Publicis Kanserken Çalışma inisiyatifini Super Bowl’a taşıyor

Kanserin çalışanların hayatında yol açtığı zorlukları ortadan kaldırmak ve işyerinde kanser damgasını silmek adına 17 Ocak tarihinde Dünya Ekonomik Forumu’nda Kanserken Çalışma (Working with Cancer) inisiyatifini hayata geçiren Publicis Groupe, 4 Şubat Dünya Kanser Günü arifesinde projenin ikinci aşamasını başlatıyor.

Kanserli çalışanların desteklenmesine yönelik global ölçekli bir çağrı niteliğindeki Kanserken Çalışma’nın entegre kampanyası Disney/ABC, NBCU, Warner Bros Discovery, Paramount, Fox, Roku, Snap, iHeart, TikTok, YouTube, NCM, Screenvision, Clear Channel, Lamar, Zeta ve 1 milyar gösterimle katkı sunacak Meta gibi partnerlerin 100 milyon dolar tutarında medya yatırımıyla destekleniyor.

Bir dakikalık versiyonu New York bölgesinde Super Bowl esnasında, iki dakikalık versiyonu online ve sinemalarda yayına girecek olan film, yapılan açıklamaya göre, Publicis’i Super Bowl reklamı satın alan ve bu alanda yatırım yapan ilk holding şirketi yapacak.

Yönetmen koltuğunu Hollandalı Martin de Thurah ve İtalyan Elena Petitti Di Roreto’nun paylaştığı Publicis Conseil imzalı filmin prodüksiyon ekibinden oyunculara tüm kadrosu kanseri yenen ya da kanser tedavisi gören yakınlarının bakımını üstlenenlerden oluşuyor. Biri mavi diğeri beyaz yakalı iki çalışanın tedavilerinin ardından işe döndükleri ilk Pazartesi gününe adapte olma süreçlerinin işlendiği film, mesai arkadaşlarının onlara verdiği destek ve “Yaşamı boyunca her iki insandan birine kanser teşhisi konuluyor. Bu konuda hepimiz işyerlerimizde gereken desteği vermeliyiz” mesajıyla noktalanıyor.

Kampanya kapsamında Dünya Kanser Günü’nde Times Meydanı’nda bir takeover gerçekleştirilecek ve açıkhava ayağı başlatılacak. İlanların odağında, yaşamı boyunca her iki kişiden birine kanser teşhisi konulduğuna dair istatistik yer alacak.

Publicis Groupe CSO’su Carla Serrano, şirket yöneticilerine ve CEO’larına hitap eden ilk filmde onlara anlamadıkları bir şeyi, insanların işe gelip kanser tedavisi gördüklerini gizlemek zorunda olduklarını gösterdiklerini, yeni aşamada ise çalışanlara seslenerek, şirketlerinden taahhütnameye katılmalarını talep etmelerini amaçladıklarını söylüyor. Serrano’ya göre lansmanın Davos’ta gerçekleşmesi insanların katılımı ve taahhütte bulunmaları için çok önemliydi ancak çalışma kültürünün inşası ve geniş çaplı katılım için tabandan gelecek bir dalga olmazsa, söz konusu programlar ve politikalar yalnızca program ve politika olarak kalacak. Serrano, “Herkesin kültürüne gerçekten dokunan bir şeye ihtiyacımız vardı. İnsanların şirket patronlarına, insan kaynaklarına gidip, ‘Bunu birlikte yaratıyoruz değil mi?’ demelerini istiyoruz” diyor. Super Bowl hamlesine de değinen Serrano, bu sayede komedi ve eğlence dünyasında yeni bir çığır açılacağını da umuyor.

Filmin çıkış noktasının, her kanser öyküsünün çok kişisel olması olduğunu söyleyen Publicis Conseil CEO’su ve Kreatif Direktörü Marco Venturelli ise, insanların kanser deneyimlerine dair farklı anlatıları keşfetmek için MacMillan, MSK, Gustave Roussy ve Cancer at Work gibi yardım kuruluşlarıyla işbirliği yaptıklarını, başrol de dahil ekipten çoğu insanın kendi öykülerinin olduğunu gördüklerini ifade ediyor.

Venturelli, “Bir Pazartesi sabahı yaşanan bu öyküler işe geri dönmenin gerilimini de yansıtıyor. Kanserli biri için basit normalliğe dönmek duygusal açıdan aşırı zordur. Fakat biz aynı zamanda umut mesajı vermek, insan desteğinin ve işte her gün görülen insanların iyileşmedeki önemini vurgulamak istedik” diyor.

Dünya Ekonomik Forumu ve partnerlerin destekleriyle Kanserken Çalışma’nın halihazırda 20 milyon insanın hayatına olumlu katkı sağladığını söyleyen Publicis Groupe CEO’su Arthur Sadoun, “Elbette daha fazla şirketin harekete katılması için çalışacağız. Ancak hepimizin kanserli çalışma arkadaşlarımızın yanında durarak üstleneceği görev de bir o kadar önemli. İşyerinde kültürel değişimi yaratmak için farkındalık çağrısıyla yetinmeyip, herkesi harekete geçirmeye yönelik bir çağrı başlatmamız da bu yüzden” açıklamasında bulundu.