MediaCat

Kast ve sınıflar

Servet eşitsizliğinin yol açtığı toplumsal dönüşümlerikonfordan koparak sosyal statü ile eşitlendi. Lüksün müşterisi konfora değil, dikey hiyerarşinin üstündeki bir kastın mensubu olmak için, o kastın insanlarıyla sosyalleşmek için fahiş fiyata katlanıyor.

Kast ve sınıflar

MediaCat’in şubat sayısı için servet eşitsizliğinin kastlı bir toplumsal yapı yaratmaya başladığı Türkiye’de yaşanan dönüşümü ele alan gazeteci ve yazar Ozan Gündoğdu, “Bir tarafta lüksün egemen olduğu, diğer tarafta ise insanların biyolojik varlığını sürdürebilmek için mücadele ettiği dikey toplumsal hiyerarşiyi kabulleniyoruz” diyor.

Gazeteci, Yazar Ozan Gündoğdu

Kast ve sınıflar

Thomas Piketty, “21. Yüzyılda Kapital” adlı eserini yazalı 10 yıl oluyor. Yazıldığı 2013 yılından bu yana en çok referans verilen temel ekonomik metinlerden biri hâline gelen bu eser, gelir ve servet eşitsizliklerinin sadece vicdani bir sorun alanı olmadığını, aynı zamanda mevcut düzenin sürdürülemez olduğunu da verilere dayanarak ortaya koydu. Gelir ve servet eşitsizliğindeki şiddetlenme, yoksulluğun tabana yayılması ve derinleşmesi nedeniyle vicdani bir mesele. Ancak sadece bu değil, eşitsizlikteki şiddetlenme, beraberinde “sınıf atlama” fırsatının da milyarlarca insan için bir hayale dönüşmesi, dolayısıyla çalışanlar ve çalıştıranlar biçiminde organize edilen sınıflı toplumun “kastlı” bir toplumsal yapıya bürünmesi anlamına geliyor. Bir tarafta sınıf atlaması neredeyse imkânsız olan geniş ücretli kesimler diğer tarafta sınıfsal konumunu yedi sülalesine beş kuşak yetecek kadar korumayı garanti altına almış yüzde 1’lik azınlık… Durum böyle olunca, bu aşamada artık sınıfların yerini kastların aldığını söylemek daha doğru olur.

Fark nerede?

İlkinde sosyal asansör çalışmaktadır yani sınıflar arası geçiş mümkündür. Bir ücretli çalışan, doğru adımları atar, şansı da yaver giderse girişimcilik fırsatlarından faydalanarak bir işverene dönüşebilir. Ya da hiç değilse, çocuklarına bırakacağı maddi imkânlar sayesinde alt kuşaklarına sınıf atlama fırsatları sunabilir. Kapitalizmin eşitlik tahayyülü de bundan ibarettir; fırsatta eşitlik… Fakat kastlar söz konusuysa, sosyal asansörden bahsedilemez. Kast kaderdir. Kast sisteminin altındakiler -ki günümüzde ücretli çalışanlar- sadece kendileri için değil, alt soyları için dahi günün birinde üst basamağa çıkma hayali kuramaz. Dolayısıyla, kastlar eşit fırsatlara dahi sahip değildir.

Bu kastlaşma hâli, kentlerin organizasyonundan gündelik hayatın işleyişine, üretim ve tüketim biçimine kadar toplumu karpuz gibi ikiye ayırıyor. Bir tarafta lüksün egemen olduğu, diğer tarafta ise insanların biyolojik varlığını sürdürebilmek için mücadele ettiği dikey toplumsal hiyerarşiyi kabulleniyoruz.

Servet eşitsizliğinin yol açtığı piyasa

Kastlar, sınıflardan farklı olarak zaman geçtikçe hak bilincine de ayrı bir yorum geliştiriyor. Ben ve ailem kuşaklar boyunca aynı kastın mensubu olacaksak, diğer kastlar da aynı biçimde kuşaklar boyunca aynı kastın mensubu olacaksa, o hâlde yaşadığımız yerden tüketim alışkanlıklarımıza kadar hemen her şeyin farklılaşması olağandır.

Bu noktada, gelir ve servetteki son yıllarda artan eşitsizlik hâli iki tip piyasanın da ortaya çıkmasına neden oluyor. Bir yanda geniş ücretli kesimler için üretilen mal ve hizmetlerin satıldığı piyasa, diğer tarafta plütokrat denilen finansal sermaye için üretilen mal ve hizmetlerin satıldığı piyasa… 2018’de lüks giyim markası Burberry’nin elinde kalan 38 milyon dolar değerindeki çanta, trençkot ve parfümü yakarak imha etmesi, kastlı toplumsal yapının artık hayatımızın bir gerçeği olduğunu göstermesi açısından önemli. Fiyatı düşürmektense ürünü yok etmeyi daha kârlı görmek insanlık tarihinin hangi aşamasında deneyimlediğimiz bir şeydi?

Artık lüks tüketim sektörü, gücünü ürünlere yüklenen toplumsal statüden kazanıyor. Lüks, 20’nci yüzyılda daha fazla konfor anlamına geliyordu. Fakat bugün lüks konfordan koparak toplumsal statü ile eşitlendi. Lüksün müşterisi konfor için değil, dikey hiyerarşinin üstündeki bir kastın mensubu olmak için, o kastın insanlarıyla sosyalleşmek için fahiş fiyata katlanıyor. Nitekim, saygın bir toplumsal statüye sahip olunduktan sonra lüks ürüne ulaşmak daha da kolaylaşıyor.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.