Öykü Ajans Başkanı ve Siyasi Danışman Necati Özkan, yeni yazısıyla gelir adaletsizliğinin hüküm sürdüğü Türkiye’nin içinde gerçekte 5 farklı ülke barındığına dikkat çekiyor.
Türkiye ekonomisinin büyüklüğü, son günlerdeki döviz artışlarının da etkisiyle artık 690 milyar Amerikan dolarının altında. 8 bin Amerikan dolarının altına inen kişi başı gelirle Türkiye, ekonomik açıdan dramatik şekilde gerilemiş, bu gerileme ise halihazırda bozuk olan gelir dağılımını daha da sarsmış durumda.
Öykü Ajans Başkanı ve Siyasi Danışman Necati Özkan, Cumhuriyet için kaleme aldığı “Beş Farklı Türkiye” başlıklı köşe yazısında, ekonomisi giderek küçülen ve gelir adaletsizliği yönetilemez boyutlara gelen Türkiye’de iç içe yaşayan beş farklı “ülke”ye ayna tutuyor.
Türkiye’de öyle bir 50 bin kişi var ki, tam anlamıyla Monako’nun nüfus büyüklüğüne, gayri safi hasıla büyüklüğüne ve kişisel gelirine sahip. Bunların bir kısmı nesillerdir ticaret ve sanayiyle meşgul aileler ve sanayiciler ama büyük kısmı AKP döneminde zenginleşmiş inşaatçılar ile iktidarın nimetlerinden yararlanan kesimler. Ülkenin en varlıklı bölümünü oluşturan bu kesimin kişi başı ortalama yıllık geliri 200 bin Amerikan doları civarında ve ülke ekonomisinden yılda 10 milyar dolar pay alıyorlar.
Ülkedeki gelir dağılımından aslan payını alan ikinci grup toplam 6 milyon kişiden oluşuyor. Danimarka’nın nüfusuna ve standartlarına sahip bu kesim, küçük ve orta ölçekli işletme sahibi girişimciler, iyi eğitimli profesyoneller, rantiyeler, doktorlar, avukatlar ve sanatçılar gibi kesimlerden oluşuyor. Bu kesimlerin kişi başı gelirleri 54 bin ila 55 bin Amerikan doları seviyesinde. Türkiye ekonomisinden ise 325 milyar dolar gibi bir pay alıyorlar.
Türkiye’nin orta direği diyebileceğimiz 17 milyonluk bir kesim, Romanya vatandaşlarının nüfusuna ve standartlarına sahip. Ayda 900 ve yılda 11 bin Amerikan dolarına yaklaşan gelirleriyle ülke ekonomisinden aldıkları toplam pay 190 milyar dolar. Ağırlıklı beyaz yakalılardan oluşan bu kesim ekonominin ana motor gücü.
Türkiye nüfusunun ağırlıklı bölümünün, bugünün Cezayirinin nüfusuna ve standartlarına yakın koşullarda yaşadığını söyleyebiliriz. 45 milyonluk büyük kitleyi oluşturan bu kesim, asgari ücretliler, emekliler ve küçük esnaflardan oluşuyor. Bu kesim ayda 275, yılda 3 bin 300 dolarlık kişisel gelire sahip. Bu büyük grup gayri safi milli hasıladan 150 milyar dolara yakın toplam payı ancak alabiliyorlar.
Bu kesim en alttaki yüzde yirmilik kesim. 17 milyonluk büyüklükleriyle bugünün Suriyesi kadar bir nüfusa sahipler ve çok benzer koşullarda yaşıyorlar. Aylık sadece 150, yıllık ise bin 800 dolarlık gelirle yaşayan bu kesim ülke ekonomisinden sadece 30 milyar dolarlık toplam pay alabiliyor. Bir kısım emekliler, çiftçiler, işsizler ve sığınmacılardan oluşan bu kesim açlık sınırının altında yaşıyor. Ağırlıklı olarak devletin ve belediyelerin sosyal destekleriyle ayakta durmaya çalışıyorlar.
Özkan, “Türkiye’de yan yana yaşayan bu beş farklı ‘ülke’nin her birinin farklı öncelikleri var” dese de ortak paydalarına şu sözle dikkat çekiyor: “Ancak ilk kez, bu beş ‘ülke’nin hepsi birden kökten değişim istiyor.”
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
