MediaCat

Dream Team 2023

2023’teki başarılarıyla MediaCat’in gelenekselleşen Rüya Takımı’nda yerini alan isimler karşınızda.

Zor bir senenin ardından gelen daha da zor bir senenin son demlerinde, MediaCat’in gelenekselleşen Rüya Takımı’nın kıymetli üyelerinin hikâyelerini dinlemek için bir aradayız. Takımın reklamveren temsilcisi koltuğunda Unilever Türkiye ve Orta Doğu Dondurma Genel Müdürü Toloy Tanrıdağlı oturuyor. Unilever hem Felis 2023 hem de The Cat Report 2023’te Yılın Reklamvereni unvanına kavuşurken, Algida da Felis 2023 sonuçlarına göre Yılın Markası olmayı başarmıştı.

Takımın CCO’luğunu yine hem Felis hem de The Cat Report’ta Yılın Yaratıcı Ajansı olan Tribal Worldwide İstanbul’un başkanı Arda Erdik üstleniyor. Takımın kreatif direktörleriyse bir kere daha hem Felis’e hem The Cat Report’a göre Yılın Bağımsız Ajansı olan Rafineri’nin Felis 2023 Print & Publishing Felis Bölümü’nden Büyük Ödül ile ayrılan işi The Symbols of Change’in ardındaki isimlerden Eray Cankır ve Ersel Hira. Son olarak, takımın medya planlaması, yine hem Felis hem de The Cat Report’a göre Yılın Medya Ajansı olan EssenceMediacom’un CEO’su Zafer Tipigil’e emanet.

Ekip ile sohbetimize geçmeden iki ufak not düşelim. Bu yıl, Rüya Takımı’nın yönetmen koltuğunu Boyner – Bi’ Tanısan Seversin vesilesiyle DUAL’e emanet etmek istedik. Ancak ikili, yurtdışında çekimde olması nedeniyle sohbetimize katılamadı. Kendilerini 2024’te bir araya gelmek dileğiyle selamlıyoruz. Dream Team seçkilerimizde sıklıkla yer verdiğimiz stratejist kotasını ise bir önceki yıl ile marka/isim bağlamında tekrara düşmemek için boş bıraktık. Vesileyle bir selam da Can Faga’ya.

Mutluluk (eşittir) beklenti (eksi) gerçeklik

2023’ün yaşattığı acı ve yarattığı travmalar malumunuz. Kötü geçtiği hususunda herkesin hemfikir olduğu bir yılın “nasıl geçtiği” sorusunu cevaplamak klişelere bulaşma riskini beraberinde getirse de metaforlarla arası hayli iyi olan takımın tecrübeli üyelerinin bu soruya, yeni sorulara pencere açacak derin cevapları var.

Toloy Tanrıdağlı, tatsız geçen 2023’ün gelecek yıla dair irrasyonel beklentiler yaratmaması gerektiği düşüncesinde: “Rulette şöyle bir şey vardır; sürekli kırmızı geliyorsa, doğal olarak ‘Artık siyah gelecek’ der ve siyaha koyarsınız. Bir noktada diğer rengin gelmesini beklersiniz. Ya da yazı tura attığınızı düşünün… Beş kere yazı geldiyse altıncıda nihayet tura geleceğini düşünürsünüz. Öte yandan ne siyah gelmesinin ne de tura gelmesinin daha önce defalarca kırmızı veya yazı gelmesiyle herhangi bir alakası yok. Geçmişe bakarak geleceği irrasyonel bir biçimde tahmin etme gayretindeyiz. ‘Bu yıl kötüydü, seneye bu kadar kötü olmaz herhalde’ diyoruz. Özellikle yeni yıl arifelerinde girdiğimiz bu beklentiyi bence terk etmemiz lazım. Dünyadaki toplam karmaşıklık seviyesi arttığı için bir sonraki yıla dair ‘ daha iyi olacak’ demenin mantıksız olduğunu düşünmeye başladım çünkü o iyimserlik, kötü bir gelişme yaşandığında, enerjiden götürüyor.”

Benzer bir temkinli beklentisizliğin izlerini Arda Erdik’in cümlelerinde de sezmek mümkün. Erdik, Tanrıdağlı’nın sözlerini şu cümleyle tamamlayıp özetliyor: “Mutluluğun formülü de o ya zaten, beklenti eksi gerçeklik. Beklenti yüksek gerçeklik az olduğundaysa… Mutsuzluk.”

