Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda gerçekleşen Digital Age Summit 2018’in ilk yarısından notlar.
Bu yıl 12’ncisi gerçekleşen Digital Age Summit, gelenekselleştiği üzere Serdar Kuzuloğlu moderatörlüğünde Four Seasons Bosphorus’ta başladı. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda düzenlenen etkinlikte Kuzuloğlu açılış konuşmasına, “güven” temasının tercih edilmesindeki nedenleri sıralayarak başladı.
Algoritmaların kurguladığı, yorumların bütün algılarımızı belirlediği, kripto paraların ve paylaşım ekonomilerinin yaygınlık kazandığı aşırı teknolojik dünyamızı yaşanabilir ve sürdürülebilir kılmak için gereken en önemli “akçe”yi oluşturuyor bugün “güven”. Üstelik güven yazısız bir ön kabul olmaktan çıkıyor, giderek hukuki bir boyuta evriliyor. Çin’in bir süredir vatandaşlarını puanlar üzerinden değerlendireceği bir “sosyal skor” sisteminin temellerini atması ve 2020 itibarıyla yeni düzenlemeler ortaya koymaya hazırlanması ya da geçtiğimiz hafta sahte haberler yaydığı için ilk kez bir insanın hapse girmesi örnek olarak verilebilir.
“Güven” kavramına/pratiğine ve 21’inci yüzyıl iş yaşamına yönelik farklı perspektiflerin tartışılacağı günün ilk içgörüleri ise aşağıdaki gibi…
New York Üniversitesi Risk Mühendisliği Profesörü ve tahmin edemediğimiz olayların yarattığı etkilerin anlatıldığı Siyah Kuğu ile bu etkilere duyarlı kırılganlıklardan güçlenerek çıkmayı öngören Anti-Kırılganlık kitaplarının yazarı Prof. Dr. Nassim Nicholas Taleb’in konuk olduğu “Güven ve Düzensizlik” sunumu, BKM CEO’su Dr. Soner Canko’nun açılış konuşmasıyla başladı.
Canko’nun sahneye davet ettiği “Nesim” Taleb’in sunumundan satır başları ise şöyle:
Digital Age Summit’te günün ilk molasının ardından sahne sırası Nottingham Trent Universitesi Öğretim Görevlisi Jens Binder’deydi. Araştırmalarını sosyal medya, dijital dünyadaki gizlilik-güvenlik açıkları ve dijitaldeki sosyalleşme yöntemleri üzerine gerçekleştiren Binder yakın dönem araştırmalarının çıktılarını katılımcılarla paylaştı.
Güveni “şeylerin güvenilirlik ve tahmin edilebilirliği” üzerinden tanımlayan Binder, yine aynı kavramın insan beyninin evriminde ve topluluklar kurmanın temelinde yatan değer olması itibarıyla medeniyetlerin de ardındaki itici güç olduğunu ifade etti.
Son günlerde tüm dünyanın gündemini meşgul eden veri güvenliği temelli skandalların teknolojinin algılanışı üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi dijital paranoya olarak tanımlayan Binder’in, olası bir distopik gelecekten kaçınmak için tavsiyesi ise bu husustaki olağan şüpheliydi: Şeffaflık.
Opera ve Vivaldi tarayıcılarının yaratıcısı Jon von Tetzchner, “İnternet Tarayıcıları ve Web’in Geleceği” başlıklı oturumda Serdar Kuzuloğlu’nun sorularını yanıtladı. 90’larda tüketiciye sunulan belirli tarayıcıların varlığından, Microsoft ve Netscape’in pazardaki hâkimiyetinden bahseden Tetzchner, Vivaldi olarak sürekli inovasyonlarla, kullanıcı talepleri doğrultusunda hizmetlerini geliştirdiklerini belirtti. “Vivaldi olarak felsefemiz, her bireyin kendisine özgü internete erişim şekli olduğu üzerine kurulu” sözleriyle Tetzchner, asla kullanıcı verisi biriktirmediklerinden ötürü bugünlerde tüm dünyada yankılanan kişisel güvenlik problemleriyle karşılaşmalarının mümkün olmadığının da altını çizdi.
Tetzchner, tarayıcıların tek bir standartta kullanıcılarına hizmet verdiği bugün, Opera’nın da yola özelleştirilmiş bir kullanıcı deneyimi sunmak amacıyla başladığını fakat şirketin satılmasıyla çizgisinin dışına çıkarak sınırlı bir ürün olarak kaldığını anlattı ve ekledi: “Vivaldi ile kullanıcı bizden ne istiyorsa, hangi özelliğe ihtiyacı varsa, onu ekleyerek yolumuza devam ediyoruz.” Tetzchner’in belirttiğine göre, Vivaldi’nin bir sonraki adımı mobil tarayıcıyla kullanıcılarına hizmet vermek olacak.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.