Roche Sivil Toplum Destek Programı bir yaşında

Roche İlaç Türkiye’nin kanserli hastalar ve yakınlarına yönelik hizmet üreten sivil toplum örgütlerinin kapasitelerini güçlendirmek ve sürdürülebilirliklerini sağlamak için Sosyal İnovasyon Merkezi’nin danışmanlığıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği Roche Sivil Toplum Destek Projesi birinci yılını tamamladı. Roche Türkiye Sağlık Politikaları Müdürü Eda Gökay, projenin amacıyla birlikte bir yılda kaydedilen gelişmeleri ve önümüzdeki dönem planlarını MediaCat’e anlattı.

Geçtiğimiz yıl Mart ayında Roche Sivil Toplum Destek Programı’nı hayata geçirdiniz. Böyle bir proje geliştirme fikri nasıl doğdu?

Biz Roche İlaç Türkiye olarak sağlık alanında birey ve toplum ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştiriyoruz. Bu noktada hayatı daha ileriye taşımayı hedefliyoruz. Roche Sivil Toplum Destek Programı’mız aslında bu hedefimiz doğrultusunda ortaya çıktı. Hasta derneklerinin, hasta ve hasta yakınlarının sesi olarak, onların orta ve uzun vadede hedeflerine erişebilmelerini, sürdürülebilir bir yapıya kavuşmalarını amaçlıyoruz. Dolayısıyla bu projenin bizim “hayatı ileriye taşımak” fikrimizi desteklediğine inanıyoruz.

Programı hasta dernekleri için geliştirdiniz. Uygulamada nasıl bir yol izlediniz?

Sivil toplum kuruluşlarına stratejik destek vermek amacıyla hayata geçirdiğimiz ve başvuru süreci 2015 yılının Nisan ayında tamamlanan proje çerçevesinde; Kanserle Dans Derneği, Meme Sağlığı Derneği, Umut ve Yaşam Derneği, Kanser Savaşçıları Derneği ve Kistik Fibrozis Derneği’ne (KİFDER) destek olduk. Programımız ana hatlarıyla toplumun sağlık alanında kalkınmasında önemli sorumluluklar üstlenen hasta derneklerinin sürdürülebilir yapıya kavuşmasını destekliyor. Bu doğrultuda seçilen beş sivil toplum örgütünün; stratejik yönetim kapasitesini artırma, kurumsal süreçlerini ve uygulama kapasitelerini güçlendirme, süreç yönetimlerini destekleme ve geliştirmelerine yönelik çalışmalar yürütüldü. Sivil Toplum Destek Programı, Sosyal İnovasyon Merkezi tarafından hazırlanan ve organize edilen atölye çalışmaları, eğitimler ve birebir danışmanlık hizmetlerini kapsadı. Sürecin projeni adımları ise stratejik planlama ve yeniden yapılanma, kapasite geliştirme ile uygulama ve süreç yönetiminden oluştu.

Bu eğitimler aynı zamanda uygulamalı projeleri de içeriyordu. Böylelikle eğitim süreci devam ederken öğrenilen bilgilerin uygulanmasına da başlandığını söyleyebiliriz. Bu kapsamda dernekler üç yıllık stratejik planlarını hazırladılar. Sosyal medya ve internet sitesi yönetimlerini yeniden değerlendirdiler. Ayrıca her ay düzenli olarak yönetim kurulu toplantıları yapmaya başladılar. Gönüllü Yönetim Sistemi çalışmaları da başlatan dernekler gönüllü profillerini, görev ve yetki tanımlarını yeniden oluşturdular.

Projenin iletişim çalışmaları kapsamında neler yapıldı?

Projenin iletişim çalışmalarını iç ve dış iletişim olarak değerlendirebiliriz. Dış iletişim sürecinde, konvansiyonel basın iletişimi gerçekleştirildi, basın bültenlerimiz vasıtasıyla ulusal ve sektörel basın kanallarında yer alındı. Bunun yanı sıra dernekler de sosyal medya mecralarında eğitimlerle ilgili bilgileri paylaştılar. Roche çalışanlarının, destek verdiğimiz hasta derneklerini tanıyabilmeleri ve programla ilgili bilgi edinebilmeleri için iç yayınlarımızda programla ilgili haberler gerçekleştirdik. 31 Mart 2016’da gerçekleştirdiğimiz sertifika töreninde merkez ofis çalışanlarımız hasta derneklerinin tecrübelerini paylaştıkları panele katıldılar. Bu program ve geçirdikleri bir yıllık deneyimleri birebir dernek temsilcilerinden öğrenme fırsatı yakaladılar.

Projenin uzun vadede nasıl bir fayda sağlayacağını öngörüyorsunuz?

Programımız uzun vadeli faydalara odaklanan bir program. Katılımcı dernekler, stratejik plan çalışması yaptılar. Bu çerçevede, 2016-2018 yıllarına yönelik iş planlarını ve bütçelerini oluşturdular. Kendilerine sosyal ağlarda hesap açan derneklerde sosyal medya ve internet sitesi yönetimleri yeniden değerlendirildi. Farklı kaynak yaratma modelleri üzerinde çalışmaya başladılar. Üyelik modelleri geliştirildi. Beş dernek, Uygulamalı Proje Geliştirme Eğitimi sonrasında beş adet proje hazırladı. Projelerdeniki2 tanesi İstanbul Kalkınma Ajansı ve Koç Üniversitesi’ne sunulmak üzere oluşturuldu. STK Belge Yönetimi uygulamasına başlandı. Derneklerin sivil toplum diyaloğu gelişti ve işbirlikleri yapılmaya başlandı. Tüm bu çalışmalar, derneklerin kurumsal kapasitelerinin gelişmesine katkıda bulundu. Uzun vadede, derneklerin stratejik düşünen, güçlü insan ve maddi kaynağa sahip sürdürülebilir dernekler olarak faaliyetlerini gerçekleştirebilecek bir yapıya dönüşeceğini öngörüyoruz.

Projenin bir sonraki ayağında neler olacak?

Şu anda programın ikinci evresini değerlendiriyoruz. Derneklerin ilk evrede üzerinde çalıştıkları temel konularda daha detaylı çalışıp dernekçilik çerçevesinde geliştirilmesi gereken yetkinliklerini artırmaları için uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

Stratejik Plan kapsamında 2016 Yılı İş Planı’nda yer alan adımların takibi ve uygulamalarını sağlayacağız. İlk evrede alınan kararlar doğrultusunda; gönüllü yönetimi, iletişim stratejisi, kaynak yaratma faaliyetleri, insan kaynakları yönetimi konuları kapsamında yazılı içeriklerin oluşturulması, süreç danışmanlığı, ağ çalışmaları ve işbirliklerinin geliştirilmesi, uygulamalı atölye çalışmaları ile kapasitelerinin artırılması, yeniden yapılanma süreçlerinin takibi ve uygulama adımlarının gerçekleştirilmesi bir sonraki dönem çalışma alanlarımız olarak belirlendi.