Gerçeklik kontrolünü Malcolm Gladwell’in Davut ve Golyat’ta değindiği bir duygudurumla örneklendiren Erdik şöyle devam ediyor: “İkinci Dünya Savaşı’nda Londra’ya yönelik hava saldırısında hayatta kalmak, halihazırda bombalamalar devam ederken dahi, Londralılarda bir nevi umursamazlığa neden olmuş. Britanyalılara özgü olmayan bu vakaların sırrı savaşın sonunda Kanadalı Psikiyatr J. T. MacCurdy tarafından çözülmüş: ‘Kıl payı kurtulmak sizi travmatize eder. Ucuz atlatmak, yenilmez olduğunuzu düşünmenize neden olur.’ Biz de bir pandemi atlattık. Deprem vuruyor, ekonomik kriz vuruyor… Hâlâ ayaktayız bir şekilde. Hani derler ya ‘Bizim bir günde maruz kaldığımız gündem Norveç’in bir yıllık gündemine bedel’ diye… Hakikaten öyle. Öte yandan her şeye rağmen ayakta kalabilmek bizi ‘survivor’ yaptı bence. Çok ‘survivor’ bir toplumuz ve bu iyi bir şey.”

Bardağın dolu yarısına odaklanan Erdik’in bu iyimserliğinin 2024’ün nasıl geçeceği hususunda da sürdüğünü mü sandınız? Yanıldınız. Bugün bu masada gelecekten yana umudunu mutlak bir şekilde dışavuracak kadar hayalperest kimse yok. Nitekim Erdik’in de ayakları yere basıyor: “2024’ten o kadar ümitli değilim. Hepimizin konuştuğu, seçime kadar baskılanan bir ekonomi var. Kimse önünü göremiyor ülkede, şirketler dahil hepimiz senelik planlardan üç aylık planlara döndük neredeyse. Dolayısıyla, artan ’survivor’ duygumuzla, 2024’te de tekrar hayatta kalmaya çalışacağımızı düşünüyorum. Şirketler de toplum da beyaz yaka da orta sınıf da… Herkes hayatta kalmaya çalışarak ilerleme gayretinde. 2024 de o şekilde geçecek bence.”

2023’ün öğrettikleri

Yaşadığı tüm zorluk ve dramlara rağmen hayatta kalmış bir insanın yoluna sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinin en bilindik ve sık salık verilen yöntemi yaşananlardan ders almaktır. Acılar deneyime dönüşerek geleceğin karanlık patikalarını aydınlatır. Elbette teoride. Ne de olsa Nietzsche ve dünya tarihi bize tarihin tekerrürden ibaret olduğunu söylüyor. Peki, insanlık olarak hatalarımızdan ders almayı beceremiyoruz diye o hataları yapısöküme uğratmaktan vaz mı geçeceğiz? Asla. 2023’ten öğrendiklerimizi sırf bu satırlara not edebilsek bile yeter.

Kreatif direktörlerimizden Ersel Hira 2023’ü “dalgalı” olarak tanımlıyor: “Büyük umutlarla başladı, bir anda tüm ülkeyle birlikte biz de çöktük. Ne yapacağımızı şaşırdık. Ancak bir yerden sonra insan o düşüncelere çok hızlı bir şekilde adapte oluyor.” Uyum sağlama kabiliyetimizin gelişmesi, Rüya Takımı’na göre, 2023’ün en büyük edinimlerinden biri. Öte yandan 2023 ile gelen öngörülemezlik ve planlanamazlığın büyüklüğünü kişisel bir örnekle somutlaştırıyor Tanrıdağlı: “Bizim için dondurma satışları çok geç geldi. Hazirana kadar hava korkunçtu; yaz gelmedi, kış gitmedi… Ama bir yandan da kuraklık çekiyorduk mesela. Velhasıl dondurma satamadık. Hal böyle olunca da bir anda tüm planları değiştirip bambaşka planlarla yine de sezondan çıkmayı başardık. ‘Agility’ dediğimiz esneklik, uyum sağlama yeteneklerimiz işte bu şekilde keskinleşiyor. Bu da bizi daha güçlü ve daha gerçekçi yapıyor bence.”

