MediaCat

Yaratıcılık mayası evde tutar mı?

Coronavirus nedeniyle evlerinden çalışmaya başlayan kreatiflere tebdilimekânın yaratıcılık üzerindeki etkilerini sorduk.

Yaratıcılık mayası evde tutar mı?

Devletler ve toplumlar COVID-19’un yayılımını azaltmak için önlem ve çabalarını sürdürürken, coronavirus salgını kapsamında alınan önlemlerden biri de, çalışılan işkolunun elverdiği ölçüde, mesaiye evde devam etmek.

Bir süre daha devam etmesi muhakkak gözüken bu olağanüstü durumda mesaiye evden devam eden Creative Society üyelerine yaratıcılıktan ödün vermeden çalışabilmenin sırrını, evde verimlilik mi yoksa yaratıcılığın mı ağır bastığını ve süreci yönetenler olarak bu konudaki olmazsa olmazlarının neler olduğunu sorduk.

İşin COVID’ini çıkarmak

Oğuzhan Akay
Come to Movida Ajans Başkanı

Evde ihtiyaca, işin yapısına, konuya, süreye göre verimlilik ve yaratıcılık at başı gidebilir. Önemli olan yaratıcı disiplin. Bu refleksler de hepimizde var. Sadece gündelik COVID-19 haberleriyle çok derinlemesine ilgilenmemek ve internet zapping’ine kendini kaptırmamak gerek. Odaklanamazsınız sonra. Mümkün olduğunca Twitter perhizi şart. Gözünüzü Instagram’dan koruyun. Yazmadan önce ellerinizi klavye tuşları üstünde tutmayın. Öyle ilham gelmez.

İş dışında yıllardır yazmak istediğiniz öyküler veya oyun, roman, şiirler varsa, resim yapmak istiyorsanız tam zamanı. Göremediğiniz mesleki işleri de izlemek için zemin uygun. Sözgelimi ben nisanda yayımlanacak kitabımı dün akşam iş bitiminden sonraki saatlerde gözden geçirdim. Bu da beni dinlendirdi.

Sonsöz: Bahar geliyor… Doğa dirilecek. Yaşasın!

Hoş geldin dünyama…

Yaşar Akbaş
Happy People Project Kurucu Ortak & Ajans Başkanı

Mesleğe ilk başladığım günden beri en büyük kabusum konsantrasyon… Çok sayıda insanın arasında düşünmeye çalışmak benim için olabilecek bir şey değil.

Sabah çok çok erken saatlerde ortada kimse yokken çalışmalar ya da araba kullanırken yarattığım fanusta fikir bulmalar kendi kendime bulduğum çözümlerden birkaçı. Çalışırken müzik dinleyenleri de hep kısknamışımdır bu yüzden, çünkü ben yapamam.

Normalde corona’nin getirdiği ve getireceği problemleri saymazsak evden çalışmak benim gibi bir insan için ödül gibi olmalı. Ama değil. İlk kez böyle bir şey yaşıyorum. Etrafımda insan arıyorum.

Çünkü tatsız, sevimsiz, zoraki geliyor. Böyle bir durumda mecburiyetten evde olma hali benim başka bir damarıma dokunmuş olmalı, sevemedim -hatta bugün ajansa geldim. Konuştuğum arkadaşlarım her şeyin gayet iyi gittiğini hatta eskisinden daha hızlı işlediğini söylüyorlar. Şimdilik sorun gözükmüyor. Bakalım ben ne zaman alışacağım.

Yapılacak en doğru hareket evde iş ortamını yaratabilmek

Kerem Kanık
Titrifikir Kurucu Ortak & CCO

Eveeet, uzaylılar da gelmeden evden çalışmayla ilgili en azından birkaç kelime edelim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki COVID-19 karşısında aldığımız önlemler sebebiyle çok da alışık olmadığımız bir sürece ve sisteme geçmiş bulunuyoruz. Titrifikir olarak bu sabah ilk defa online bir şekilde evlerimizden çalışmaya başladık. Çocuklarla yaptığım konuşmalardan edindiğim ilk izlenimler olumlu. Örnek vermek gerekirse, ajans kalabalığından ve sosyalliğinden uzakta olunca çok daha odaklı ve hızlı çalıştıklarını söylüyorlar.

