EMEA Bölgesi’nin en büyük iş ve markalar dünyası etkinliği Brand Week Istanbul, Haliç Kongre Merkezi ev sahipliğindeki ikinci gününde programına sabah oturumlarının ardından yine ufuk açıcı oturumlarla devam etti.
Brand Week Istanbul katılımcıları, bugünün ve yarının siyasetini anlamlandırmak, yeni dönemin siyaset üzerine olan etkilerini anlamak ve uzman isimlerin çalışma ve yorumlarını dinlemek üzere Master Hall’da gerçekleşen Yeni Siyasetin Başlangıcı oturumlarında buluştu. Bu değerli oturumlardan biri, Öykü Dialogue International Ajans Başkanı & Siyasi Danışman Necati Özkan moderatörlüğünde, Siyasal İletişim Danışmanı Gülfem Saydan Sanver, İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Uzmanı ve Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Profesörü Ersin Kalaycıoğlu ve Veri Enstitüsü Kurucusu Bekir Ağırdır’ın katılımıyla gerçekleşen “Türkiye Nereye Gidiyor?” oturumuydu.
Oturum, Ersin Kalaycıoğlu’nun Türkiye’nin siyasi tarihini özetlemesi ile başladı. Türkiye’nin 2011-2012 yıllarından itibaren demokrasiden uzaklaşmaya başladığını belirten Kalaycıoğlu, o dönemde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelere (KHK) ve bu KHK’ların çıkmasına olanak sağlayan, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin siyasetteki ağırlığına işaret etti. Türk siyasi tarihini çok partili hayata geçişten itibaren özetleyen Kalaycıoğlu, bugün içinde bulunduğumuz dönemi “sultanizm”e benzetti. Kalaycıoğlu sultanizmde genel olarak kararların anayasadan, yasalardan, kurallardan neredeyse bağımsız olarak kişiler tarafından verildiğini, anayasanın iktidarda olanlar dışında diğer herkes için geçerli olduğunu; kamu bürokrasisinin ortadan kalktığını ve bürokrasinin emirle çalıştığını, disiplinsizliğin baş gösterdiğini, toplumun devletle bağının koptuğunu ve kapitalizmin ahbap-çavuş kapitalizmine döndüğünü belirtti.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Uzun süredir dibe çöküşün konuşulduğunu söyleyen Güldem Saydan Sanver ise son dönemde popülist iktidarların uyguladıklarına benzer taktiklerin uygulandığını aktardı. Popülist iktidarların bir tehdit algısı yarattıklarını söyleyen Sanver, muhalif seçmenin de elindekileri kaybetmemek adına tehditler karşısında olumsuzluklara ses çıkarmadığını söyledi. “Büyük şehirlerde olsak da küçük alanlarda yaşıyoruz, mekânsal olarak küçülüyoruz” diyen Sanver, bunun sebebi kaygının içe dönüklüğü beraberinde getirmesini gösterdi.
Necati Özkan’ın sorusu üzerine, özellikle seçim sonucu haritalarına yansıyan “üç Türkiye” tezini aktaran Bekir Ağırdır, bu haritaların sadece sandığa yansıyan tercihler olarak görülmemesi gerektiğini, daha derin bir durumun hasıl olduğunu aktardı. Bugün yaşananları ise tek bir aktörün davranışlarına, amaçlarına yormamak gerektiğini, bunun popülizmi popülist bir şekilde değerlendirmek olacağını da sözlerine ekledi.
Sanver ayrıca, iktidar partisinin belirlediği dilin muhalefet tarafından da kullanıldığına işaret etti, bu durumun değişmesi gerektiğini söyledi. Özkan’ın bu durumda muhalefetin iktidarın oluşturduğu alanda siyaset yapmak durumunda kaldığını aktardığı bu kısımda Sanver, Özkan’ın sözlerine ek olarak, bir “sürece zarar vermeyelim sendromu” olduğunu belirtti. Bir kriz sırasında ya da seçim öncesinde muhalefetin de “süreçlere zarar vermemek adına” yaşananları kabul ettiğini, siyasetin bu yaklaşımı bırakmasının elzem olduğunun altını çizdi.
