MediaCat

Oku. Bilgilen. Harekete Geç.

Atmosferimizdeki karbondioksit ve diğer sera gazlarının artışı uygarlığı tehdit ediyor. Bu artışın nedeni de insan etkinlikleri. Bu trendi tersine çevirmek ve hepimizin bağlı olduğu iklimi korumak için bu gazların salımının önümüzdeki 10 yıl içinde ciddi bir biçimde azalması gerekiyor.

Oku. Bilgilen. Harekete Geç.

“Umut, çok geç olmadığını fark etmekten geliyor.” Seth Godin editörlüğünü yaptığı Karbon Almanağı’nın önsözünde böyle diyor.

İklim krizinin nedenlerini ve çözümlerini anlaşılır bir şekilde duyurma amacıyla yola çıkan Karbon Almanağı 90 ülkeden bilim insanları, yazarlar, düşünürler ve sanatçılar dahil 300’den fazla katılımcı tarafından 1000’den fazla kaynak kullanılarak internet üzerinden bir araya getirilmiş. Almanak profesyonellerce sağlaması yapılmış veriler ve net, görsel destekli bir eylem planı sunuyor. Bu proje daha sonra Seth Godin editörlüğünde 36 ülkeden 150 katılımcının emeğiyle kitaplaştırılmış.

Kitap “Karbon nedir, neden önemlidir ve neden umursamalıyım?” sorusuyla açılıyor.

Sorunun kısa cevabı şu: Atmosferimizdeki karbondioksit ve diğer sera gazlarının artışı uygarlığı tehdit ediyor. Bu artışın nedeni de insan etkinlikleri. Bu trendi tersine çevirmek ve hepimizin bağlı olduğu iklimi korumak için bu gazların salımının önümüzdeki 10 yıl içinde ciddi bir biçimde azalması gerekiyor.

Bu gazların salınmasına neden olan faktörlerin tümü insanların seçimlerine bağlı ve hepsinin alternatifleri mevcut.

Acemiler için iklim değişikliği

Peki, bu gazlar uygarlığı nasıl tehdit ediyor? İklim değişikliğine neden olarak.

Kömür, benzin ya da doğalgaz yakmak, oksijenle karbonun bileşimi olan karbondioksit gazı salar. “Sera etkisi” olarak adlandırılan olayda, karbondioksit ve diğer gazlar tıpkı cam bir seranın mecazi çatısı gibi hareket eder: Güneş ışınlarının içeri girmesine izin verir fakat ısının dışarı kaçmasını engellerler. Isıyı hapseden sera gazlarına metan ve su buharı dahildir.

Yakın zamana kadar Güneş’in sağladığı ısının bir kısmı Dünya’nın atmosferinden kolayca kaçabiliyor, böylece Dünya’nın sıcaklığı sabit kalıyordu. Şimdi sera gazlarının birikmesi Dünya’yı bir battaniye gibi yalıtıyor ve sıcaklıkların yükselmesine neden oluyor.

İnsanlar yalnızca telefonlarını şarj ederek, kurabiye pişirerek ya da markete arabayla giderek bile karbon salımına neden oluyor. Dünya Sanayi Devrimi’nden bu yana yaklaşık 1°C ısındı.

1°C çok büyük bir sıcaklık artışı gibi görünmeyebilir fakat bu ısınma bile Dünya’yı istikrarsız hale getirir ve kasırgalar, kar fırtınaları, sıcak dalgaları, sağanaklar, şiddetli rüzgârlar, kuraklıklar, seller, toprak kaymaları ve şiddetli kışlar gibi yıkıcı hava olaylarına neden olur.

İklim krizinin bilimi

Kitapta iklim krizinin ardındaki bilimsel verilere ve çalışmalara da ayrıntılı şekilde yer veriliyor. Bu yazıda bunlara çok girmeyeceğiz ama özellikle vurgulanması gereken bir kısım var: Daha kamuoyunda iklim krizi ve küresel ısınma telaffuz edilmezken, 1982 yılında, Exxon petrol şirketinin kendi yaptırdığı bir çalışmada fosil yakıtların küresel ısınmaya yol açacağı açıkça belirtilmiş. Öyle ki küresel ısınma sadece atmosferik etkileriyle değil aynı zamanda toplumsal ve ekonomik etkileriyle de ayrıntılı şekilde ele alınmış. Yani petrol ve kömür şirketleri küresel ısınmaya yol açtıklarının uzun zamandır bilincindeler!

Geleceğe dair senaryolar

Karbon Almanağı’nı hazırlayan uzmanlar insanlığın aldığı ya da almadığı önlemler ve onların etkilerine dayanarak geleceğe dair beş olası senaryo belirlemişler. Bu beş senaryodan sadece birinde Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel sıcaklıkları sanayi öncesi sıcaklıkların 1,5°C üzerinde sabitlenme hedefi tutturuluyor. Bu senaryoda bile aşırı hava şartları daha yaygın fakat dünya iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmış. Sağlık riskleri ve iklimde değişimler yine de olacak fakat bu diğer senaryolara göre önemli ölçüde daha az. Bununla birlikte küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak enerji, arazi, altyapı, taşımacılık, sanayi sistemleri ve birçoğunda daha önce görülmemiş dönüşümler gerektirecek.