Verimliliğin mevcut asosyallik sebebiyle yükselmesi şu an için güzel ancak sürdürülebilir bir durum olduğu konusunda şüphelerim var. Bu süreç uzarsa reklamcının beslenme çantası boşalır. Boş bir çantayla da ne kadar yaratıcı olunabilir siz söyleyin. Yine de evde kaldığımız süre boyunca sosyal medya üzerinden gündem takibinde kalmak ve yine dijital platformların sağladığı her türlü sosyalleşme aracından beslenmek kısa vadede en doğru çözüm gibi geliyor.

Titrifikir, günlük iç toplantılarını ve fikir seanslarını görüntülü görüşmelerle yine birlikte yapıyor. Göz göze temasın sosyalleşme ve çıkan fikri geliştirme açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında evde kalmanın dezavantajıysa iş ortamından uzak olmanın getirebileceği rahatlık.

Bu rahatlık, evde kaldığımız süre arttıkça ağır basabilir ve iş disiplinini sağlamakta zorlanmaya başlayabiliriz. Sonuçta kültürel olarak evden çalışma konusuna oldukça yabancıyız. Süreç boyunca yapılacak en doğru hareketin, evlerimizde kendimizi iş yerimizde hissedeceğimiz şekilde bir çalışma ortamı hazırlamak olduğunu ve o ortamı mümkün mertebe iş yerindeki alanımızmış gibi konumlandırmamız gerektiğini düşünüyorum.

COVID-19 için herbirimizin üzerindeki sorumluluk oldukça büyük. Lütfen evlerinizden çıkmayın. Virüs değil, insanlar geziyor. Evde kalın. İnanın ki evde kalmayı becerirseniz muhakkak birinin hayatını kurtaracaksınız.

Evde mutlaka kendinize bir özel alan yaratın

Emre Kaplan
Rafineri Kurucu Ortak & CCO

Joyce Carol Oates adında bir Amerikalı yazar var. 100’ün üzerinde roman yazmış çok üretken bir insan. Diyor ki, yazarlığın en büyük düşmanı çevrenizdeki insanların müdahalesidir.

Sevdiğim hayranı olduğum hemen hemen tüm sanatçılar da aynı şekilde yalnızlığı tavsiye ediyor. Yalnız yaşıyorsanız zaten sorun yok ama evde aileniz varsa, bu süreçte üretkenliğinizi korumak için evde mutlaka kendinize bir özel alan yaratmanız gerek. Ve tüm aile bireylerine o odanın artık sizin evin içindeki küçük ofisiniz olduğunu söylemelisiniz.

Ve bir önemli nokta da çalışma saatlerini ayarlayabilmek. Tıpkı işe gider gibi mesai saatlerine mümkün olduğunca riayet etmeye çalışmak. Bu zor olsa da işin güzeli küçük molalarınızı artık evinizde geçirecek, öğle yemeğinizi ailenizle yiyebileceksiniz.

Bu arada ben size aile müdahalelerine dikkat tavsiyelerimi sıralarken, Efe Kaplan (4), son 15 dakikada üç dört defa küçük ofisime geldi bile. Pek benimle aynı fikirde değil gibi. Galiba bu dönem, onunla birlikte çalışacağız…

Ekip ruhunu devam ettirmek önemli

Berkay Özay
MullenLowe Istanbul ECD

Bu bizim ikinci evden çalışma günümüz. Bence en önemli konu freelance hayatına geçmemek. Biz tüm ajans için aynı çalışma saatlerini devam ettiriyoruz. Önce sabah normal mesaiye başlama saatinde tam 9:30’da tüm ekip online toplantı yapıyoruz. Gün içinde neler olacak diye konuşup günü planlıyoruz. Tam öğle arası saatinde öğle aramızı yapıyoruz. Evde yemek, kahve, spor şeklinde herkes rutinlerini devam ettiriyor, öğle arası bitince iş başına dönüyor. Akşam yine tüm ekip online toplanıp happy hour adı altında günü değerlendiriyoruz. Ekip olarak birbirimizi görmek, konuşmak hepimize iyi geliyor.

İlk iki günün değerlendirmesini yaparsak toplantılar çok hızlı ve verimli. Üretkenlik aynı şekilde devam ediyor. Günlük işler daha hızlı ilerliyor, herkes izole halde daha rahat fikir düşünüyor.

