MediaCat

Küresel yol ayrımı

Sosyal medyada 160 civarı mikro segment üzerinden içgörü ve strateji çalışmaları yapıyoruz. Çalışmalarımız daha özgürlükçü, empatik ve değişime açık segmentlerin çoğunluğunun genç kadın ağırlıklı segmentler olduğunu gösteriyor.

Geçen ay Financial Times’da yayımlanan bir makale oldukça ses getirdi. John Burn-Murdoch’ın haberi, genç kuşakta kadınların giderek daha özgürlükçü, erkeklerin ise daha muhafazakâr hatta kaydığını ve bu eğilimin giderek arttığını gösteriyor. Üstelik bu eğilim sadece belirli bir coğrafyada kültürde değil; Amerika’da, İngiltere’de, Polonya’da, Güney Kore’de, Tunus’ta… Çalışma yapılan hemen her ülkede artıyor.

Türkiye’de de genç erkek oylarının tepkisel milliyetçi küçük partiler arasında gezip durduğunu seçim döneminde yapılan araştırmalar bize göstermişti.

Yeniden ele alınması gereken kavramlar

Biz sosyal medya üzerinde düzenli olarak incelediğimiz 160 civarı mikro segment üzerinden içgörü ve strateji çalışmaları yapıyoruz. Yukarıda anlatılanlar bizim çalışmalarımızla da tutarlı bir çizgide. Daha özgürlükçü, daha empatik, değişime daha açık segmentlerin çoğunluğunun genç kadın ağırlıklı segmentler olduğunu görüyoruz. Örneğin “Empatik Z” adını verdiğimiz; hayvan hakları, cinsiyet eşitsizliği, LGBTİ hakları gibi “öteki”ye dair ne varsa ilgi alanlarında olan, empati halesi kendine benzemeyenleri de kapsayan segment ağırlıklı olarak kadınlardan oluşuyor.

Sosyal konularda genel olarak çok aktif olmayan, işinde gücünde veya dersinde ama iş kadınların sosyal yaşama katılımı, hakları, güvenliği gibi konular olduğunda bir Marvel kahramanı misali zırhı uçarak üzerine kenetlenen, “Girl Power” adını verdiğimiz mikro segment yine güzel bir örnek.

Değişimci ve özgürlükçü genç kadınların ağırlıklı olarak seküler mahalleden olduğunu düşünmeyin. Yeni kuşaklarda bu seküler-muhafazakâr tanımlamasının da yeniden ele alınması gerekiyor. Kendi ebeveynlerinden yaşam tarzı olarak ne kadar farklılaştıkları üzerinden bakarsak “muhafazakâr” olarak adlandırılan kesimdeki genç kadınların Türkiye’nin en değişimci segmentlerinden olduğunu görürsünüz: Eğitimli genç muhafazakâr kadınların ağırlıkta oldukları “Yenilikçi Muhafazakârlar”; kendi ebeveynlerinden çok farklı sosyalleşme, flört, nişanlılık…pratiklerine sahip olan ve bunları paylaşan “Muhafazakâr Romantikler”; günlük yaşama katılma, hayattan keyif alma, güzel görünme ve güzel yaşama konusunda coşkulu “Muhafazakâr Moda Takipçileri” örnek verebileceğim segmentler.

Yüksek öğretimdeki kadın öğrenci sayısı geçen yıl erkek sayısını geçti, bu yıl yüzde 51,7’ye geldi. Şu anda 4 milyona yakın üniversite öğrencisi genç kadın var. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 36’ya geldi ve artmaya devam ediyor. Daha eğitimli, finansal özgürlüğe sahip kadınların artması toplumsal hayatı dönüştürüyor ve belki de yüzlerce yıllık ayrıcalıklarını kaybeden genç erkeklerin sağa kaymasına da neden oluyor. Sosyal medya ile kurulan geniş ağlar, bu gençlerin yaşadıkları yoksunluk ve eksiklik hissini derinleştiriyor ve tepkisel örgütlenmeleri destekliyor.

Geçmişten bugüne devreden adaletsizlik

Kültürel evrim perspektifinden baktığımızda, uygarlığımızı kadınların eş seçme hakkının ellerinden alınıp kabileye, aileye devredilmesine borçlu olduğumuzu söyleyebiliriz. Genç kadınlara kendini beğendirmeye çalışan erkekler arası rekabet; bireysel seçilim grup dayanışması, sağkalımı açısından zararlı. Burada grup seçilimi ön plana çıkıyor, genç erkekler arası rekabeti minimize eden kültürel yapılar örgütleyen gruplar sağkalım avantajı elde ediyor. Kültürel olarak kadınların eş seçiminde söz hakkının olmaması; sosyal hayatının sınırlandırılması; çocuk ve ev merkezli, erkeğe bağımlı bir hayat sürdürmesiyle tanımlayabileceğimiz bu kültürel yapı binlerce yıldır sürüyor ama son iki yüzyıldır değişen toplumsal yapıyla her gün hızlanarak aşınıyor. Ama hâlâ bu binlerce yıllık birikimle hâkimiyetini sürdürüyor. Gelir dağılımında eşitsizlik azalsa da mülk ve zenginlik açısından baktığınızda geçmiş yüzyıllardan devredilen adaletsizliği görebilirsiniz. Aynı şekilde siyasette ve sosyal-kültürel hayatta da yaşlı erkek sorunumuz var. Sakallarının, bıyıklarının şeklinden veya kıyafetlerinden; cübbelerinden, papyonlarından mahalleleri anlaşılan ama aslında ayrıcalıkları ve bu ayrıcalıkları savunma konusundaki muhafazakârlıkları açısından birbirine çok benzeyen bu erkekler geçmişi, yukarıda bahsettiğimiz birbirlerinden çok farklı genç kadınlar ise geleceği simgeliyorlar.

Küresel bir yol ayrımındayız, zamanın akışı kadınlardan yana ama bu akışın hızlanması için ne kadar destek verilirse hepimiz için o kadar iyi olacak.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.