MediaCat

Türkiye’nin gıdası

Küresel gıda ekosisteminin bugün sofranın geleceğini nasıl belirlediğini MediaCat Temmuz-Ağustos sayısının kapağında ele alıyoruz.

Türkiye’nin gıdası

Küresel gıda krizi etkilerini Türkiye’de de hissettiriyor. İklim krizinin ve su sıkıntısının tarımda açtığı yaralara, artan gıda fiyatları da eklenince yerel ve bilinçli üretiminin önemini bir kez daha hatırlıyoruz.

Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimin bir arada yaşandığı, “kendi kendine yeten” verimli ülke… Gıda ve tarım uzmanları biraz abartılı bulsa da hayat bilgisi derslerini açan bu ifade emeği, çileyi ve zorlukları göz ardı eden pastoral bir köylülük anlatısı da olmadı hiçbir zaman. Zira Anadolu, insan tarımının ilk izlerini barındıran Bereketli Hilal’e dahil topraklar arasında. Binlerce yıllık tabiat, hava ve su bilgeliğinin hayat verdiği yaratıcılık ve pragmatizmle medeniyetler kardeşliğini bir arada tutmuş kıymetli bir coğrafya.

Bu coğrafyanın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor bir süredir. Yaz aylarına damga vuran orman yangınları, tatlı su kaynaklarının kurumasıyla yaşamını yitiren allı turnalar bir yanda; maden aramaya açılan zeytin bahçeleri, mahalleye dönüşen köyler, artan tarım ürünleri ithalatı bir diğer yanda; gıda, gübre, hayvan yemi ve enerji fiyatlarının, açlık sınırının altına düşen kişi sayısının, obezitenin yükselişi öteki yanda; çiftçi nüfusun azalışı, tarlada, buzdolabında ya da sofrada israfa dönüşen gıdalar beri yanda… İklim krizinden tarım politikalarına, global ticaret umutlarından yerel beklentilere, sağlık sorunlarından sürdürülebilirlik ihtiyacına birçok yönden çapraz ateş altında kalan “Türkiye’nin gıdası” konusu mültecilerle birlikte artan nüfus, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere güncel tarihsel gelişmeler nedeniyle çok daha yakıcı bir nitelik kazandı.

Pandemi sonrasında hayat

Bugün Türkiye, Global Food Security Index 2021 verilerine göre, 113 ülke arasında gıda güvenliği açısından 48’inci sırada yer alıyor. Ülkelerin gıdanın maliyeti, erişilebilirliği, niteliği, güvenliği ve doğal kaynakların durumu gibi faktörlere göre değerlendirildiği, The Economist Impact tarafından hazırlanan rapor Türkiye’nin performansını “iyi” olarak tanımlasa da yerel kanı ülkenin bahsi geçen alanlardaki veri paylaşımının yetersiz olduğu ve iyimserliğe mahal verilmemesi gerektiği yönünde. Türkiye’nin bu endekste 2012 yılında 36’ncı sırada konumlandığını ve giderek gerilediğini de eklemiş olalım.

Yale Üniversitesi’nden sosyolog ve epidemiyoloji uzmanı Nicholas Christakis, 2020 yılının sonlarına doğru yayınlanan “Apollo’s Arrow: The Pro-found and Enduring Impact of Coronavirus on the Way We Live” kitabında pandemiyle tanışan insanlığın yakın gelecekteki yaşam tarzı değişimlerine yönelik öngörülerini paylaşmıştı. Pandemiyle birlikte içimize dönmüş, evlerimize kapanmıştık. Manevi değerlerimiz yükselmeye başlamıştı. Aşının yaygınlaşmaya başladığı 2021 yılıyla birlikte hayat yavaş yavaş normale dönecekti 2023 yılından itibaren de dışarıda yeme ve içmeye öncelik verecek, yaşamımızda güvenlik kadar haz ihtiyacı da belirleyici olacak, tüm dünyada yaratıcı ve kültürel bir hareket dalgası hissedilecek, gece hayatımız renklenecek ve kaybolan zamanların acısını yarınlar yokmuşçasına çıkaracaktık.

Gıda üzerine kaleme alınan birçok trend raporu gibi, geçmiş pandemi dönemlerinin seyrini takip eden Christakis’in de öngöremediği şey, pandeminin ve dünyanın en büyük tahıl, gübre ve doğalgaz üreticisi iki ülke arasında yaşanan sıcak savaşın tedarik hatlarını askıya alması ve tüm dünyada zincirleme bir şekilde gıda ve enerji fiyatlarındaki artışı tetiklemesiydi.

Konda’nın Mart ayında yayınladığı Yeme-İçme Araştırması’na göre 2020 yılından 2021’ye geçişte dışarıda yeme alışkanlıklarımız geri dönse de Türkiye’nin tüketici gıda fiyat endeksinin 2020 Ocak ayından bu yana yüzde 136 oranında artış göstermesi ev dışındaki hayatı Türkiye için biraz zorlu kılıyor. TÜİK’in paylaştığı Mayıs ayı enflasyon verileri, 2021 yılının Mayıs ayına kıyasla ulaşımdaki artışı yüzde 107,62 ve gıdadaki artışı yüzde 91,63 olarak gösteriyor. Kısaca, Türkiye’nin gıdası, satın alma gücü düşen halk için bir arzu nesnesine dönüşüyor.

Küresel ekosistemin bugün sofranın geleceğini nasıl belirlediğini, bu ekosistemin üreticisinden ihracatçısına, tarlalarda yetiştirilen üründen hangi sosyoekonomik statüden insanın sofrasına ve ne kadara mâl olarak ulaşacağına kadar nasıl bir zincir hâline geldiğini MediaCat Sofranın Geleceği kapağında detaylarıyla ele alıyoruz. Kapağın tamamı MediaCat Temmuz-Ağustos sayısında, raflarda!

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.