Ekip ruhunu devam ettirmek, birlikte hareket etmek kesinlikle önemli. Ama bu durum benim gibi kendi başına odaklanmadan konuya giremeyen kreatifler için bir fırsat da olabilir. Sürekli odanızın kapısını çalan, masanıza gelen birileri yok. Şu an herkes evinde kendine süper izole ortamlar yaratmış durumda. Harika bir odaklanma fırsatı… Sadece sürekli araya giren corona mesajları var. Onlar için de telefonu ters çevirip yan odaya koymayı bilmek lazım.

Yaratıcılık rutinlerden doğar

Ahmet Terzioğlu
4129Grey Kreatif Direktör

Evden çalışmak kişiselleştirilmiş bir çalışma alanını ve “işe gitmeden işe gitmeyi ve eve gitmeden eve dönmeyi” beraberinde getiriyor. Kişiselleşmiş çalışma alanında daha verimli olmak kolay, çünkü odaklanma sorunu yaşama ihtimaliniz ortadan kalkıyor.

Dolayısıyla bir “multitasking” canavarına dönüşüyorsunuz. İşe gitmeden işe gidebilmek ve eve gitmeden eve dönebilmek ise hayatınızdaki büyük bir sıkıntıyı ortadan kaldırıyor: Trafiği. Böylece kolaylıkla rutinlerinizi uygulayabiliyor ya da yeni rutinler yaratıyorsunuz. Yaratıcılık rutinlerden doğan bir şey. Rutinleriniz sayesinde beslenip rutin olmayan şeyler ortaya çıkarıyorsunuz.

Elbette şu anda evden çalışma nedenimiz biraz sıradışı… Bu yüzden tüm ajans ahalisinin daha fazla temas halinde olması gerekiyor. Hem daha iyi koordine olabilmek hem de sosyalleşebilmek için. Koordinasyon kısmını süreçlerimizi çok iyi tanımladığımız için hemen hallettik. Sosyalleşme tarafında ise iç eğitim programımız olan 4129Grey Academy ve happy hour’larımızı online araçlarla devam ettiriyoruz. Academy’nin home office halinin ilki yarın, ilk online happy hour’umuz da cuma günü gerçekleşecek. Bir arada olarak sıradışı koşullara ayak uyduruyoruz.

Uzaktan çalışmaya o kadar da hazırlıksız değiliz

Mehmet Güven
Punch BBDO Kreatif Grup Başkanı

Yıllardır “Bir noktada evden çalışma sistemine dönecek tüm dünya” derken hayal ettiğimiz tam olarak böyle bir şey değildi.

Şu an evden çalışma rutinini, içinde bulunduğumuz durumdan bağımsız düşünmek zor ama ben bu süreçte, uzaktan çalışmaya o kadar da hazırlıksız olmadığımızı gördüm. İletişim hızlı ilerliyor, gerekli anlarda görüntülü toplantılar yapılıp fikirler konuşuluyor, beraber düşünülüyor.

Bizim, iş yaparken “verimlilik mi yoksa yaratıcılık mı” gibi bir seçim yapma şansımız yok. İkisini de korumak zorundayız. Ben bunu başarmak için tek bir yöntemin olduğuna inanmıyorum. Sanırım en temel gereklilik bunun bir tatil değil, yalnızca “uzaktan mesai” olduğunu bilip sabah 9:30’da bilgisayar başına oturmak. Ondan sonrası bireyin kendi motivasyonuna ve ekiplerin hızlı iletişim kurmasına bakıyor.

Ben kendi adıma evin asla dağınık olmamasına ve müzik, dizi vs. bir şeylerin arkada açık olmasına dikkat ediyorum. Ajans kaosundan sonra sessizliğe hemen alışamıyor insan.

Evden çalışan ve eldekileri tüketenler için, görece az bilindiğini düşündüğüm şeylerden minik bir keşif listesi bırakayım. Güzel şeyler keşfedince daha kolay geçiyor böyle süreçler.

Ten Minute Turns Şarkıları: Spotify’da aylık dinleyici sayıları 53, biri benim. Aşırı tatlı grup.

Orien Lavie Klipleri: Her biri ayrı kısa film tadında. Özellikle Second Hand Lovers.

Deniz Tarsus Kitapları: Sektörümüzün şahane yönetmenlerinden. Yazarlığı da bir o kadar şahane. Ayrıkotu favorim.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.