Her yıl olduğu gibi bu sene de sosyal meseleler Cannes gündeminde fazlasıyla yerini bulmuştu. Ukrayna-Rusya Savaşı, yıllardır dinlediğimiz ama bir arpa boyu yol alınamayan çevre sorunları…
Brief’i oluştururken ve paylaşırken akıllardan çıkmaması gereken ama çoğu zaman unutulan çok basit bir gerçek var. Brief dediğimiz şey, aslında yaratıcı iş çıkarmak için kullanılan ve farklı işlevleri olan bir araç.
İnsan davranışları ve karar süreçleriyle ilgili çok heyecan verici bilgiler birikiyor. Pazarlama dünyasının bu birikimden alabileceği çok şey var. Bu yıl Nudgestock’da söylendiği gibi: Pazarlamanın geleceği davranışçı bilimde.
Doğa dostu olan sürdürülebilir ambalaj tasarımında ve üretiminde başlıca eğilimler minimalizm, geri dönüşüm, doğaya iade ve çevreci mürekkepler olarak öne çıkıyor.
Son beş senede reklam endüstrisinde yaratıcı unvanlara sahip insanların oranında yüzde 17 azalış var. Yaratıcılığın sektörde kapladığı alanın azalmasını istediğimizden emin miyiz? Sektörü özel ve ilgiye değer kılan temeli kaybediyor gibi gözüküyoruz.
Hem pandemi öncesi son yıl hem de pandemi sonrası ilk yıl festivale katılmış biri olarak size naçizane birkaç tavsiyede bulunmak isterim. Merak etmeyin, yazı bir kişisel gelişim safsatası olmayacak.
Teknik ve teknolojiyi bir kaldıraç değil, bir maske hatta daha dürüstçe bir tanımla sorumluluklarımızla aramızda bir “kalkan” olarak kullanıyoruz. Ne kadar işe yaradığı ortada.
“Netflix’in yanında birçok platform var. Peki, yeni gelen oyuncular Netflix’in tahtını sarsabilecek mi?” Bu sorunun cevabı net gözüküyor: Netflix yeni dünyanın omurgasında olmaya devam edecek.