Brand Week Istanbul’da dördüncü gün sona erdi.

Dördüncü gününün ilk saatlerinde Gazeteci & Yazar Fatih Portakal, Psikiyatr Prof. Dr. Yankı Yazgan, Google Türkiye Agency Business Manager Selin Kansav ve Garanti BBVA Dijital Bankacılık Direktörü Bora Uludüz gibi isimleri ağırlayan Brand Week Istanbul, sabah oturumlarının ardından güne ufuk açıcı sohbet ve konuklarla devam etti.
Brand Week Istanbul’un dördüncü gününün ikinci yarısından satırbaşları şöyle…
Seramik Mimarı ve Kütüphaneci Martin Kunze bugün BWI sahnesinde “Gelecekte, ne kadar geçmişimiz olacak?” sorusuna yanıt verdi. Kunze’ye göre bu sorunun yanıtı, “Elimizdeki dijital veriler var olmaya devam edecek mi?” sorusuna bağlı. Burada da iki muhtemel senaryo var: bir süre daha var olacaklar ya da tamamen yok olacaklar. Kunze, insanlığın sahip olduğu kolektif mirasın gelecek nesillere aktarılması konusunda büyük endişelere sahip. Bu yüzden, Avusturya’nın Hallstatt köyünde, dünyanın en eski tuz madeninin içinde, seramik plakaları veri taşıyıcı olarak kullanarak devasa bir insanlık kütüphanesi olan MOM projesine hayat veriyor.

Kunze’nin paylaştığı endişelere kafa yormamak mümkün değil. “Eğer elimizdeki dijital veriler ortadan kaybolmazsa, geleceğe aktardığımız şeylerin bilimsel makalelerden ziyade aptal videolar olmasından korkuyorum” diyor Kunze. Bugünü var etmek için geçmişi bilmenin önemine vurgu yapıyor ve ekliyor: “Geleceğe, bugünün pembe bir resmini sunmak istemiyorum, bugünü iyi ve kötü yönleriyle aktarmak istiyorum.” Projeyle ilgili detaylı bilgi almak isteyenler memory-of-mankind.com adresini ziyaret edebilir.
İş İnsanı ve Amatör Kaşif Baha Aslanoba, Norveçli Kaşif ve Yazar Erling Kagge ile adını Kagge’nin kitabından alan Gürültü Çağında Sessizlik oturumunda modern dünyada sessizliği bulmak üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.
Kuzey Kutbu, Güney Kutbu ve Everest’e erişerek üç kutba meydan okuyan ilk kişi unvanını elde eden Kagge hayattaki en kolay şeyin gürültüye odaklanmak olduğunu ama hepimizin kendi içimizde bir sessizliğimizin olduğunu ve bu sessizliğin onu keşfetmemizi beklediğini ifade etti: “Bazen durmanız gerekiyor. Kendi hayatınızın merkezinde olmanız gerekiyor. Gürültüden hoşlanan bir Akdenizli hayatı yaşamak ile bu iç sessizliği keşfetmek arasında bir tezatlık yok aslında. Bu, dünyaya sırtınızı dönmekle ilgili değil; insanlara daha fazla saygı duymak ve hayatı sevmekle ilgili.”

Kendi hayatımız üzerinde kontrolümüzü giderek kaybettiğimizi söyleyen Kagge, Fransız düşünür Blaise Pascal’ın yüzyıllar önceki “insanlığın bütün sorunları, insanın bir odada tek başına, sessizce oturamamasından kaynaklanır” gözlemini hatırlatarak şunları söyledi: “Bazen dünyaya kendimizi kapatmak zor, bunun imkânsız olduğunu söyleyenlere karşı bunun mümkün olduğunu söylüyorum ben. Bence hayatı kaçırıyoruz. Dünyayı bir ekrana bakarak anlamak çılgınca bir beklenti. Keşif her zaman hareket ister.”
Brands & Trends by MediaCat London sahnesine konuk olan Wavelength Marketing Kurucusu Dr. Darren Colleman, markaların sanal ortamda büyümeleri için neler yapılabileceği ve markaların bir platform olarak nasıl geliştirilebileceği konularını ele aldı.
Dünyanın geriye gittiği kriz dönemlerinde akıllı markaların krizi fırsata çevirebildiğini ve yatırımlarını sürdürdüğünü vurgulayan Dr. Colleman, doğru zaman geldiğinde markaların bu yatırımların karşılığını da aldığını söyledi. COVID-19 sonrası toparlanma sürecini de göz önünde bulundurarak paylaştığı bilgilerde Dr. Colleman, marka esaslı büyümeye ilişkin farklı marka ve marka işbirliklerinden çok çeşitli örnekler sundu.

