Eğer işbirliği yapabilir, güçlerimizi birleştirir, koordine hareket eder, kaynaklarımızı etkili ve verimli kullanırsak, doğa ile uyumlu, bilim temelli projeler geliştirir ve uygularsak iyileşebilir, iyileştirebiliriz.
“Önümüzde 100 metre koşusu değil bir ultra maraton var” diyen Prof. Dr. Itır Erhart, afet bölgesindeki iyileşmeye katkıda bulunmak için malzeme desteği, bağış ve gönüllülük noktalarında yapılması gerekenlere dair detaylı bir yol haritası çiziyor.
Afetler çaresizlik ve yetersizlik duygularını çok yoğun hissettiğimiz; acıyı ve zararı azaltmak için elimizden gelenin en iyisini yapmayı istediğimiz ama “ne zaman”ı ve “nasıl”ı konusunda hem bireysel hem kurumsal olarak karar vermekte çok zorlandığımız zamanlar…Hem sosyal girişimci hem de sivil toplum gönüllüsü ve destekçisi şapkalarımla, böyle zor zamanlarda yol gösterici olmasını dileyerek, afetlerde koordinasyona ve desteklere dair öğrendiklerimi, nelerin saha operasyonunu yavaşlattığını ve zorlaştırdığını özetlemek istedim sizler için.
6 Şubat günü daha önceki deneyimlerden yola çıkarak ve gönüllülerin sahaya varıp ihtiyaçlara dair bilgi paylaşmasını takiben listeler ve malzeme toplama noktaları karşımıza çıkmaya başladı. Çoğumuz bize en yakın marketlere, dükkânlara koşup bu malzemeleri satın aldık ve ilan edilen noktalara bıraktık. Kimimiz bu alanlarda malzeme ayırma, kutulama ve yükleme desteği de verdik. Bizim TIR’lara yüklediğimiz malzemeler sahadaki depolara ulaştı ve yine gönüllülerin desteği ile ayrıştırılıp ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.
Peki bu süreçte sahadaki gönüllüleri ve operasyondan sorumlu kişileri en çok ne zorladı?
Bağış, sivil toplum kuruluşlarının operasyonlarını sürdürebilmeleri için kritik önem taşıyor. Afet dönemlerinde özellikle sahada çalıştıklarını gördüğümüz STK’lara bağış yaparak destek vermek istiyoruz. Bir yandan da aklımızda çok fazla soru işareti oluşuyor: “Doğru yere ulaşacak mı?”, “Nasıl kullanılacak?”, “Bağışı ne zaman yapmalıyım?”
Peki, bu soru işaretlerini nasıl azaltabiliriz ve desteklemek istediğimiz STK’ların hayatını nasıl kolaylaştırabiliriz?
Gönüllülerin afetlerde verdiği destek paha biçilmez. Ancak arama kurtarma eğitimi almamış, travma konusunda uzmanlığı ya da saha operasyonu deneyimi olmayan, karşılaşacağı hem fiziksel hem psikolojik olarak zorlayıcı -elektrik, su, ısıtma, internet olmadan, gıdaya ve tuvalete erişimin çok sınırlı olduğu- şartlara hazırlıklı olmayan gönüllülerin ilk günden deprem bölgesine gelmesi operasyonu yavaşlattığı gibi, kaynak kullanımı açısından da sahayı zor durumda bırakıyor.
Arabaya atlayıp sahaya gitmeden durup “Ben hangi aşamada en etkili, verimli şekilde nasıl destek olabilirim?” diye sormak gerekiyor bu nedenle. Bu sorunun cevabı “Olduğum yerden paylaşım yaparak, yurtdışındaki bağışçıları harekete geçirerek ya da kurulacak konteyner kentlerde çocuklara gitar dersi vererek” olabilir.
Bu üç başlık altında özetlemeye çalıştıklarım hem bireysel hem kurumsal destekçiler için geçerli. Enerjimizi, ayni ve nakdi kaynaklarımızı, işgücümüzü aktarırken yeniden yapılanma, iyileşme sürecinin oldukça uzun süreceğini, hepimizin bilgi, beceri ve yetkinliklerine hemen şimdi değilse bile bir noktada ihtiyaç duyulacağını unutmamamız gerekiyor.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.