Geçtiğimiz dönemde MENA bölgesine açılacağını duyuran Walther Kranz PR ajansı, Dubai ofisini açmasıyla birlikte bölgedeki faaliyetlerine başladı.
İstanbul merkezli PR ajansı Walther Kranz, Dubai’deki ilk ofisini açarak MENA bölgesinde faaliyet göstermeye başladı. MENA operasyonlarıyla ilgili detayları MediaCat ile paylaşan Walther Kranz CEO’su Samet Özetci, odaklarının Körfez Arap Ülkeleri ve Suudi Arabistan olacağını, Turquality desteği alan markalarla birlikte globalleşmeyi hedeflediklerini belirtti.
Walther Kranz CEO
Samet Özetci
Walther Kranz’ı kurduğumuz günden bu yana hem ülkemizde faaliyet gösteren hem de uluslararası operasyonları bulunan birçok önemli markanın iletişimini yürüttük. Bununla beraber global markalarımızla gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmalar, bu işi neden yurtdışına taşımayalım sorusunu uyandırdı. Ardından global bir PR ajansı olma hedefimiz doğrultusunda yol haritamızı belirledik. Bu esnada hedef pazarlarımız arasında yer alan Dubai’de düzenlenen Marketing 2.0 konferansında ajans olarak medya iletişimi kapsamında aldığımız ödüller, bizim için iyi bir motivasyon unsuru oldu. Akabinde, bir yandan hızlı bir şekilde Dubai ofisimizi açmak için harekete geçerken diğer yandan da global reklam kampanyamızı başlattık. Körfez bölgesinde ve özellikle Dubai’de faaliyet göstermek için yalnızca ofis açmak yeterli olmuyor. Dolayısıyla biz de bu bilinçle bir süre boyunca bölgedeki etkinliklere, fuarlara katıldık ve kontaklarımızla teması yoğunlaştırarak iş ağımızı genişlettik. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz tüm iletişim faaliyetlerini aynı hassasiyet ve kabiliyette MENA ülkelerinde de yürütebilir haldeyiz.
Dubai ofisimizi açmak, hedeflerimize ulaşmak için uygulamaya geçirdiğimiz en önemli adımlardan biriydi. Geçmişten bu yana uluslararası ölçekte birçok iş yaptık ancak belirli bölgelerde yerleşik bir şekilde faaliyet göstermek, globalleşme vizyonumuz için kritik bir eşiği oluşturuyor. Önümüzdeki süreçte yine aynı vizyon ve strateji doğrultusunda büyümemizi sürdüreceğiz. Bu aşamada özellikle Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi Körfez Arap ülkelerindeki ağımızı genişletmeyi amaçlıyoruz. Dubai ile ilgili de önemli hedeflerimiz ve bu hedefleri gerçekleştirmek bağlamında planlarımız mevcut. Bölgedeki yatırım ve çalışmalarımızla birlikte Dubai’deki iş hacmimizi Türkiye’deki hacmimizin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca, bu hedefe ulaşırken Türk markalarının yanında olmayı ve kendileriyle birlikte büyümeyi istiyoruz. Özellikle, Turquality desteği almış güzide şirketlerimizle birlikte Türk PR’ını tüm dünyada temsil etmek en büyük arzumuz. Globalde PR sektörü daha çok Anglosakson bir kökene dayanıyor. Dünya’da 100 yaşını aşmış onlarca farklı PR ajansının Birleşik Krallık ve ABD merkezli şirketler olduğunu biliyoruz. MENA ve Asya pazarının serbest piyasa deneyimlerinin görece daha az olması, bir PR ajansı olarak bize özellikle bu bölgelerde rekabet açısından büyük fırsatlar sunuyor. Yine bu bölgelerin Türk ve Avrupa merkezli markalarının öncelikli hedef pazarları arasında yer alması bu fırsat ağını genişletiyor. Bu kapsamda, ajans olarak stratejimiz ve odağımız Dubai ofisimiz üzerinden Körfez Arap ülkelerine yoğunlaşacak diyebilirim.
İnsan kaynağımız bakımından daima “dünyanın her bölgesinde iletişim üretebilecek” kasları olan bir ekip inşa etmeye odaklandık. Global markaların Türkiye iletişimlerine yönelik çalışmalarımız ise bu kaslarımızın gelişmesinde bize önemli bir katkı sağladı. Mevcut işleyişimizde halihazırda Kanada ve İtalya temsilciliklerimiz bulunuyordu ancak Dubai ofisimizi açmak oluşturduğumuz bilgi birikimini globale taşımak adına attığımız en önemli adım oldu.
Öte yandan, Dubai maceramızın şu anki en büyük odağını Turquality desteği almış olan markalar oluşturuyor. Ticaret Bakanlığımız bu projeyle uzun yıllardır üç yüzün üzerinde şirketin yurtdışında markalaşma faaliyetlerini destekliyor. Bu markaların hemen hemen hepsi, uzun süredir ulusal çapta büyük iletişim faaliyetleri yürüten markalar. Walther Kranz olarak biz, Turquality desteği almış markaların yurt dışı PR faaliyetlerinde yanlarında olmayı ve global iletişim süreçlerini yönetmeyi hedefliyoruz. Brand Finance verilerine göre dünya çapında ilk 500’de yer alan bir Türk markasının olmaması uzun yıllardır sektörümüzde konuşulan bir konu. Ülke olarak bu potansiyeli taşıyan birçok markaya sahibiz. Bu bağlamda, oluşturulacak başarı hikayelerinin iletişim ayağında ajans olarak yer almak bizler için büyük bir motivasyon kaynağı. Ülkemizde sağladığımız tüm stratejik iletişim faaliyetlerini, Türk markaları için uluslararası pazarlarda da sağlamak adına süreçlerimize devam ediyoruz.
Ajansı kurduğumuz ilk günden bu yana hedefimiz Türkiye’den globale açılmış bir ajans grubu oluşturmaktı. Bu hedef doğrultusunda, ilk adımlarımızı global markalarla çalışmaya başlayarak attık. Avrupa, Asya, Amerika, MENA ve hatta Güney Afrika olmak üzere birçok farklı bölgeden markaya hizmet sunduk. Halihazırda da Kanada ve İtalya temsilciliklerimiz bulunuyor. Ancak, bugün geldiğimiz noktada MENA bölgesini göz ardı etmek çok mümkün değil. Gerçekten çok büyük ve gelişmeye devam eden bir pazar. Coğrafi olarak ülkemize yakın olmasının yanı sıra global şirketlerin birçoğunun da bölgede aktif bir şekilde varlık göstermesi, hedef pazar olarak odaklanmamızın temel nedenleri arasında bulunuyor. En nihayetinde, şu an Türkiye’de sunduğumuz tüm hizmetleri orada da uygulayabilen ve bölgedeki markaların PR kapsamında ihtiyaç duyduğu her faaliyeti gerçekleştirebilen tek ajansız.
Öte yandan hızlı büyümeyi genetik kodlarına işlemiş olan ajansımız, genişleme odaklı hamlelerini hayata geçirmeye devam edecek. Bu kapsamda, sıradaki hedef pazarımız ise Suudi Arabistan ve diğer Körfez Arap ülkeleri. 2025 yılı içerisinde Suudi Arabistan ofisimizi de faaliyete geçirmeyi ve MENA bölgesinde daha etkin olmayı hedefliyoruz.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
