MediaCat

2021’de iş dünyasını şekillendirecek 4 önemli alan

Gördüğüm kadarıyla 2021’de özellikle büyük şirketler iş, marka, pazarlama, iletişim stratejilerini dört önemli alandaki gelişmeleri dikkate alarak şekillendirecekler: sağlık, ekonomi, teknoloji, iklim krizi ve toplumsal sorunlar.

2021’de iş dünyasını şekillendirecek 4 önemli alan

2020 Mart ayından bu yana pandemi, herkes gibi bizim de ilgi odağımızda. İnsana, topluma, davranışlarımıza etkisinin yanı sıra iş dünyasındaki yansımalarını da yakından izliyoruz. Benzer şekilde hangi gündemlerin ve alanların iş, pazarlama, iletişim, marka stratejilerini etkileyeceğini de bir süredir mercek altına aldık. 2021’de iş dünyasını şekillendirecek trendler, durumlar, tehditler, fırsatlar neler olabilir?

28 Ocak 2021’de CMO Society üyeleri ile kapalı bir toplantı yaptık. P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, Bayer Tüketici Sağlığı İngiltere ve İrlanda Genel Müdürü Oya Canbaş, Levent Erden ve Necati Özkan’ın katılımıyla 2021’de ekonomi, sağlık, teknoloji ve siyasi alanlardaki olası beklentileri konuştuk. Sonrasında ise 18 Şubat’ta MediaCat Live konferansında tedirginlik ve belirsizliğin yaşamda ve tüketimde ne tür yeni alışkanlıklar doğuracağını, tüketicinin güven ilişkisine hangi faktörlerin yön vereceğini, makro ve sosyokültürel trendlerin Türkiye’de gündelik hayatı nasıl etkileyeceğini anlamaya çalıştık. Bugün bu arayışın yanı sıra okuduğum, takip ettiğim araştırma ve analizlerden edindiğim bir özeti sizinle paylaşmaya çalışacağım.

Şu anda çoğumuzun en çok merak ettiği şey bu dönem bittiğinde nasıl bir insanla karşı karşıya kalacağımız. Örneğin Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan 18 Şubat’taki MediaCat Live’da yaptığı konuşmada bir kıtlık döneminde olduğumuzu ve buradan kıtlıkla terbiye edilmiş bireyler olarak çıkacağımıza dikkat çekti: “Hareketlilik kıt. Eğitim kıt. İlişkiler kıt. Kıtlıkla terbiye edilmiş bir nesille karşı karşıya kalacağız. Bu daha seçici olmayı beraberinde getirebilir.” Olanaklar kısıtlandığında önceliklendirmeler devreye girer. Dolayısıyla Erdoğan’a ve pek çok uzmana göre, hangi alanda olursa olsun, artık toplu büyümeler beklememek gerekiyor. Bu hayatın her alanı için geçerli olacak. Siyaset için de ticaret için de.

Gördüğüm kadarıyla 2021’de özellikle büyük şirketler iş, marka, pazarlama, iletişim stratejilerini dört önemli alandaki gelişmeleri dikkate alarak şekillendirecekler.

SAĞLIK

Sağlık ve hijyen ihtiyacındaki yükseliş

Sağlık ve hijyen ihtiyacındaki yükseliş zaten Covid’in hayatımıza girdiği anda başlamıştı. Bir yıl içerisinde hızını kesmeden devam etti. Örneğin insanların yüzde 68’i Covid öncesine göre evlerini daha çok temizliyor. Sağlık ürünlerine olan talep patlamış durumda. Özellikle koruyucu sağlık ürünleri ve vitamin penetrasyonundaki artış hızla devam ediyor. İrili ufaklı çoğu şirket bu alandaki fırsatlara odaklanmış durumda.

Yaşlı nüfus

Pandemi öncesi reel sektörün çok da ilgi alanına girmeyen bir kesimdi yaşlı nüfus. Covid’den en çok zarar gören grup oldu yaşlılar. Hal böyle olunca da özellikle 40-60 yaş arası insanların iyi yaşlanma ile ilgili her türlü ürün, hizmet, kampanya, proje vb. her şeye çok büyük bir ilgi gösterdiği çıkıyor araştırmalardan.

