MediaCat

Gelecekten bahseden olmak

CMO Perspektifi’nde bu ay konuğumuz Ford Otosan Pazarlama Müdürü Talat İşçioğlu.

Gelecekten bahseden olmak

Yakın zamanda yeni marka vizyonunu tanıtan Ford’un geleceğe dair planlarını, mobiliteye yaklaşımını ve Ford’un global yol haritasında Türkiye’nin üstlendiği rolü Ford Otosan Pazarlama Müdürü Talat İşçioğlu’dan dinledik.

Dijital lansman deneyiminden bahsederek başlayalım. Beklentilerinizi karşıladı mı, nasıl dönüşler aldınız?

İnsanları geleceğe dair heyecanlandırmak üzerine kurulu yeni marka vizyonumuzu aktardığımız Geleceği Bugünden Yaşa (Bring on Tomorrow) dijital lansmanımız oldukça başarılı geçti. Hem lansmanı gerçekleştirdiğimiz Ford Dijital Stüdyo’muz hem online kanallardan gerçekleştirdiğimiz yayınımız hem de araçlarımızın müşterileri geleceğe yaklaştıran teknolojilerini sıcak bir tonda aktardığımız kısa filmlerimizle bu lansmanla birlikte Ford olarak gelecekten bahseden bir marka olma yolunda ilk adımımızı attık. Dijital stüdyomuz, müşterilerimizin araçları istedikleri lokasyondan deneyimlemelerini sağlayacak yeni nesil bir deneyim alanı olarak lansman için mükemmel bir alan sağladı.

Gelecekten bahseden olmak
Ford Otosan Pazarlama Müdürü Talat İşçioğlu

Her detayını ince ince kurguladığımız lansmanımızla ilgili güzel geridönüş ve bildirimler aldık, özellikle YouTube üzerinden herkese açık bir şekilde yayınlanması canlı yayına olan ilgiyi de artırdı. Lansmanımızın YouTube’da yer alan kaydını şimdiye kadar 800 bini aşkın tekil kullanıcı izledi, hâlâ da dikkat çekmeye devam ediyor. Her geçen gün sayının artmasını zevkle gözlemliyoruz. Dijital lansmanımızın tüm kampanya iletişimine baktığımızda ise dijital mecralarda toplamda 70 milyon gösterim ve 19 milyon izlenmeye ulaştığımızı görüyoruz.

Ford’un vizyonunda mobilitenin yeri ne? Kavram, markanın iş yapış biçimlerini nasıl dönüştürecek?

Ford’un mobiliteyle ilgili şöyle bir yaklaşımı var; akıllı şehirlere akıllı araçlar üretmek. İnsanların şehir içindeki her türlü mobilite ihtiyacını karşılayacak çözümler düşünmekten, üretmekten ve hayata geçirmekten bahsediyoruz. Ford bu doğrultuda ABD’de otomotivin başkenti Detroit’te 105 yıllık bir tren istasyonunu satın aldı. Burayı iki sene içinde dev bir teknoloji merkezine dönüştürecek. Burada çalışmaya başlayan öncü ekip ise Ford’un elektrikli ve otonom araçlara geçişine odaklanarak, önemli bir rol oynayacak. Ford’un hedefi 2023 yılına gelmeden en az 20 modeli tamamen elektriklendirmek. Diğer yandan bir devrim niteliği taşıyan otonom araçlara geçiş için müşteri deneyimini esas alan bir süreç üzerinde çalışılıyor.

2015 yılında duyurduğumuz Ford Akıllı Mobilite uygulaması büyük veriyi etkin biçimde kullanarak müşteri deneyimini iyileştirmeyi ve otonom araçlara güvenli geçişi sağlamayı hedefliyor. Hedefimiz mobilitenin ekonomi, çevre ve toplum açısından uyumlu ve etkin bir şekilde gerçekleşmesi.

Marka Bring on Tomorrow mottosunun altını nasıl dolduruyor? Bu anlayışın son tüketici özelinde somut karşılığı ne olacak?

Ford, Avrupa’da 10 yıllık stratejisini ağırlıklı olarak elektrikli araçlar, mobilite ve bağlılık olmak üzere belirledi. Bundan sonraki süreçte de yaklaşımını Bring on Tomorrow söylemi ile birlikte değiştiriyor. Buradaki ana mesaj “geleceği bugünden yaşatan marka” olmak. Biz de Türkiye’de bu marka sloganı değişimini Yeni Kuga ve Puma lansmanlarıyla birlikte başlattık. Geçtiğimiz aylarda da yine bir ilke imza atarak, Türkiye’de üretilen ilk ticari hibrit modelleri müşterilerimizle buluşturmaya başladık.

