Brand Week 2019, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı.
Yedinci yılında Geleceği Tasarlamak teması altında gerçekleşen Brand Week Istanbul, etkileyici bir hologram gösterisinin ardından Digilogue’un yaptığı, “Turhan Selçuk’un hayatımıza kazandırdığı Abdülcanbaz karakteri 2019’a ışınlanırsa neler olur?” sorusuna yanıt veren animasyonla start aldı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da moderatörlüğünü Yekta Kopan’ın üstlendiği etkinlikte açılış konuşmasını yapmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sahnedeydi.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un Geleceğini Tasarlamak başlıklı konuşmasına ülkemiz ve şehrimizin şu anki durumunu özetleyerek başladı: “Şirketlerin birçoğu yeni yatırım yapma konusunda çekinceli davranıyor, markalar özellikle iletişim yatırımlarını kısıyor ya da tümden erteliyor. Muhafaza etmenin çok değerli olduğunu hissettiğimiz bir ekonomik ortam söz konusu.”
Tüm bunların sebebi olarak ise İmamoğlu, demokrasiden uzaklaşmış olmamıza işaret etti ve tek çarenin cesur demokraside olduğunu hatırlattı: “Tüm bu sorunları çok kısa sürede atlatacağımızın sözünü veriyorum. Türk toplumu iki kez, cesaretle demokrasiye sahip çıktı. Yerel seçimlerde tarihin en yüksek oy oranını elde ettik. Ben, ekonominin iyi olduğu yerde demokrasi olur sözüne inanmıyorum, benim inandığım; demokrasinin olduğu yerde ekonomi iyidir!”
Cesur demokrasiyi tüm kurumlarla hayata geçirmenin geleceği değiştireceğine gönülden inanan İmamoğlu, bu yüzden İstanbul’a yeni bir başlangıç vaat ettiklerinin altını çizdi ve hedef üçlemesini şöyle tanımladı: yeni nesil demokrasi, yeni nesil siyaset, yeni nesil belediyecilik.
“Demokrasi için sandığın yeterli olmadığını biliyoruz. Yeni nesil demokraside, bu anlayışla hareket ediyoruz. Örneğin bir belediye meclisinin toplantısını canlı yayınlamaya başladık. Bu kenti yönetenler kadar vatandaşlar da İstanbul’u ilgilendiren kararlarda söz sahibi olsun diyoruz. İstanbul’u ortak akılla yönetiyoruz. Hiç kimse bu kenti terk etme duygusuna kapılmasın. Kalıcı adımlar atmaya başladık. Sorunu da çözümü de vatandaş gösteriyor. Bu şehir özgürleştikçe daha üretken olacağız. Şehrimizi hep birlikte ayağa kaldıracağız.”
Hedeflerinden yeni nesil siyasetçiliğin toplumun her bir ferdinin ayrı bir renk olduğunun kabulüyle, azınlığa saygı duyan bir yönetim anlayışıyla hayat bulacağını ifade eden İmamoğlu; aynı zamanda yeni nesil belediyecilik anlayışıyla, kente özen gösteren ve insana saygı duyan bir belediyenin artık iktidarda olduğu mesajını iletti katılımcılara. “Boğaziçi İstanbul’un hakkıdır. Bu şehrin nimetlerini ganimet sananlardan olmayacağız asla. Size mega projelerden, yapılardan bahsetmiyorum, zihniyet değişikliğinden bahsediyorum. Dünya tarihinde imrenilecek bir demokrasi ve mutluluk inşa etmekten bahsediyorum.”
Tüm bu anlattıklarıyla şimdiden 2050’yi düşündüklerine vurgu yapan Ekrem İmamoğlu, vizyonunu üç başlıkla tanımladı: adil, yaratıcı ve yeşil. İsraf ve tasarruf kelimelerinin hayata geçirdikleri ve geçirecekleri tüm projelerin kilit noktaları varsaydıklarını ifade eden İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu şehirde benim en önemli projem çocuklar. Çocuk nüfusuyla Avrupa’nın en büyük iki üç kentinden biriyiz. O yüzden artırabileceğimiz her bir meblağı çocuklarımız için harcayacağız. Yuvam İstanbul projemiz kapsamında 50 kreş açtık, 150’ye çıkarmayı planlıyoruz. Yine halk süt uygulamamızdan bunlardan biri.”
İstanbul’u ileri teknoloji ve yaratıcı endüstrilerin merkezi yapma hedefiyle yola çıktıklarını belirten İmamoğlu, sanatın bütün alanlarını ilçelere yayacaklarını ve İstanbul’u spor ve festivallerle iç içe bi kent haline getireceklerine dikkat çekerek bunun için İstanbul Turizm Platformu’ndan İstanbul Yatırım Ajansı ve İstanbul Tasarım Ajansı’na ve güvenli veri sistemini sağlayabilmek için İstanbul İstatistik Ofisi’ne kadar pek çok projeyi hayata geçirdiklerini, geçirmeyi planladıklarını söyledi.
Yine bu doğrultuda İstanbul’u yeşil bir kent yapma da İmamoğlu’nun planları arasında: “Sürdürülebilir enerji yatırımlarını artırmalıyız. Düşük karbon ekonomisini önemsiyor, önceliklendiriyoruz.”
“Enerjisi yüksek, gençliği olan bir İstanbul hayal ediyorum” diyen İmamoğlu sözlerine şöyle son verdi: “Beni, İstanbul’u yemyeşil yaptı diye ansınlar istiyorum. Adalet duygusundan ayrılmadan yönetti desinler. Gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olmak istiyorum.”
Fotoğraflar: Zafer Çimen
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.