Diğer senaryoların hepsi toplumsal, ekolojik ve ekonomik açıdan çok büyük yıkımlar ve riskler barındırıyor. Mesela, ısınmanın 1,5°C yerine 2°C olması bile çok büyük farklar yaratabiliyor: Aşırı hava olayları daha yoğunlaşacak ve sıklaşacak, bazen birkaçı eşzamanlı meydana gelecek. Bu, deniz seviyelerindeki yükseliş ve okyanus asiditesindeki artışla birleştiğinde, insanlar ve diğer türler için habitat kayıplarına ve gıda kıtlığına neden olacak. Bu senaryoda, yüzmilyonlarca daha fazla insanın iklimle ilgili risklerden olumsuz etkileneceği öngörülüyor.

Yine bu senaryolarda dikkat çekici bir ortak nokta, küresel ısınmanın olumsuz sonuçları nedeniyle kimi toplumsal kesimlerin ve coğrafyaların orantısız bir şekilde daha yüksek risk altında olmaları. Özellikle risk altında olanlar arasında dezavantajlı ve korunmasız toplumlar, bazı yerli halklar, tarım ve kıyı balıkçılığıyla geçinen yerel topluluklar, arktik ekosistemler, kurak bölgeler, küçük adalardaki gelişmekte olan ülkeler ve en az gelişmiş ülkeler geliyor.

Çözüm ve sorumluluk

Yine de çok geç değil, diyor Karbon Almanağı. Devreye sokulabilecek pek çok çözüm var insanlığın elinin altında. Bu kısımda geridönüşüm, toplu taşıma, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji türleri, karbon-nötr yakıtlar, et tüketiminin azaltılması, gıda israfının azaltılması, sıfır emisyonlu evler, karbon yakalama ve depolama gibi çeşitli teknikler masaya yatırılıyor.

Ancak çözümlerin teknik boyutu kadar bu çözümleri ve önlemleri kimlerin devreye sokacağı veya gerekli kamuoyu baskısının nasıl yaratılacağı da önemli. Ugandalı İklim Aktivisti Vanessa Nakate bu konuda şöyle diyor: “Liderleri eylemlerinden sorumlu tutmaya devam etmeliyiz. İklim adaletsizliği hakkında sessiz kalamayız. Eylemleriniz önemli. Bir fark yaratmak adına yapılan hiçbir eylem ve hiçbir ses önemsiz değil. Geleceğe inancımızı canlı tutalım.”

Kitapta küresel ısınmaya karşı koordineli eylemlerin kilit önemde olduğunun altı çiziliyor. Devletler, yerel yönetimler ve şirketler üzerinde baskı oluşturmak için yapılabilecek pek çok şey var. Bunlar arasında iletişim kampanyaları, eylemler, kendi yerel topluluklarımızı ve evlerimizi karbon-nötr hâle getirme, yönetimlere hukuk yoluyla baskı yapma, yatırım ve tüketimlerimizi sürdürülebilirliği göz önünde bulundurarak yönlendirme bulunuyor.

Fosil yakıt şirketlerinin dünyadaki en büyük ve en kârlı şirketler arasında olduğuna dikkat çekiliyor. Bir avuç şirketin karbon emisyonlarının önemli bir bölümünden sorumlu olduğu hatırlatılıyor. Lobi ve tanıtım faaliyetleri yeraltındaki varlıklarının değerini korumaya yönelik olan bu şirketler ve o şirketlerin sahibi olan kurum, kişi ve devletler, medya ve sosyal medyada da bir avuç etkili kaynak yoluyla iklim değişikliği inkârını yaymaya çalışıyor. Neticede dünya nüfusunun en zengin yüzde 1’inin yarattığı emisyonlar en yoksul yüzde 50’nin emisyonlarının iki katından daha fazla.

Çok geç değil

Bu örgütlü ve bilinçli güç karşısında durup donmak yerine eyleme geçmek gerektiğine dikkat çekenlerden biri de ünlü Kanadalı İklim Bilimci Dr.Katharine Hayhoe: “Yalnızca bir şeyler yapmaya başlayın, herhangi bir şey, ardından da bunun hakkında konuşun! Bunun aileniz, eviniz, kentiniz, sevdiğiniz etkinlikler için ne kadar önemli olduğundan bahsedin. Noktaları birleştirerek kalbinize ulaşın ki iklim değişikliğini ayrı bir mesele olarak değil, hayatınızda önemsediğiniz her şeyi etkileyen bir mesele olarak göresiniz. Bireysel olarak, aile olarak, kuruluş, okul ya da işyeri olarak girişebileceğiniz olumlu, yapıcı eylemlerin nasıl şeyler olduğu hakkında konuşun. Elinizi o dev taşın altına sokun. Onun tepeden aşağı biraz daha hızlı yuvarlanmasını sağlayın.”

Editör Seth Godin de bu sarsıcı ve aydınlatıcı kitabı bitirirken şöyle diyor: “Sorunların çözümü vardır. Görünür ya da kolay olmayabilirler fakat sorunun doğasında ileri doğru bir yol vardır. Dünyanın dört bir yanında insanların üzerinde çalıştıkları bir dizi çözüm var. Aynı zamanda karar alıcıları, yasa yapıcıları ve diğerlerini sorunu ele almaları için ittirmek gerekiyor. Çok geç değil ve düşündüğünüzden daha çok büyük bir güce sahipsiniz. Her ses bir fark yaratır.”

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.