MediaCat

Yapay zekânın tekinsiz vadisi

Tekinsiz Vadi kavramı insana benzeyen herhangi bir nesnenin bu benzerlik “neredeyse insan ama tam da değil” durumuna geldiğinde yaşanan hızlı duygusal uzaklaşma durumunu anlatır. Bu vadiyi geçebilecek miyiz, hep beraber göreceğiz.

Kısa zaman önce bütün sohbetlerin merkezinde hayat pahalılığı vardı, sonrasında hangi konudan başlarsak başlayalım siyasete bağladığımız günlerden geçtik. Şimdi de sıra yapay zekâda. Nereden başlarsa başlasın her tartışma yapay zekânın yaratacağı değişime geliyor gibi.

Geçtiğimiz iki ayda insan zihnine bakışımızı ciddi anlamda dönüştüren üç bilim insanını; Daniel Kahneman, Daniel Dennett ve Frans de Waal’ı kaybettik. Çalışmaları yapay zekânın hayatımızı nasıl dönüştüreceğine dair önemli ipuçları barındırıyor, bize doğru soruları sormamız için yol gösteriyor.

Davranışçı ekonominin kurucusu diyebileceğimiz Kahneman, insanın karar verme süreçlerine dair “rasyonel” yaklaşımı yeniden ele almamızı sağladı. Kahneman ikili bir düşünce sistemimiz olduğunu gösterdi. Birinci, “hızlı” düşünme sistemi; günlük hayatımızdaki kararların çoğunu gerçekleştiren sezgisel, bilinçaltı karar verme mekanizması ve “yeteri kadar iyi” çözümler sunar. Bu çözümler ve kısayollar “rasyonel” karar vermemizi zorlaştıran bilişsel hatalar ve önyargılarla sonuçlanabilir. Sistem 2 ise karmaşık problemleri çözmek, derinlemesine düşünmek ve mantıklı kararlar almak için kullanılır. Detaylı analiz ve planlama gerektiren durumlarda etkilidir, bilinçli kararlarımız diyebiliriz. Günlük hayattaki kararlarımızın çok azı Sistem 2’ye aittir ve bu kararlar çoğunlukla Sistem 1 tarafından yönlendirilir.

Kahneman’ın çalışmaları yapay zekâ algoritmalarının benzer önyargılar ve hatalar üretebileceği ve bu hataları minimize etmek için yapmamız gerekenler konusunda bize yol göstermeye devam edecek. Kahneman son dönem yaptığı çalışmalarda yapay zekânın insan zekâsına üstünlük kurmasının kaçınılmaz ve çok yakın olduğunu düşündüğünü söylemiştir. İnsanlardan çok daha iyi karar veren yapay zekâların yönetici pozisyonda olduğu bir sosyal yapıya hazır olup olmadığımızı sorgulamış, bunun büyük bir güven problemini beraberinde getireceğini iddia etmiştir.

Prososyal yapay zekâ

İnsan zekâsının ve duygularının biricikliğini sorgulayan primatolog Frans de Waal, duyguların ve empatinin yalnızca insanlara özgü olmadığını, birçok hayvan türünde paylaşıldığını göstermiştir. Son dönem çalışmalarında, de Waal ve ekibi, yapay zekâ modellerinin empatiyi simüle etmesini ve prososyal davranışlar göstermesini sağlamaya ve bunun sonuçlarını incelemeye odaklanmıştı.

Bu çalışmalar empatik, prososyal yapay zekânın daha başarılı bir iletişim kurabildiğini, bunun özellikle sağlık ve bakım hizmetleri gibi alanlarda önemli avantajlar getirebileceğini gösterdi. Ancak aynı çalışma empatik yaklaşımın yapay zekâdan geldiği ortaya çıktığında insanlarda ters etki yaratabildiğini de göstermiştir. Sanırım bu Kahneman’ın bahsettiği güven problemini başka bir perspektiften destekliyor diyebiliriz.

Sahte insan meselesi

İnsan bilincinin tamamen maddi süreçlerin bir sonucu olduğunu anlatan filozof ve bilişsel bilimci Daniel Dennett’in çalışmaları, özellikle “Darwin’in Tehlikeli Fikri” kitabı, insan bilincinin merkezi, tekil değil, farklı modüllerin etkileşiminden zuhur eden, tamamen maddi ve mekanik süreçlerin sonucu olduğunu iddia eder. Bu yaklaşım aslında yapay zekânın bilince evrilebileceğine dair bir felsefi altyapı da sunmaktadır. Yapay zekânın geldiği noktanın ve olası gelişiminin bu manada Dennett’i olumlu anlamda heyecanlandırmasını bekleyebilirsiniz ama öyle olmadı. Verdiği son röportajlardan birinde Dennett insana yakınsayan, bilinçli olarak algılanacak, bir nevi “sahte insan” yapay zekâların uygarlığımız ve sosyal anlaşmalarımız için büyük bir tehlike oluşturduğunu söylemiştir.

Tekinsiz Vadi kavramı bir robotun, animasyonun, insana benzeyen herhangi bir nesnenin bu benzerlik “neredeyse insan ama tam da değil” durumuna geldiğinde hızlı bir duygusal uzaklaşma, neredeyse iğrenme gibi bir duygusal tepkinin ortaya çıkışını anlatır. İnsan zihni konusunda bize çok şey öğreten bu üç bilim insanının son dönem çalışmaları yapay zekânın da hem bireysel hem toplumsal anlamda benzer bir tepkime tetikleyebileceğini gösteriyor. Vadi ne kadar derin, bu vadiyi geçebilecek miyiz, hep beraber yaşayıp göreceğiz.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.