Son zamanlarda Twitter’ın piyasadaki etkinliğinin düşüşüyle, dijital boşlukta ayakta kalma çırpınışlarına şahitlik ediyoruz. Bakalım Twitter’ın bu hikâyesi nasıl şekilleniyor.
Twitter’ın akıllı fikri: “Ne oluyor?” sorusunu insanların 140 karakterle cevaplayabilmesi için yazdıklarının üstünde düşünmeleri gerekiyordu. Bu bir nev-i otokontrol de sağlıyordu.
Twitter’ın kendisini artık bir sosyal ağ olarak konumlamamasından, yeni odağının “Haberler” olmasından ötürü alametifarikası olan bu özelliğe aslında pek de ihtiyacı kalmadı. Bu bağlamda mikro blog ağından haber ağına dönüşürken karakter sınırını artırması kendi adına doğru bir hamle olarak düşünülmeli.
Bir dijital pazarlamacı perspektifi ile baktığımda söz konusu Twitter ise marka ve ajans tarafının öncelikle vermesi gereken karar; “Acaba Twitter markamız için doğru bir mecra mı?” Bu soruyu “evet” olarak cevaplayanlar için devam edelim.
Twitter güncel olduğu için seviliyor. Başarılı bir Twitter kullanımı için gerçek zamanlı içerik üretimi önemli! Burada esas mesele doğru içeriği bulmak ve doğru zamanda yayınlamak. Bu mesele yerinde duruyor. Değişen sadece içerik yöneticilerinin kelime enflasyonuyla savaşmak yerine dertlerini daha iyi anlatabilmelerini sağlayacak ekstra 140 karakter olacaktır.
Bir kullanıcı olarak baktığımda, 280 karakter denildiğinde gözümde markalı içerikler canlanıyor. Günün sonunda, karakter sınırın artışı bence, “Neden Instagram’ı değil, Twitter’ı tercih edeyim ki?” sorusuna cevap verebilecek bir değişiklik değil. Twitter’ın büyüyememe sorununun çözümü de değil. Sanıyorum uzun cümleleri sadece Orhan Pamuk kurduğunda okumayı seviyorum.
İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.