Akıl ve ruh sağlığı

Covid fiziksel sağlığımızı bozmuş olsa da pandemi süreci zihin ve ruh sağlığımızla ilgili endişelerin artmasına neden oldu. Pek çok insan için kaçış, umut, rahatlama hissi çok daha önemli hale geldi. Dolayısıyla bu alanla ilgili ilaç ya da ilaç dışı sektörler ürünler geliştirmeye, fırsatlar yakalamaya çalışıyor. Görünen o ki özellikle wellbeing alanında ürün ve hizmetlere olan ilgi artarak devam edecek. Health tech ürünler, girişimler, online sağlık aplikasyonları giderek önem kazanacak.

İnsanlar içinde bulunduğumuz dönemin ciddiyetinin farkında olsalar bile bir umut görmek istiyorlar. Eğlenmeye, rahatlamaya ihtiyaçlarının olduğunun da farkındalar. Bu nedenle bu dönemde çeşitli eğlence platformları, Mücbir Sebepler gibi Instagram canlı yayınları büyük ilgi görmeye başladı. Kısaca insanın kendini iyi hissetmesiyle ilgili her şey ilgi görmeye devam edecek.

Kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri

Pandemiden önce zaten başlamıştı kişiselleştirme. Bu dönemde özellikle sağlık alanındaki kişiselleştirilmiş ürün, hizmet ve yeni iş modelleri dikkat çekiyor. Bunu pek çok büyük dünya devi ilaç ve FMCG şirketinin kişiselleştilmiş sağlık deneyimi sunabilecek girişimleri satın almalarından da kolayca anlayabiliyoruz. Kişiselleştirme işin içine girdiğinde datanın güvenliğinin de her zamankinden çok daha dikkatli ele alınması gerekiyor. Dolayısıyla data güvenliği ve datayı anlamlandırma kişiselleştirme trendiyle birlikte önem kazanmaya devam edecek.

EKONOMİ

Yoksulluk ve ekonomik endişeler

Pandemi başladığında giderek yükselen sağlık endişesi artık yerini yoksulluk ve ekonomik endişelere bıraktı. 28 Ocak’taki toplantıda Necati Özkan çeşitli araştırma şirketleri ve ekonomik verileri entegre ederek yaptığı analizde Türkiye’de orta direk diye bir kesimin büyük ölçüde eridiğini vurguladı. Sosyoekonomik verilere baktığımızda Türkiye’de iç içe dört ülkenin yaşadığını varsayabiliriz diyor Özkan. En üstte Monaco vatandaşları gibi yaşayan 50 bin kişilik bir kesime karşın en altta yılda 1200 dolar kişi başı gelirle yaşamaya çalışan 55 milyonluk büyük bir kitle olduğunu ve bunların Tanzanya vatandaşları gibi yaşadığını belirtiyor Necati Özkan. Yoksulluk ve açlık kümesi diyebileceğimiz bu bölüme pandemi süresince bir üst kategoriden 10 milyon kişi eklenmiş. Bu sadece kamunun değil özel sektörün de en büyük sorunlarından biri. Tankut Turnaoğlu pandemi başladığından bu yana her hafta tüketicilerinin nabzını tuttukları araştırmadan da bu durumu çok net gördüklerini ve 2021’deki iletişim ve marka stratejilerini de bunu dikkate alarak şekillendireceklerini belirtiyor.

TEKNOLOJİ

“Pandemi 20’nci yüzyılın bittiğinin ilanıdır. Aslında çoktan bitmişti ama bizim alışkanlıklarımızda devam ediyordu. Artık pandemiyle birlikte 21’inci yüzyıla geçmeyi başarmalıyız” diyor Levent Erden.

