MediaCat

“Topraklarımızda sözün ve müziğin hâkimiyeti var”

Jingle Jackson Kurucusu Emre Irmak’la müziğin hüküm sürdüğü topraklarda dolaşıyoruz.

“Topraklarımızda sözün ve müziğin hâkimiyeti var”

“Biz şiirin, sözlerin, Anadolu bilgeliğinin, türkülerin, oyun havalarının topraklarında yaşıyoruz. Bizim topraklarımızda bin yılı aşkın süredir sözün ve müziğin hâkimiyeti var” diyen Jingle Jackson Kurucusu Emre Irmak, “Müzik yaşamın her alanında seninle birlikte olabilir. Sokakta herhangi bir resim seninle yürümez ama aklındaki melodiler hep oradadır. Zifiri karanlık bir odada olsan bile, zihnindeki müziği duyabilirsin” sözleriyle müziğin bu topraklarda hâkimiyetini nasıl sürdürdüğünü anlatıyor.

Kendisi artık işinin reklam şarkısı yazmak olduğunu vurgularken, iyi bir reklam şarkısı yapmanın, iyi bir kreatif direktörle ve reklam yazarıyla birlikte yönetilen bir süreç olduğunun da altını çiziyor.

Popüler kültür daha önceden pek de alışık olmadığımız müzik türlerini soktu hayatımıza. Müziğin değişimi cingıl evrenine nasıl yansıyor?

Müziğin değişmesi, değişmek isteyen markaya yansıyor, değişmek istemeyen markaya yansımıyor. Muhafazakâr bir kitleye hitap eden bir markaysan, belirli bir çizgide seyrediyorsun. Cingılın belirli bir formülü yok, yani markanın ulaşmak istediği hedef kitleye göre değişkenlik gösteriyor. Senaryoyla ve markanın nasıl bir iletişim kurmak istediğiyle ilgili olarak yeri geliyor arabesk müzik yapıyorsun, yeri geliyor türkü yazıyorsun.

Cingılcılıktaki en zor şey, bir sürü farklı müzik dilinden anlayabilmek.

Cingılcılıktaki en zor şey, bir sürü farklı müzik dilinden anlayabilmek. Yani müzik konusunda entelektüel olmak gerekiyor. Bir gün içerisinde sabah çay reklamı geliyor, bir horon havası isteniyor; iki saat sonra hip-hop türünde bir müzik isteniyor; ardından arabesk çalışıyorsun ve ertesi gün chill-out üzerine kafa yoruyorsun. Yani dünyadaki tüm müzik tarzlarını, türleri anlamak ve araştırmak gerekiyor. O yüzden bizim stüdyoda farklı çalışmalar yapılıyor, herkes yeni bulduğu parçaları birbirine dinletiyor. Dünyada olanı biteni takip ediyoruz.

Tüm mesele akılda kalıcı olan o cezbedici, küçücük melodiyi bulabilmek. O yedi sekiz saniyelik, dinleyeni yakalayan melodiyi bulduktan sonra eser unutulmuyor. Reklamlar kısa olduğu için bizim de yaptığımız bu. dört saniyelik, altı yedi saniyelik o can alıcı noktayı buluyoruz.

Söz ve müziğin Türkiye’de görsel sanatlardan çok daha kuvvetli bir etki yarattığından bahsediyorsunuz.

Artık reklam filmi müziği yapılmıyor, reklam şarkısı yazıyoruz ve buna da klip çekiliyor gibi düşün. Bizim ismimizin Jingle Jackson olmasının sebebi de bu aslında. Biz Türkiye’de bunu yedi sekiz sene önce fark ettik. Eskiden bir reklam filmi olurdu, onu izlerdik ve sonra onun altına müzik yapardık. Ancak sonra müziğin hâkimiyeti o kadar güçlendi ki, bu ikili yer değiştirdi. Mesela şimdi Atasay için Tak Sana Yakışanı şarkısını yapıyoruz ve ona klip çekiliyor. Biz artık reklam şarkısı yazarı haline geldik. Biz şarkıyı yazıyoruz, yönetmen klibini çekiyor.

Şiirin, sözlerin, Anadolu bilgeliğinin, türkülerin, oyun havalarının topraklarında yaşıyoruz.

