MediaCat

Kaosu kucaklayan markalar yılı

Yürünen yol belirsizleştiğinde markaların ilk tepkisi hata yapmamaya çalışmak oluyor. Peki bunun yerine ne yapmalıyız? Tabii ki kaos çağında, kaosu kucaklayabilen markalar olmalıyız.

Kaos bizim coğrafyamızın demirbaşları arasında. Onu geçici olarak görmememiz gerektiğini artık kabullenmiş durumdayız. Pandeminin travması ve peşinden gelen ekonomik türbülans sebebiyle dünya da bizden farklı bir noktada değil. Bu sebepten kaos düzenini önümüze çıkan bir zorluktan ziyade yeni bir işletim sistemi olarak görmenin zamanı çoktan geldi.

Kaos. Daha çok kaos.

Enflasyonist ekonomi sebebiyle 2023’te birçok sektörde pozitif anlamda hareketlilik gördük. Rekor satışlar, bilançolar, kârlılıklar… Kaosu kucaklayan insanlar ihtiyaçlarını yarına ertelemeden yaşadılar. Yaşam standartlarını düşürmemek için çok uğraştılar. Markalar gibi onlar da kısa vadede akıllı hamleler yapmaya çabaladılar. Hatta 2023 yılı öylesine dev bir Black Friday’e dönüştü ki kasım ayı Black Friday’liğini yaşayamadı. Bir yandan borsa an itibarıyla 8 milyon kullanıyıcı aştı. Kurulduğu günden beri halkla kucaklaşmayı bekleyen Borsa İstanbul, kripto borsalarının eğittiği milyonlarca küçük yeni yatırımcıya merhaba dedi. Buna karşın son göstergeler 2024’te birçok önemli sektörde yavaşlama hatta durağanlaşma sinyali veriyor. Bu da KPI nezdinde YTD azalma görecek birçok şirket için alarm modu demek. 2024’ün öngörülemeyen sürprizlerini de düşündüğümüzde: Hoşgeldin markaların yeni yaşam tarzı kaos.

Esasen kaos bizim göbek adımız.

Türkiye, Doğu ile Batı’nın buluştuğu, yerleşik hayata dönen göçebe insanların coğrafyası. İdil Sevil, 2019’da çıkardığı “Türk’ün Aklı Nasıl Çalışır?” kitabında şahsına münhasırlığımızı böyle açıklıyor. Zıtlıkları, çelişkileri, bir araya gelmesi zor kavramları kucaklayışımızın altında bunun yattığını söylüyor. Düşündüğümüzde kaotik bir mutfağımız var. Milyonlarcamızın kaotik bir metropol hayatı, aile yaşantısı, iş düzeni… Bizler kaosla derdi olan değil, kaosla son derece barışık, onu bir yaşam biçimi olarak kabul eden bir toplumuz.

Kaosa karşı en popüler tepki tepkisizlik

Yürünen yol belirsizleştiğinde markaların ilk tepkisi hata yapmamaya çalışmak oluyor. Hata yapmaktan o kadar çekiniliyor ki bu onları hiçbir şey yapmamaya götürüyor. Aşırı düşünen, aşırı analiz eden, geleceği aşırı tahmin etmeye çalışan markalar olan biten karşısında tutukluk yaşayabiliyorlar. Peki bunun yerine ne yapmalıyız? Tabii ki kaos çağında, kaosu kucaklayabilen markalar olmalıyız.

Kaostan beslenen yaratıcılık

Kaosu hayatımızdan kaldıramayız belki ama içinde bulunduğumuz kaotik dünyaya yaratıcılık sayesinde çözüm pencereleri açabiliriz. Bir araya normalde gelmemesi gereken (mesela ulaşılabilirlik ve lüks gibi) kavramların beraber çalışmasını sağlayarak, Amerikan futbolu koçunu bir İngiliz futbol takımının başına koyarak, plastiğe savaş açan bir “pet şişe” su markası yaratarak, insanları ciddiyetle güldürerek, “Türk mahallesinde salyangoz satılmaz” klişelerini bırakarak, hayatın TikTok akışı içindeki yerimizi keşfederek… Tüm bunlar için tek yapmanız gereken kaosumuzu doğru tanımlamak ve birbiriyle çekişen kavramların nasıl beraber yaşayabileceğini çözmeye çalışmak. Bugün orijinal, otantik ve çığır açıcı birçok fikrin arkasında bu egzersiz var.

Görsel: George Frederick Watts, Chaos

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.