Sunumunda duygu mefhumuna önemle değinen Dr. Colleman, insanların duygularla karar verdiklerini ve beynin motorunun duygular olduğunu vurguladı. Dr. Colleman, performans ve duyguyu marka odaklı büyümenin kapsamına nasıl oturtulabileceği konusunda şunları söyledi:
Brands & Trends by MediaCat London sahnesini Dr. Colleman’dan devralan Alaaddin Yönetici Kreatif Direktörü ve Adisebaba Kurucu Ortağı Murat Doğu, Brand Week Istanbul izleyicilerini Adisebaba’nın masalsı yolculuğunda ağırladı.

Temelleri 2013 yılında kendi çocuklarına kaliteli içerik sunabilmek, bugünün çocuklarının gelecekteki çocuklarına öğretecekleri şarkıları yaratmak amacıyla atılan ve bugün globalde abone sayısı 40 milyona aşarak 15 dilde içerik üreten Adisebaba’nın misyonu, karşılaştığı zorluklar ve başarıları Doğu’nun heyecanlı ve bir o kadar da içten anlatımıyla izleyicilerle buluştu.
Brand Week Istanbul’un daimi isimlerinden Serdar Erener, Medya Demokratikleşince “OUTLIER” Çoğalır başlıklı sunumunda son yıllarda ifade sanatlarında çizgi dışı isimlerde neden bir artış yaşanmadığını sorguladı. Bundan yaklaşık 10 yıl önce Brand Week Istanbul’da ağırladığımız Sir Martin Sorrell’in “Reklamcılıkta kabiliyet açığı büyüyor” sözünü hatırlatan Erener, modern dünyanın sunduğu imkânlara rağmen bu açığın varlığını devam ettirmesine dair şunu söyledi:

“Artık üretim araçlarına herkes ulaşabiliyor. Ancak ifade sanatlarıyla uğraşan kişi sayısı dünyada 10 binde 1. Bu oran, kendini göstermek için ihtiyaç duyulan medya araçlarının bedavalığına ya da eğitimin ucuzluğuna, ulaşılabilirliğine rağmen niye patlamıyor? Niye Instagram’dan 100 Ara Güler ya da YouTube’dan 100 Nuri Bilge Ceylan çıkmıyor? Çünkü bence insanlığın genetik havuzunda ifade sanatlarında doğuştan kabiliyetli olarak dünyaya gelenlerin oranı şimdilik sabit: 10 binde 1. Homo Sapiens’in 200 milyon yıllık mizacı, karakteri henüz değişmedi. Yani kabile insanıyla siz aynı insansınız. Toplulukların onlara ayna tutacak ifade sanatçılarına ihtiyacı nüfusa oranla sabit. Jack Ma, ‘çocuklarınızı ifade sanatlarında güçlü olacak şekilde yetiştirin’ diyor. İnsanın insanla rekabeti kendini ifade etmek üzerine yaşanacak. Maddeyi değil, manayı üretenler pastadan esas payı alacaksa belki o zaman bu oran değişebilir.”
Brands & Trends by MediaCat London sahnesi günün kapanışını The Observatory International Kurucu ve Yönetici Ortağı Lucinda Peniston-Baines ile gerçekleştirdi. Peniston-Baines, pazarlama operasyonunun hem iyi hem kötü günlerde nasıl tasarlanabileceğine dair yol gösterici bilgiler paylaştı.

Müşterilerin kendilerine sunduğu üç temel problemi; ajans modelinin amaca uygunluğunu yitirmesi, müşteri-ajans ilişkisinin bozulması, yetkinlik ve kaynak sağlama sorunları olarak sıralayan Peniston-Baines’in pazarlama operasyonlarının tasarlanması konusunda verdiği tavsiyeler ise şöyle:
Here you'll find all collections you've created before.