Gelecekten bahseden olmakBring on Tomorrow bizim için bir slogandan çok daha öte ve üç tane çok önemli sacayağı üzerinde yükseliyor. Bu sacayaklarının birincisi SUV modelleri; bundan sonraki süreçte, Ford ve biz de doğal olarak Türkiye’de SUV ürün gamındaki ayak izimizi geliştirmeye devam edeceğiz. İkincisi ticari araçlar, ticari araçlarda segmentinin ilk ve tek elektrikli ve hibrit modelleriyle bu konuda geldiğimiz noktayı gözler önüne seriyoruz. Üçüncüsü ise müşteri deneyimiyle ön plana çıkmak ve müşterilerimizin zihninde yer eden, en çok tercih edilen marka statüsüne kavuşmak. Bunun için de Ford Kapında, Dijital Stüdyo gibi birçok uygulama ile müşteri deneyiminde farklılaşıyoruz.

Ford’un bu yol haritasına paralel olarak biz de hem yatırımlarımız hem de ürünlerimiz ve teknolojik çözümlerimizle önemli bir rol üstleniyoruz. Türkiye’de ürettiğimiz elektrikli ve hibrit araçların sayısını artırırken, Ford’un Avrupa’daki ticari araç üretim üssü olma konumumuzu daha da güçlendireceğiz. Bunun için Kocaeli fabrikamızda yaptığımız endüstri 4.0’ı odağına alan yatırımlar devam ediyor. Türkiye’nin ilk ticari hibrit araçlarını üreten ve sunan markası olarak, müşterilerimizin beklentilerini odağımıza alarak, ticari araç müşterilerinin önceliği olan, daha az yakıt tüketimi ve daha düşük işletim maliyetleri sunan modeller geliştirmeye devam ediyoruz.

Türkiye özelinde elektrikli araç pazarına ilişkin beklenti ve hedefleriniz neler?

Mevcut projeksiyonlara göre 2025 yılına kadar küresel araç üretiminin yüzde 45’e varan seviyelerde elektrikli olacağı öngörülüyor. Deloitte’un Türkiye’yi de kapsayan araştırmasına göre, katılımcıların yüzde 75’i bağlantılı araçların daha fazla fayda sağlayacağına inanıyor. Türk tüketicilerinin yüzde 45’i bir sonraki araç satın almalarında hibrit tercih edeceklerini söylüyor.

Biz de Ford olarak yaptığımız araştırmada Türkiye’deki tüketicilerin otonom ve bağlantılı araçlara olan yoğun ilgisini gözlemliyoruz. Maliyetler düştükçe elektrikli araçların pazardaki payı artıyor. Avrupa’ya göre biraz daha geç olsa da bu dönüşüm ülkemizde de gerçekleşecek. Çok değerli fırsatları da beraberinde getirecek.

Ford Otosan olarak sürdürülebilir bir yaşam, çevreci ve ekonomik sürüş konusunda da öncü olma misyonumuz olduğuna inanıyoruz. Ford’un elektrifikasyon stratejisi kapsamında, geleceğin akıllı şehirlerine katkıda bulunmak ve akıllı ulaşım sistemleri konusunda doğru ürünleri ve fayda yaratan hizmetleri geliştirebilmek için çalışmalarımız devam ediyor. Gölcük fabrikamızda ürettiğimiz Türkiye’nin ilk ve tek yerli şarj edilebilir, hibrit elektrikli ticari aracı Custom PHEV, 2020 yılı Uluslararası Yılın Ticari Aracı ödülüne layık görülerek kendini dünya çapında kanıtladı. Bunun ardından yine bir ilke imza atarak, Türkiye’de üretilen ilk ticari hibrit modellerimizi de müşterilerimize sunmuştuk. Önümüzdeki dönemde binek araçlarımızın da elektriklenen yeni modellerini ülkemize getireceğiz.

Sektör 2020’de sıfırdan ikinci ele, belki de daha önce olmadığı kadar fiyat üzerinden konuşulmak durumunda kaldı. Sizin 2021 özelinde sektör (binek-ticari) beklentileriniz nasıl?

Pandeminin etkileri ve döviz kurundaki hızlı dalgalanmalara ek olarak son dönemde ÖTV matrahıyla ilgili değişiklikler pazarı önemli ölçüde etkiledi. Şu an belirsiz, öngörüde bulunmanın zor olduğu bir süreçten geçiyoruz. Pandeminin etkilerinin yanı sıra 2021’i etkileyecek faiz oranları, döviz kurları gibi birçok faktör mevcut. Ancak, pandeminin etkileriyle birlikte özel araca olan talebin artacağı önemli bir gerçek.

Diğer yandan son ÖTV düzenlemesiyle 1600 cc altındaki araçlara talep artabilir ve segmentler arası geçiş olabilir. Daha alt segment modellere veya paketlere kayılabilir. Yine ÖTV düzenlemesinin etkilerine paralel olarak, daha uygun olan ticari araçlara talepte bir miktar artış bekliyoruz.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.