GroupM Business Planning & Strategy Senior Executive Şefika Cabi, NFT’lerin bağış alanındaki vaatlerini ve NFT’leri bağış kampanyaları açısından farklı kılan özelliklerini kaleme aldı.
2021 itibarıyla NFT’lerin marka ve pazarlama dünyasında hayli konuşulur olduğu su götürmez bir gerçek. Son dönemde pek çok sanatçının, ünlü ismin, yerel ve global markanın adının NFT ile yan yana geldiğine şahit olduk.
NFT’ler marka ve pazarlama dünyası için önemli bir araç haline gelirken, sahip oldukları bazı özellikler vesilesiyle bir bağış yöntemi olarak da yükseliyor. GroupM Business Planning & Strategy Senior Executive Şefika Cabi, NFT’lerin bağış alanındaki vaatlerini ve NFT’leri bağış kampanyaları açısından farklı kılan özelliklerini kaleme aldı.
Bugünlerde pazarlama ve marka dünyasının gündemine oturan yeni trend NFT’ler. Sanatçılardan markalara tüm pazarlama dünyası, marka değerinin dijitale taşınmasının yeni bir yolu olarak NFT pazarlarında yer almanın yaratıcı yollarını arıyor.
NFT’ler 2014 senesinde ilk ortaya çıktıklarında tamamen iyi amaçlar güdüyorlardı. Bir grup sanatçı ve teknoloji insanı, eserlerin ve sanatçıların haklarını korumanın bir yolunu arıyordu. Eserleri blockchain altyapısıyla korumaya alarak, dijital ortamlarda izinsiz paylaşılmalarının önüne geçmeyi planladılar. Böylece bugün konuştuğumuz NFT’ler, yani non-fungible (takas edilemez) varlıklar ortaya çıktı. Onları değerli kılan en önemli özellikleri, kripto paraların takas edilebilir olmalarının aksine takas edilemez olmaları, yani kopyalanamaz, çoğaltılmaz ve biricik olmaları. NFT’ler ile ilgili pek çok açıklamaya ulaşılabilir ancak en temelde NFT’ler; resim, ses, video ya da fiziksel bir varlığın dijital formatıdır.
2014 yılında ilk ortaya çıktığında yalnızca küçük bir sanat topluluğu tarafından bilinen NFT’lerin gerçek anlamda değer kazanmaları, Google arama verilerine göre 2021 Mart’ında başladı. Bugün ise marka ve pazarlama dünyası için de önemli bir araç haline gelen NFT pazarıyla karşı karşıyayız. Jack Dorsey’in ilk tweet’i, Saba Tümer’in kahkahası, Cem Yılmaz’ın resimleri, Selçuk Erdem’in karikatürleri hatta Hollywood yazısı bile NFT varlıklara dönüştürülüyor.
Bugünlerde Nike gibi büyük spor markalarından Fenerbahçe, Galatasaray gibi spor kulüplerine kadar pek çok kuruluş kendi NFT’lerini oluşturuyor; Burberry, Gucci gibi lüks giyim markaları NFT dünyasına adım atıyor, Yapı Kredi ikonik Vadaa’nın NFT’isini piyasaya sürüyor. Öte yandan, bütün bu pazarlama ve eğlence dünyasında yankı bulan NFT’lerin aslında ilk var oldukları günkü değerlerini taşıdıklarını da görüyoruz. Markaların bir portföy gibi gördüğü NFT pazarında herkes kendine yer buluyor.
Tüketimin dijital yeni biçimi olduğu kadar paylaşmanın da yeni bir yolu haline gelen NFT’ler, sahip oldukları bazı özellikler vesilesiyle bir bağış yöntemi olarak da yükseliyor. Bu alan, markalar için de bir gelecek vaat ediyor.
New York Times köşe yazarı Kevin Roose, Mart ayında “Buy This Column on the Blockchain!” adlı köşe yazısını NFT olarak 563 bin dolara piyasaya sürmüş ve gelirini bağış olarak aktarmıştı. Pek çok sanatçı da benzer kampanyalar başlattı. Bir yandan WWF doğada yok olan türlere karşılık farkındalık kampanyası kapsamında 10 uluslararası sanatçıyla birlikte NFT koleksiyonunu bağış yöntemi olarak kullanmaya başladı.
NFT’leri bağış kampanyaları açısından farklı kılan üç özelliği değerlendirelim:
Bahsettiğimiz demokratikleşme konusuna daha yakından bakacak olursak, aslında bu dinamiklerin karşılığını bulabiliyoruz. Şeffaf, erişilebilir ve değeri biçilebilir olmaları göz önünde bulundurulduğunda NFT’leri önümüzdeki dönemde çok daha fazla sayıda yaratıcı yardım kampanyalarında göreceğimizi söylemek mümkün.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.