Stok görsel egemenliğindeki tasarım ve reklam evreninde, fikre göre “el emeği” görsel üreten A-HA’yla konuştuk.
Basını domine eden klişe stok görsellere karşı, kurucu ortağı İrem Yeşim‘in deyimiyle “Bob Ross hissi”yle, hayal edilen görsellerin el ile üretilip fotoğraflandığı bir stüdyo A-HA. Bugüne kadar Ülker, Aras Kargo, Avon gibi markalar için “el emeği göz nuru” görseller tasarlayan A-HA‘yla tasarım-reklam-marka evrenindeki serüvenini konuştuk.
En zor sorudan başlamış oluyoruz, çünkü A-HA’yı sınıflandırmak oldukça zor. Alıştığımız reklam ajansı ya da tasarım ajansı disiplinlerinden ve işleyişinden farklı bir yapısı var. A-HA’ya yaratıcı stüdyo demek doğru olabilir. Akıldaki/hayali kurulan görsellerin el ile üretilip fotoğraflandığı bir yaratıcı stüdyo. Kimi zaman reklam ajanslarının brief verip kendi ilanlarındaki/tasarımlarındaki görsellerin üretilmesini istedikleri kimi zaman da markaların kendi ihtiyaçlarını anlatıp stratejik bir yaklaşımla yaratıcı görsellerin üretildiği bir stüdyo.
“Fotoğrafa göre fikir bulmaya gerek yok, fikre göre görsel üretmek mümkün”
Stok görsellerle yapabilecekleriniz sınırlı. Çok iyi ‘fotoşop’ kaslarınız varsa ne ala ki o zaman bile ne kadar inandırıcı bir dünya yarattığınızdan emin olamıyorsunuz tasarım yaparken. Yani ne stok görsel size ne de siz stok görsele yaranabiliyorsunuz.
Öte yandan görselinizin markaya özel ya da tasarıma özel olma fırsatı hiç yok. Pişti olmanız an meselesi. A-HA aslında tam bu esnada doğdu diyebiliriz. Bilgisayarın başından kalkıp “el yapımı tasarımlar ve ihtiyaçlara özel görseller neden yapmayalım” sorusuyla başladı. A-HA şu özgürlüğü veriyor: Fotoğrafa göre fikir bulmaya gerek yok. Fikre göre görsel üretmek mümkün.
Sevgi dolu yaklaşıyorlar. Markalar ne yapmak istediğimizi çok iyi ve çok hızlı anladılar aslında. El emeğine verdikleri değeri de atlamamak gerek. Hazırlanan görseller tamamen üretim sırasında en yaratıcı hallerini aldıkları için bugüne kadar çalıştığımız markaların bizi brief’ledikten sonra “kendi halimize bırakmış” olmaları çok kıymetliydi. Görsellerin üretim sürecinin biraz masalsı bir tarafı var. Ya da Bob Ross hissi var denilebilir. “Buraya bir dal koyalım. Acaba şuraya da bir tavşan koysak nasıl olur? Ya da bu ojeyi kağıda döküyorum, hoop döktüm” havasında gittiği için karşılıklı güvenin önemini bir kez daha anlamış olduk.
Bugüne kadar Hillside, Ülker, Henkel‘den Palette ve Gliss, Babylon, MUBI, Aras Kargo, Avon, Çöps Çetesi gibi markalar için çalıştık. Bu arada reklam ajansları da bizim müşterilerimiz. Eş zamanlı olarak birkaç reklam ajansıyla da çalıştık.
A-HA Kurucu Ortağı İrem Yeşim
Tasarımcı, stilist ve reklam yazarından oluşan bir ekip, öncesinde brief’e uygun fikirler üzerinde konuşuyor. Çekilebilecek planları alternatifli olarak çıkardıktan sonra tatlı bir prodüksiyon süreci başlıyor. Keşfedilmemiş kırtasiyeler, Eminönü’ndeki mini dükkanlar, bazen bir milyoncular, bazen Berlin ya da Londra’daki tasarım dükkanları ya da pazarlar… İhtiyaçları topladıktan sonra (ki asla bir araya gelemeyecek objeler ofiste yerlerini aldılar) mini set kuruluyor. Yaptıkça, yaparken düşündükçe ortaya çıkanlar bizi farklı yerlere götürüyor. Bütün ekip süreç içinde malzemeye ve fikre kulak kabartıyor, çıkan her sesi iyi değerlendiriyor. Üretim sürecinde marka ya da ajansı, verdikleri brief’e dönük bulduğumuz fikirlerimizle ilgili bilgilendiriyoruz. Yaratıcı sürece geçmeden önce nasıl bir planımız olduğunu paylaşıyoruz. Sonrasında mini seti kurup ilerliyoruz.
Süreç, aslında her işe ve fikre bağlı olarak değişiyor. Her markanın ihtiyacı farklı olduğu için zamanlamalar da buna göre değişiklik gösteriyor. Mesela Ülker için yaptığımız 15 tasarım iki hafta gibi bir sürede tamamlandı.
[GaleriEkle url=”a-ha-fikre-gore-el-emegi”]
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.