NFT.NYC 2021’in ardından

NFT.NYC 2021’in ardından

Bu yılın başlarında Twitter’da adımı Alemşah “NFT” Öztürk olarak değiştirdim. Birçok arkadaşım ve takipçim NFT nedir diye sordu, sonraki aylarda bunu neden yaptığımı sanırım herkes anladı.

NFT’ler yaratıcı dünyaya bomba gibi düştü. Eskiden bir aracı olmadan, bir galeriye girmeden, bir küratörle çalışmadan işlerini satamayan sanatçılar; Twitter, Discord gibi toplulukla buluşma arayüzlerini de kullanarak kendi kitlelerini yaratmaya, onlarla sürekli iletişim kurmaya ve kendi eserlerini doğrudan satmaya başladı. Yüz binlerce sanatçı, hayatlarında belki de ilk defa NFT sayesinde ciddi paralar kazandı. Bunlar olurken, bu yıl üçüncüsü yapılan NFT New York organizasyonuna katıldım. Benim için inanılmaz bir deneyimdi.

Her şeyden önce NFT alanındaki insanların çoğunluğu sanatçı ya da yaratıcı insanlar. Onların yanında da platform geliştirenler, teknolojiyi ileri taşımaya çalışanlar ve neler olduğunu anlamaya çalışan yatırımcılar var. Ama hepsinin ortak noktası eşsiz bir pozitif enerji ve merakla konuşuyor olmaları. Düşünün ki tüm NFT Twitter’cıları her güne “GM” (Good Morning–Günaydın) diyerek başlıyor, WAGMI diye çığlık atıyor (We Are Gonna Make It–Başaracağız) ve beraber eğlenmekten inanılmaz keyif alıyor.

İşte, NFT New York organizasyonu tam da böyle bir deneyimdi. Her tanıştığımız insan, en başarılı ve ünlüsü olan Gary Vee bile süper sıcak; konuşmaya paylaşmaya hazır; destek olmaya yüzde 100 kararlıydı. Herkesle konuşabildiğin, herkesin nasıl yardım ederim diyerek yaklaştığı, dostlukların kurulduğu bir ortamdı. NFT dünyasının en başarılı projelerinden Bored Ape ve Cool Cats’ciler inanılmaz merak ediliyordu ve onların yaptığı organizasyonlar çok konuşuldu. Bored Ape açık ara ile en büyük partileri yaptı ve açtıkları küçük dükkânda satılan sweatshirt’ler, şapkalar kapanın elinde kaldı. Şöyle düşünebilirsiniz: Bu kitle için Bored Ape markası Supreme ya da Off White markası anlamına geliyor ve yakın gelecekte de tüm dünya için benzeri bir anlama gelecek. Çünkü NFT toplulukları gittikçe büyüyor ve gücü artıyor.

Bu sistemi böyle güçlü kılan şey nedir?

Aslında siz bir sanatçının ya da bir koleksiyonun bir parçasını satın aldığınızda onun gelişiminin de bir parçası oluyorsunuz. Fiyatı yükselsin ve satayım derdindeyseniz, o zaman proje büyüsün yayılsın diye tweet atıyorsunuz. Discord’una girip proje üreticilerine sorular sorup, bu iş nasıl büyüyecek diye kastırıyorsunuz. Özetle başarılı olsun diye gereken ilgi alaka ve baskıyı sağlıyorsunuz. Böyle olunca insanların merakı artıyor ve projenin parçası olmak için onlar da satın almak istiyor ve fiyat yukarıya çıkıyor. Fiyat yukarı çıktıkça insanların FOMO’su artıyor ve marka trend haline geliyor. Tamamen topluluğun gücü ve proje ekibinin vizyonuyla çok başarılı sonuçlara ulaşılabiliyor. Böyle olunca fikirleri iyi olan, topluluğunu iyi yöneten projeler, sanatçılar bu işin doruğuna çıkabiliyor.

Biz de Selçuk Erdem’le Fluffy Polar Bears adında bir koleksiyon yaratmıştık ve tam NFT.NYC öncesinde koleksiyonumuz üç saniyede tükenmişti. NFT.NYC sırasında Times meydanında dev ekranlarda kendi projemizi görmek, insanların sokakta Selçuk Erdem’i durdurup “Fluffy’lere bayılıyorum” demesi, tanıştığımız sanatçılarla neler yapabileceğimizi konuşmamız eşsiz bir deneyimdi.

Bence NFT’lerin gerçek gücü bu… Dünyanın neresinde olursanız olun, yaratıcı bir fikriniz varsa ve bunu anlatabilmeyi başarıyorsanız, bu topluluk sizi kabul ediyor, destekliyor ve büyütüyor. Selçuk Erdem’in inanılmaz karikatür dünyası şu an artık bir global marka ve sevenleriyle kendi yarattığımız topluluk dünyasında beraberce markayı büyütüyoruz.