Dünya futbolunun en önde gelen beş liginin ortak özelliklerinden biri, hepsinin profesyonel bir tasarım dilinin olması. Ve unutmayalım ki, gelişmek isteyen toplumlar için tasarım kültürü bir lüks değil, bir zorunluluktur.
Nielsen’in verilerine göre ülkemiz, dünyada futbola en çok ilgi duyan üçüncü ülke. En korkunç siyasi gelişmeler ya da en acı doğa olayları bile bir derbiyle kolayca unutuluyor, kanlı bıçaklı insanlar bir milli maçla el ele tutuşuyor. Bir yanıyla tuhaf ve düşündürücü, diğer yanıyla sektörün büyüklüğü ve ekonomik hareketlilik bakımından olumlu.
Pandemi öncesindeki son sezonda, dört büyük takımımız, sadece maç günlerinde tam 426,5 milyon TL gelir elde etti. Sponsorluk kazancı 535 milyon TL oldu. Her birinin maliyeti 1 milyar TL’yi geçen stadyumlar, 500 milyon dolara satılan yayın ihalesi, oyuncu transferleri, maaşlar ve dahası…
Şimdi gelelim sorumuza. Elde halihazırda bu denli güçlü bir malzeme ve böylesine büyük bir potansiyel varken, bunu neden pazarlayamıyoruz?
Dünya futbolunun en önde gelen beş liginin ortak özelliklerinden biri, hepsinin profesyonel bir tasarım dilinin olması. İngiltere’nin Premier League’i, bu konuda başı çekiyor. İngilizler, geçtiğimiz yıllarda liglerinin kurumsal kimliğini yenilediler. Profesyonel bir tasarım ajansı tutuldu, logo güncellendi, özgün ve kullanışlı bir yazı tipi tasarlandı, yayın grafikleri ve web sitesi bütünüyle yenilendi. Çağı yakalayan, İngiliz futbolseverde heyecan uyandıran, dünya futbolunu İngiltere sınırları dışında takip edenleri de kıskandıran bir kimlik üretildi. Premier League, bu müthiş imaj güçlendirme çalışmasıyla markasının değerine değer kattı.
Manchester City, Nantes, Juventus gibi kulüpler, takımlarının eskiyen amblemlerini radikal bir biçimde değiştirerek fark yarattılar. Atletico Madrid ve Everton gibi kulüpler, ufak tefek dokunuşlarla çağı yakaladılar. PSV’den Lazio’ya, Roma’dan Arsenal’e, Real Madrid’den Torino’ya kadar, irili ufaklı birçok futbol kulübü, forma arkası yazıları için, kendi karakterlerine uygun, orijinal yazı tipleri tasarlattılar.
Bütün bunları çözmek çok ama çok kolay. Zor olan, yöneticilere vizyon kazandırmak veya vizyonlu yöneticileri göreve getirmek… Unutmayalım ki, gelişmek isteyen toplumlar için tasarım kültürü bir lüks değil, bir zorunluluktur.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.