Zeren Group sponsorluğunda hayata geçen “Gelecek Hayallerine İnananlarındır” isimli oturumda oyuncu Giray Altınok, oyuncu ve senarist Kerem Özdoğan ve Zeren Group İcra ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yiğit Zeren, Yekta Kopan moderatörlüğünde bir araya geldi.
Inspiration Hall sahnesinde gerçekleşen oturumda Mustafa Yiğit Zeren, enerji sektöründe olmalarına rağmen ofis hayatlarının çok eğlenceli olduğunu, “Bir kamera koysanız birkaç bölüm Prens çıkar” diyerek anlattı. Kerem Özdoğan, “Mizahta kullanabileceğimiz bazı kodlar var. Ancak kodu kıran şey finaller oluyor. Gibi bunu çok güzel başardı” diyerek mizahta esnek olmanın gerekliliğine vurgu yaptı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Giray Altınok ise mizahın gittiği yolu, “Mizah kabuk değiştiriyor. Yeni dalganın temsilcilerinden biriyiz. Biraz globalden esintiler aldığımız bir tarz. Prens ile bir yol açtığımızı düşünüyorum. Yapımcılık bir risk alma işi. Nasıl tutacak işi bulurum kafasıyla yaparsanız olmaz. Yapımcıların yeni yazılan işlere inanmaları lazım” diyerek anlattı.
Chuck Studios Kurucusu Olaf Van Gerwen, Brands & Trends by Garanti BBVA sahnesinde gıda reklamlarında gördüğümüz kalıplaşmış görsellerin büyük bir sorun olduğuna dikkat çekti.
“Nispeten jenerik lezzetli yemek görselleriyle aslında kategorinizi anlatıyorsunuz, kendi hikâyenizi değil” diyen Gerwen, “Markalardan aldığımız brief’lerde kreatif fikirler indirgenip lezzeti gösteren görseller yüceltiliyor. Lezzeti, aromayı ekranda kullanmak önemli ama bunları herhangi bir markayla ilişkilendirmek imkânsız” dedi.
Aynılık sorunundan kurtulmak için marka kimliğinden istifade edilebileceğinin altını çizen Gerwen, “Markanın özü, DNA’sı asla değişmez. Bunlar misyon ve vizyon değerlerine ve kimliklere dönüşür. Bu da dış dünyayla etkileşimi gösterir. Yiyecek & içecek markaları bu kimliklerden istifade edebilir. Basit bir sebze olan salatalığın farklı dilimlenme şekillerini göstermek bile size dair çok şey anlatabilir” dedi.
Brand Week Istanbul’un ikinci gününde Inspiration Hall sahnesi son oturumunda iki önemli ismi, Gazeteci Fatih Altaylı ve Bilim İnsanı Celal Şengör’ü ağırladı. “Tarihe Yön Veren Dehalar” oturumuyla günü kapatan ikili Türkiye’de bilim yayıncılığının ivmelenmesine ön ayak olan Teke Tek Bilim’in benimsediği misyona paralel olarak yürüttükleri oturumda “deha”nın tanımını keşfe çıktı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Anaksimandros’un sonradan kendine Tevrat’ta da yer bulan “Dünyamız boşlukta duruyor” önermesiyle başlattıkları dehalar yolculuğunda Antik Yunan’ı arşınlayan Altaylı ve Şengör, geçmiş yüzyılların dehalarının 21’inci yüzyıla uzanan ve içinde bulunduğumuz çağa katkı sağlayan düşünce ve keşiflerini anarak dahilik denen zaman bağımsız kavramı anlamaya çalıştı. Dahiliğin yenilgiyi kabul etmeyi de kapsayan bir tanım olduğunda hemfikir olan ikili, dâhinin doğuşu için elzem bir kavramda hemfikirdi: Özgür düşünce.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.