Gururla anılanlar

Peki 365 günün tüm 24 saatleri mi endişe ve stresle geçti? Elbette hayır. En kötü zamanlar bile güzel ihtimallerin gerçeğe dönüştüğünü gördüğümüz büyülü anlar barındırır. Rüya Takımı’nın üyelerine karanlık 2023’lerine güneşi doğduran işleri soruyoruz. Sohbetin kasveti, yerini bir anda neşe ve gurura bırakıyor. Bu haklı gururun kaynağı, Rüya Takımı’nın en büyük varoluş sebebi.

Eray Cankır ve Ersel Hira’yı en çok gururlandıran iş, etrafında şekillendiği fikir ve ödül performansıyla ikilinin Rüya Takımı’nın parçası olmasında aslan payının sahibi olan The Symbols of Change. “Hep bir hedef koyarsın ya hani kendine, yine de işler yol üzerinde değişir… Tam içine sinmez. Bu iş her şeyiyle tam istediğimiz gibi oldu” diyen Cankır da, “Her köşesine dokunabildiğimiz ve gerçekten istediğimiz gibi olan işimiz” diyen Hira da projeyi gurur tablolarında ilk sıraya koyuyor. Projenin 2024’te devam edeceğini düşündüklerini söyleyen ikili, farkındalık yaratmakla yetinmeyip Osmaniyeli kadınlara gelir kapısı da olan The Symbols of Change ile 2024’te de gururlanmaya devam edecek gibi duruyor.

“Biz iyi bir yıl geçirdik” diyen Erdik’i gururlandıran işler listesi her ne kadar uzun olsa da CCO’muzun bir çırpıda aklına gelen ilk üçte Türk Hava Yolları, Koç Holding ve TikTok işleri var. Türk Hava Yolları 90’ıncı yıl kampanyası, Turkish Cargo ve Miles&Smiles için hazırlanan kampanyalar; konkurla portföylerine kattıkları Koç Holding için yaptıkları Çok Yaşa Cumhuriyet kampanyası ve fikri Mısır’a ithal edilen TikTok Faydası Çok.

Tanrıdağlı’nın bu soruya cevabı dayanağını, tekil anlamda projelerden ziyade bütüncül olarak Unilever’in 2023’te sergilediği tavırdan alıyor: “Depremden sonra hem Algida hem de genel itibarıyla Unilever olarak sorunlara hızlı bir şekilde cevap verebildik bence. Oradaki insanlara mümkün olduğunca yardımcı olabilecek iletişim ve aktivasyonlar yapmaya çalıştık. Mobil sınıflar açtık, insanların hayatını biraz olsun kolaylaştırmayı başardık. Yaptığımız şey atomik ama elimizden geleni yapmanın getirdiği mutluluk çok büyük. İkinci dönem ise, kışın geç gelmesi nedeniyle işle ilgili tüm planları çok hızlı değiştirdiğimiz bir dönem oldu. Hem ‘mood’ hem havalardan ötürü durma noktasına gelen dondurma satışlarını ivmelendirmek için ikinci bir sezon açılışı yapmaya çalıştık ve bence hızlı bir dönüş yapmayı başardık.”

Ve ekip tamamlandı

Rüya Takımı ile buluşmak için son dakikada takvimini değiştirmek zorunda kalması nedeniyle aramıza ufak bir rötarla katılan Zafer Tipigil, EssenceMediacom’un başarısının ardındaki güç için ajansın çalışanları, network ve iş ortaklarını işaret ediyor 2024’ün EssenceMediacom’un ne anlama geldiğinin, yeni pozisyonlanmanın ve vaadinin biraz daha iyi anlatılması gereken bir yıl olacağını söyleyen Tipigil’e 2024 ajandasındaki planları sorduğumuzda üç sacayağında özetlediği bir aksiyon planı dinliyoruz: talent (yeteneği tutmak, geliştirmek ve yeni takım arkadaşları için çekici bir platform olmaya devam etmek), yatay entegrasyon (Essence ile MediaCom’u gerçek anlamda birleştirmek ve bu birleşmeyi iş ortaklarına daha net hissettirmek), dikey entegrasyon (GroupM çatısı altındaki ajansların birlikte çalışma biçimini, konumlandırmasını oturtmak; müşteri ve iş ortakları tarafından daha iyi anlaşılmak ve onlara tek “entity” ile tüm ihtiyaçlarını çözebileceklerini anlatmak için bu konumlandırmayı güçlendirmek.)

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.