MediaCat

Felis 2018 jürisinden toplantı notları

Felis 2018’in jüri başkanları, jüri değerlendirmeleri sırasında dikkat edilen kıstasları ve toplantıların en çok konuşulan projelerini anlatıyor.

Markalı İçerik ve Eğlence Bölümü

İnanç Dedebaş

Publicis One CEO’su

Felis 2018 jüri görüşleriSinema kategorisi Türkiye’de çok hızlı büyüyen, yerel içeriklerin başarılar elde ettiği, büyük izleyici rakamlarına ulaştığı yerlerden biri. Televizyon dizilerini zaten keşfetmişti pazarlamacılar ama sanki sinemayı o kadar keşfedememiş görünüyorlar. Sinemadaki değeri marka değerine dönüştürebilecek işler biraz kısırdı. Oradan daha büyük işler beklerdik. Bunun jüriyi hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim. Ama biliyoruz ki bu ülkede çok iyi kalitede ve çok hızlı bir şekilde milyonlarca izleyici rakamlarını ulaşmış, ondan sonra da online’da ya da televizyonda tekrarlarıyla hâlâ izleyicilere ulaşmaya devam eden çok değerli içerikler üretiliyor. Ama bunlar pazarlama anlamında ticari bir değere yeterince dönüştürülememiş. Bu fark ettiğimiz konulardan biriydi.

İkinci konu şu: Hâlâ markalı içerikle uzun format reklam arasında bir tartışma gidiyor. Cannes’da da oluyor bu. “Uzun formatlı reklamlara tam olarak bir markalı içerik diyemeyiz” tartışmasından bahsediyorum. Reklam ürün satmak için, markalı içerik hem satmak hem birazcık da marka vaadini, marka değerlerini orta vadede daha da büyütmek için yapılan işlerdir. Onun için bu uzun format reklamcılıkla gerçek anlamda markalı olan içerikler arasında bir ayrım var ve bu ayrımın fark edilmesi ve markalı içerik işleri için özel içerik birimlerinin oluşturulması gerekiyor. Ayrı bir uzmanlık alanına dikey bir bakış gerektiren bir iş çünkü bu bence. İşler etrafında tartıştığımız konulardan biri de buydu.

Çok çok iyi işlere ödüller verdik, onları izlediğimiz için mutluyuz. Çok başarılı, akıllı işlerdi. Ama önceliklerin birazcık değiştiğini görüyoruz. O öncelikler arasında da hızlı performans beklentilerini gördük. Jüriyle açık bir fikir paneli yaptığımızda bu yargıya vardık, işler sanki biraz kısırlaşmış gibiydi. Bunun da orta ve uzun vadede marka büyütmeye birtakım yan etkileri olabilir. Markaları büyütmek, kısa vadeli düşüncelerle yapılabilecek bir iş değil. Kısa vadeli, taktiksel ya da yüksek performans odaklılığa kayıldığında, markadan biraz feragat edilmiş olabiliyor. Uzun vadede marka değerini negatif yönde etkileyen bir bakış açısı bu. Ben demiyorum ki yalnızca orta ve uzun vade bakılsın. Ayarı ya da dengesi çok ağır bir kısa vadeciliğe varırsa, her şeyin metalaşacağı dönemlerde çok değerli markaları büyütmek, geliştirmek daha güç olur. Böyle bir tehlike var. Bunu empati yapmayarak söylemiyorum bu arada. Bunu sadece Türkiye’de değil, dünyada da çok örneğini görüyoruz.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.