Çalışma hayatının dönüşümü

Çok hızlı adapte olduğumuz teknolojik değişimlerin en çok etkilediği alanlardan biri çalışma hayatımız. İş yaşamındaki organizasyon yapıları, hiyerarşi, ofis kavramı, zaman mekân bağımsız çalışmak gibi konular tartışılmaya devam edecek. Bu alan çözülmesi gereken bazı sorunlarla gündeme gelirken aynı zamanda çalışma hayatını kolaylaştıracak, yeni insana uygun deneyim sunacak girişim, iş modeli, fikir, ürün hizmet geliştirecekler için de bir fırsat kapısı gibi duruyor.

Hız

Bir başka önemli durum Web 3.0’ın hayatımıza katacağı hız. Web 3.0’ı 2021’de daha fazla yaşamın içerisinde hissedeceğiz. 5G’nin ise ayak seslerini duyuyoruz ama gelmesi de o kadar uzun sürmeyecek. Dolayısıyla bu teknolojik gelişmeler gerek iş yaşamına gerekse bireyin hayatına daha fazla hız getirecek. Önemli olan bu hıza yeterince uyum sağlayabilecek miyiz? Gerçek zamanlı sunulabilecek her türlü çözüm, teknoloji, iş modeli yeni dönemin trendleri arasında yer alacak.

Ses temelli iletişim

Ses temelli iletişim yükselerek devam edecek. Özellikle Clubhouse gibi platformların çoğalacağı ve sesin iletişimin yeni yıldızı olacağı pek çok uzmanın öngörülerinden. Var olan platformların ses temelli yeni ürünler sunması ya da yeni platformların doğması bekleniyor. Bu özellikle iletişim stratejilerini yeniden şekillendirecek bir gelişme.

E-ticaret yükselmeye devam ediyor

Dijital medya tüketimi ve e-ticaretteki artış 2020’de hızlanmıştı zaten. Ancak 2021’de zirve yapması bekleniyor. Örneğin Tankut Turnaoğlu, “Artık her gün Black Friday. Türkiye e-ticarette en büyük pazarlardan biri oldu” diyor. Geleneksel pek çok şirketin de bu alanda yaratıcı ve performansa dayalı işler yapması gerek reklam dünyası gerekse influencer’lar, ünlüler için önemli fırsatlar barındırmaya devam edecek.

İKLİM KRİZİ VE TOPLUMSAL SORUNLAR

STK’larla işbirliği artacak

Doğa bilimci ve belgesel yapımcısı David Attenborough, “Dünya temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz duruma geldiğinde uygarlığın kalanı hızla çökecek” diyor. Ki bunun da çok uzak olmadığını hepimiz biliyoruz. Dünyanın sonunu getiren su ve gıda sıkıntısı bilim kurgu filmlerindeki sahnelerin bir parçası değil artık.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres iklim krizinin artık çevreye zarar vermekle kalmayıp aynı zamanda siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehdit edecek boyuta geldiğini ve tüm şirketlerin emisyon oranlarını hızla artırmasının hayati önemde olduğunu vurguluyor.

Gerek dünyada gerekse Türkiye’de insanların iklim krizi ve çevre sorunlarına karşı farkındalığı oldukça yükselmiş durumda. Bunu pek çok araştırmada görüyoruz. İnsanlar hükümetlerden, devletlerden göremediği çabayı şirketlerden ve markalardan bekliyor. Üstelik sadece iklim krizi ya da çevre sorunları değil toplumsal meselelerin de sahiplenilmesini istiyorlar. Bu yıl şirketlerin bir kısmının Ar-Ge’den inovasyona, iletişimden pazarlamaya tüm stratejilerinin merkezine bunu yerleştireceğini düşünüyorum. Samimiyet ve sahicilik kısmını ise yapılan projeler üzerinden sorgulayabiliriz. Zamanla anlayacağız.

2021’de daha fazla markanın iyilik ve dayanışma hareketinin içerisinde olacağına tanık olacağız.

Pandemi ile birlikte insandaki doğaya dönüş, yerel değerlere sahip çıkma isteğinden dolayı ister istemez marka aktivizmini, marka amacını daha çok konuşacağımız bir yıl olacak 2021.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.