İş Bankası’nın dijitalleşme ve teknoloji haritası

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, İş Bankası Tuzla Teknoloji ve Operasyon Merkezi’nde (TUTOM) gerçekleştirilen basın toplantısı aracılığıyla, bankanın dijitalleşme ve teknoloji çalışmalarına dair bilgiler sundu.

Düzenlenen basın toplantısında dijital dönüşüm programını 2014 yılında başlattıklarını söyleyen Aran, 15 milyon müşterisi bulunan bankada günde ortalama yüz milyon işlem gerçekleştirildiğini ve bankanın 25 bine yakın çalışanının 1,600 kişilik kadrosunun bilişim teknolojileri alanında çalıştığını belirtti.

Bankanın dijital dönüşümünün; veri altyapısı, uygulama mimarisi, bilgi teknolojileri ve veri merkezi olmak üzere dört alanda başlatıldığını söyleyen Aran, tüm dünyada dijital bankacılık ve dijital dönüşümün konuşulduğu bir dönemde yenilikleri takip eden değil, yaptığı yenilikler takip edilen bir kurum olma özelliklerini sürdürmek istediklerini belirtti.

Hakan Aran, bankanın altyapı dönüşüm projesi Atlas Veri Merkezi ve bir diğer büyük çaplı dönüşüm projesi TUTOM hakkında da bilgiler verdi. Aran, 155 milyon dolar yatırım yapılan Atlas Veri Merkezi’nin 32 bin metrekarelik alanda kurulduğunu ve veri merkezi aracılığı ile bankanın kesintisiz, güvenli ve hızlı veri akışı sağlamasının hedeflendiğini söyleyerek, veri merkezi sayesinde İş Bankası sistemlerinin altyapı kullanılabilirlik değerlerini yüzde 99,995’in üzerine taşıyacağını belirtti. 500 metrekarelik üç sistem salonuyla hizmet veren merkezin toplamda sekiz sistem salonu ile 4 bin metrekarelik beyaz alana kadar büyüme kapasitesine sahip olduğunu da sözlerine ekleyen Aran, merkezde sağlıklı ve ekolojik bir yaşam çevresi oluşturma prensibinin benimsendiğini de vurguladı.

Atlas Veri Merkezi’nin, bankanın önümüzdeki 25 yıl için öngörülen büyüme ihtiyacını karşılayacak biçimde kurgulandığının altını çizen Aran, merkezin tam yedekli hata toleransına sahip dördüncü seviye (Tier IV) sertifikasını Türkiye’de alan ilk ve tek veri merkezi olduğunu da sözlerine ekledi. Hakan Aran, basın toplantısında TUTOM’a dair de veriler sundu. 2009-2012 arasında 200 milyon TL’lik yatırım yapılan TUTOM’da şu anda 2 binden fazla çalışanın bulunduğunu belirten Aran, İş Bankası’nın teknoloji ve dijitalleşme yatırımları için her yıl 500 milyon TL’lik bir bütçe ayırdığını da sözlerine ekledi.

İş Bankası’nda bankacılık işlemlerinin yüzde 86’lık kısmının şube dışı kanallara kaydığını belirten Aran, işlemlerin yüzde 38’inin ise İşCep üzerinden yapıldığını ve şubelerde gerçekleştirilen işlemlerin payının yüzde 14 seviyesine gerilediğini söyledi. İşCep kullanan müşteri sayısının 5 milyonu aştığı bilgisini veren Aran, birkaç yıl içerisinde bankacılığın yapılış şeklinin de değişeceğini düşündüklerini belirtti. Aran, gelecekte bankacılık yapma şeklinin diyalog ve konuşmaya dayalı değişeceğini söyleyerek, bu bağlamda yapay zekânın da bankacılık işlemlerini anlama şekli olacağını vurguladı. Yapay zekânın henüz insanın yerini tutacak olgunlukta olmamasına rağmen insanların yaptığı iş süreçlerini hızlandırabilecek bir etken olabileceğini ifade eden Aran, insanların teknolojiyi doğru kullandıkları taktirde yapılan işin niteliğinin ileriye taşınmasının mümkün olabileceğini söyledi. İnsanın doğru çözümlerle güçlendirildiğinde, teknolojinin insanın yerini alamayacağının altını çizen Aran, insanı ayrıştıracak temel unsur olarak da yeni teknolojileri iyi kullanma becerisine sahip olmasını gösterdi. Aran, dijital dönüşüm kapsamında müşteri ilişkilerinin derinleşmesinin ancak insanlar arası iletişimin devamıyla mümkün olduğuna dair inançlarını da vurguladı.

Basın toplantısında girişimler ve fintech’ler konusuna da değinen Aran, İş Bankası’nın hız ve esneklikleriyle ayrışan girişimler ve fintech’lerle işbirliği içinde olduğunu söyledi. Girişimleri ve fintech’leri yol arkadaşı olarak gördüklerini söyleyen Aran, bu yapıları sermaye anlamında desteklemek için Maxis adlı bir şirket kurduklarını ve yakın zamanda TBMM’de kabul edilen kitle fonlamasına ilişkin kanunun da bunun yasal altyapısını oluşturduğunu belirtti. Teknoloji ve dijitalleşme çalışmalarını ülke sınırlarının ötesine taşıdıklarının altını çizen Aran, grup şirketlerinden Softtech’in Amerika’da Silikon Vadisi’nde bir ofisi bulunduğunu ve yapay zekâ konusunda Kanadalı bir banka ile iki-üç aylık bir proje için anlaşıldığını da sözlerine ekledi.