SXSW’da 3. gün: Fijital deneyimlerin büyüsü

SXSW, festivalin üçüncü gününde binlerce katılımcıyı teknoloji, tasarım, sağlık ve zindelik, eğlence gibi pek çok alanda çalışan yüzlerce teknoloji şirketiyle bir araya getiren Creative Industries Expo’yu (Yaratıcı Endüstriler Fuarı) başlattı. Fuarda, yeni lanse edilen protein barlardan masa oyunlarına, yapay kaslar ve basınç sensörleriyle donatılmış bir gövde aracılığıyla kendinize sarılmanızı mümkün kılan giyilebilir cihazlara uzanan geniş bir ürün yelpazesi sergilendi.

Fuarın en heyecan yaratan katılımcısı, Londra merkezli bir dijital deneyim şirketi olan HYPERVSN idi. Şirket, holografik canlı yayın, interaktif holografik pencere ve Mark Cuban’ın şirketi garip ama çarpıcı bir gerçeklikle tanıttığı devasa 3D bir hologram dahil olmak üzere farklı ürünlerini ziyaretçilerle buluşturdu.

Mark Cuban’s @mcuban holographic appearance had the crowds talking during our last visit to the US. Now, we’re just trying to predict how many times we will hear people say, “Amazing!” as soon as HYPERVSN arrives at @sxsw. Come see us at booth 407 (Creative Industries Expo).👀 pic.twitter.com/IYIf4a6k57

— HYPERVSN (@HYPERVSN) March 12, 2023

Kâr amacı gütmeyen hayvan hakları kuruluşu PETA da fuarın katılımcıları arasındaydı. Hayvan zulmüne dikkat çeken bir VR deneyimi yaratan PETA, ziyaretçilere uzaylılar tarafından kaçırıldıkları ve bir laboratuvara götürülerek aşağılayıcı deneylere tabi tutuldukları senaryolar deneyimletti.

Gün boyunca sunulan içerikler de fuarda sergilenen ürünler kadar etkileyiciydi. Dijital medya endüstrisindeki birleşme ve satınalmaların ele alındığı oturumda, Precursor Ventures’dan Charles Hudson, Axios’tan Roy Schwartz, Candle Media’dan Brent Weinstein ve The Wall Street Journal’dan Jessica Toonkel şirketlerin önündeki fırsat ve zorlukları tartıştı. Panelistler, reklam destekli yayınların bu yıl karşılaşacağı sıkıntıların altını çizerken, fırsatların niş B2B kanallarda ve güçlü franchise’larda yattığını vurguladı.

Pazarlamacılardan oluşan bir salona konuşan Reddit’in Öngörü Başkanı Matt Klein ve Kıdemli Sosyal Medya Müdürü Allison Day ise markaları gördükleri her sosyal medya trendinin peşine takılma dürtüsüne direnmeye çağırdı. Klein, 2000’lerde ABD ve Birleşik Krallık sokaklarında yaygınlaşan indie sleaze ya da bugün TikTok’ta popülerlik kazanan corecore gibi hızlı yükselen akımların gerçek bir davranış değişikliği yaratmadığına, tüketiciler üzerinde gerçek etki oluşturan trendlerin genellikle yavaş gelişenler olduğuna dikkat çekti.

Klein ve Day’in pazarlamacılara yegâne tavsiyesi ise hangi trendlerin emin adımlarla ivme kazandığını anlamaya odaklanmalarıydı. İkilinin konuşmasından çıkan en önemli sonuç şuydu: Marka yönetenlerin hızlı kazançlar yerine uzun ömürlü, güvenilir markalar oluşturmaya yatırım yapmaları gerekiyor. Topluluklarına gerçekten değer katmalarının yolu, her trendi yakalamaya çalışmak yerine markaları için en uygun olanları süzgeçten geçirip topluluklarının kültürüne en uygun biçimde uyarlamaktan geçiyor.