Biz şiirin, sözlerin, Anadolu bilgeliğinin, türkülerin, oyun havalarının topraklarında yaşıyoruz. Bizim topraklarımızda bin yılı aşkın süredir sözün ve müziğin hâkimiyeti var. Türkiye’de insanları baştan çıkartan esas unsur müzik. Reklamcılar ve pazarlamacılar da bunu fark ettikleri için müzik üzerine çalışıyorlar.

Müzik yaşamın her alanında seninle birlikte olabilir. Sokakta herhangi bir resim seninle yürümez ama aklındaki melodiler hep oradadır. Zifiri karanlık bir odada olsan bile, zihnindeki müziği duyabilirsin.

Reklam şarkısı yazmak, ortaya tüketicilerin duygularına dokunan ve algılarını yöneten bir eser koymak demek. Bunu başarmanın sırrı nedir?

İyi reklam şarkısı yazmak, iyi bir kreatif direktörle ve reklam yazarıyla birlikte yönetilen bir süreç. İyi bir senaryo, iyi bir konu, doğru yerlere dokunan hisli laflar gelmezse hiçbir şey yapamazsın, bu bir birliktelik. Ortaya ne kadar iyi bir müzik koyarsan koy; hikâye, anlatım, cümleler kötüyse hiçbir yere varmaz. O yüzden bizim çalıştığımız kreatifler, iyi kreatifler; insanları anlayan kreatiflerle çalıştığımız için iyi sonuçlar çıkıyor.

İyi reklam şarkısı yapmanın, tüketicinin duygularını yönetmenin belirli formülleri var mı?

Bunun birtakım formüllerini bildiğimi düşünüyorum. Benim babam da, dedem de müzisyen ve biz 100 yıldır müzik yapan bir aileyiz. Bu biraz yemek gibi, şekeri koyarsın insan mutlu olur ama etin kendisi kadar onu nasıl pişirdiğin de önemli. Her enstrümanla her duyguyu anlatabilirsin. Piyanoda bas çalarak gerilim verebilirsin, tizde daha mutluluk verici sesler yaratabilirsin ancak ironi yaparak gerilim veren müzikler de ortaya çıkarabilirsin.

Tüm dünyanın favori müzik aleti piyanodur, böyle de olmak zorundadır. Çünkü çok geniştir ve müzik enstrümanlarında teknolojinin gelmiş olduğu en üst nokta piyano. Beethoven, Mozart, Bach… Tüm orkestrayı tek başına bir piyanoyla verebilirsin. Bu, başka bir enstrümanla mümkün olmaz.

Hep yaptığımız işlerin artısını anlatıyoruz biraz da eksisinden bahsedelim. Reklam şarkısı yaratmanın eksileri neler?

Geniş ve uzun bir şey yapamamak beni biraz üzüyor. Dört beş dakikalık bir şarkı olsun, arada bir solo atabil, şarkı farklı yerlere gidebilsin… Bunları özlüyorsun.

Marka işbirliklerinde en zorlu süreç ne?

Büyük markalarda genellikle işini iyi bilen pazarlamacılar olduğu ya da yine işinin ehli reklam ajanslarıyla çalıştıkları için bu tarz zorluklarla pek karşılaşmıyoruz. Bu, büyük markalarla yaşadığımız bir problem değil aslında. Daha çok bu işi daha önce pek yapmamış olan markalarla çalıştığımızda önümüze çok kötü sloganlar geldiği, bir şey ifade etmeyen, herhangi bir şey anlatmayan metinler geldiği oluyor. Markaların reklam şarkısı için gittikleri yerde referanslara bakmaları önemli. Başarılara, kaç markanın portfolyosuna doğru iş katıldığına, hangi markayla nasıl işler yapıldığına bakılması gerek. Ses getiren, dikkat çeken işlere göre seçim yapılmalı.

13. Felis Ödülleri’nde Entegre Kampanyalar, Film ve Üretimde Ustalık kategorilerinde toplam üç Felis alan Atasay – Tak Sana Yakışanı işi Jingle Jackson imzasını taşıyor.

Atasay’ın Tak Sana Yakışanı işi de dediğim gibi önce reklam şarkısının hazırlandığı sonra üzerine çok başarılı bir klibin çekildiği bir işti. TBWA\Istanbul ile çalıştık ve yönetmen koltuğunda Anima İstanbul’dan Elif Kalkan oturuyordu. Tak Sana Yakışanı ile o bahsettiğim can alıcı, akılda kalıcı melodileri yakalamayı başardığımızı düşünüyorum. Bu da dillere pelesenk olan reklam şarkılarından bir tanesi oldu.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.