Yerel ve uluslararası vizyoner isimlerle dijitalin geleceği mercek altında.
İnsani dönüşümü dijital bakış açısıyla anlatan Türk Telekom CMO’su Mert Başar, hislerimiz, davranışlarımız ve sosyal ilişkilerimizde 10 sene öncesine nazaran nasıl farklıysak 10 yıl sonra da farklı olacağımızın altını çizdi. Emojilerle hayatımıza giren yeni dile vurgu yaparak, duygularımızı emojilerle birlikte sınırlamaya ve sergilemeye başladığımızı söyleyen Başar, önümüzdeki sonsuz evreni küçük ekran üzerinden anlamaya çalışmamızın bizlere bir deneyim kattığına ancak sadece o ekrandan dünyayı okumanın riskli oluşuna dikkat çekti.
Diğer taraftan dâhil olduğumuz sosyal ortamların artmasıyla birlikte ne kadar sağlıklı ilişkiler kurduğumuzu sorgulayan Başar, teknolojiye adaptasyonda farklı zaman dilimlerini yaşadığımızı ifade ederken teknolojinin görevlerinden birini de “mutlu etmek” olarak tanımlıyor. Bununla birlikte Başar’a göre büyük veri, anlamlandırıldığı ve teknolojiyi iyileştirmeye yönelik kullanıldığı sürece bir öneme sahip olacak.
Kim bu geleceğin tüketicisi?
İki saatimizi akıllı telefonda, 97 dakikamızı da partnerimizle geçirdiğimiz bir dünyada adalet, pazarlama karmamız ve içeriğimiz kadar iş modellerimizi de değiştirmemizin zamanı gelmiş demektir.
“İnsan Odaklı Pazarlama” başlıklı sunumuyla yeni tüketicileri ve internet reklamcılığının geleceğini anlatan Criteo Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Genel Müdürü Dirk Henke 2019 yılı itibarıyla 64 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması beklenen internet reklamcılığına yönelik dikkate alınması gereken veriler paylaştı Digital Age Summit katılımcılarıyla.
Cihazlar arasında ışık hızındaki yolculuğuyla her an ve her yerde taleplerinin uygun maliyetlerle karşılanmasını talep eden geleceğin tüketicisine yanıt vermek isteyen markalar için dört aşamalık bir eylem planı öngörüyor Dirk Henke:
Anlamlı mikro anlar için sağa kaydırın
“Bugünün ne olduğunu anlamak için geride kalan 10 yılda yaşadığımız sıradışı gelişmeleri hatırlayalım” diyerek konuşmasına başlayan Maxus Global Kıdemli Teknoloji Danışmanı Sherif Guindy, bugün hayatımızın çok önemli parçaları haline gelen 3G-4G bağlantı hızlarının, tablet/akıllı telefon ekosisteminin ve Facebook-Twitter-Uber gibi platformların hiçbirinin 10 yıl öncesinde aramızda olmadığını hatırlattı.
Gelecek 10 yıla ilişkin konuşmak konusunda çoğu zaman çekingen olduğumuzun altını çizen Guindy, Bill Gates’in “Önümüzdeki iki yıla ilişkin tahminlerimizde aşırıya kaçarken önümüzdeki 10 yıla ilişkin tahminlerimizde kendimizi hafife alıyoruz” sözüne de atıfta bulundu.
Sherif Guindy, bugün itibarıyla nesnelerin interneti ve benim internetim şeklinde ayrılan bir sapakta olduğumuzu ve gelecek 10 yılda dört büyük yeniliğin hayatlarımızı şekillendireceğini belirtti. Guindy’e göre bu dört gelişmeyse şöyle:
İnternetin sağladığı gerçek zamanlı veri akışıyla markaların konuşmayı arzuladığı tüketicilerin nerede, ne yaptıklarını, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadıklarını bilmelerine karşın onlarla konuşurken hâlâ sorun yaşayabildiklerini söyleyen Guindy, bu paradoksal durumun adını Maxus Global’de POTO (The Paradox of Time Online) olarak koyduklarını belirtti. Guindy konuşmasını markaların POTO’yla mücadele etmek için kullanabilecekleri beş önemli ipucuyla tamamladı:
Tutkunuzu paylaşın
“Mobil konusunda iyi olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Bugün üç bebekten birinin konuşmadan hatta yürümeden evvel akıllı telefon kullanabildiğini biliyor musunuz? Bu, mobil konusunda ne yaptığınızı düşünmeniz için önemli bir veri.” Sosyal Medya Kanaat Önderi ve Dijital Pazarlama Stratejisti Glen Gilmore uyarı mahiyetindeki bu sözlerle başladı DAS 16’daki sunumuna.
Markaların sosyal mecralar konusunda tercih hakkı olmadığını, tüketicilerinin oldukları her yerde olmaları gerektiğini söyleyen Gilmore, buna karşın “takipçi” değil “markayla alakalı etkileşim kurmaya açık topluluklar” kovalamaları gerektiğini belirtti. Gilmore tüm pazarlamacılara; “Balık olan yerde balığa çıkmalısınız. Hangi sektörde olursanız olun, pazarlama yapıyorsanız yaptığınız işin kaynağı insandır. B2B’yi, B2C’yi unutun. Yaptığınız şey H2H (Human to Human-İnsandan insana) olmak zorunda” tavsiyesinde bulundu.
Gilmore’un markaların sosyal medyadaki faaliyetlerine ilişkin paylaştığı sayısız öneriden bazıları şöyle:
Ünlülerin yeni mecrası YouTube
Mirgün Cabas’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Ünlülerin Yeni Mecrası YouTube” panelinin konukları Derya Baykal ve Bedük’tü. Cabas’ın sorularını yanıtlayan Derya Baykal, hem geleneksel mecralar hem de yeni mecralar için aynı derecede heyecan duyduğunu söyledi ve televizyon programını ve YouTube kanalında hem kendine hem de izleyici kitlesine neler kattığını anlattı.
“Televizyon benim işim ama YouTube’u çok önemsiyorum. Yeni olan her şeyi çok seviyorum. Dijital dünyayı çok seviyorum. O dünya bana çok iyi geliyor. Radyoyla başlayan bir neslin üyesiyim. Televizyon dünyasının ilk sunucularındanım. Şu anda geldiğimiz yere bakıyorum ve daha ne kadar mükemmel olabilir diye düşünüyorum. Dijital beni çok heyecanlandırıyor. İnterneti kullanmayan jenerasyona da dijitalden öğrendiklerimi ekrana taşıyarak katkıda bulunduğumu düşünüyorum.” 6 Haziran’da Fox TV’de yeni programı başlayacak olan Baykal, bu haberi de ilk kez Digital Age Summit sahnesinden duyurdu.
YouTube kanalı olan bir başka isim, ses sanatçısı Bedük’le de sohbet eden Mirgün Cabas; “İki türlü YouTuber var. Kendini mecraya uyduranlar ve YouTube’un ardından var olanlar. Ünlüler için de geçerli bu” yorumunun ardından Bedük’e YouTube kanalında neler yaptığını sordu. Prodüktör ve aranjörlüğünün yanı sıra performans sanatçısı da olduğunu söyleyen Bedük, işin arka planını da insanlarla paylaşmak için bu kanalı açtığını söyledi.
Zaman zaman salonu kahkahalara boğan sohbetin ardından DA Summit’te birinci günün ilk yarısı tamamlanmış oldu.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.