Tarihin bu dönüm noktasında, doğru sistemleri kurmamızı gerektiren yeni bir tarihin başlangıcında 12. Brand Week Istanbul’da buluşuyor; bugünü ve geleceği masaya yatırıyoruz.
Tüm zamanların anahtar kelimerinden biri şüphesiz “yaratıcılık”. Her ne kadar belirli sektörlere ve tipolojilere atfedilme riskiyle karşı karşıya olsa da, bu joker kavram, hakkıyla benimsendiğinde soyut bir kelimeden düşüncelere, hislere, teknolojiye ve şehirlere yön verecek bir eylem planına dönüşebilir. Nasıl mı? İşte size üç örnek…
“İlk derste Müşfik Kenter beni dersten atmıştı. Düşünün, sınava 650 kişi girmiş, altı kişi almışlar. O yüzden, ‘alınanlar değerini bilecek mi acaba?’ diye bir kafa var. Bir şeyi kazandığın için korkuyorsun. İlk derste soruyorlar: ‘Niçin tiyatro bölümüne girdin?’ Herkes de anlatıyor: ‘Alkışlar, heves, kalas…’ Sınıfta herkes öyle bir kafada, hoca bana sordu. ‘Sinema filmi çekmek istiyorum’ dedim. ‘Çık dışarı’ dedi, sınıftan attı.”*
Pek çoklarımızın hayatına 2020 yılında Netflix’te yayınlanan Bir Başkadır ile girmiş olsa da Berkun Oya’nın Türkiye’nin görsel-işitsel külliyatına katkıları çok daha eskiye ve beyazperdenin ötesine dayanıyor. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü mezuniyetini takiben Ali Atay’la birlikte Krek’i kuran Oya, tiyatro topluluğu çatısı altında senaryolaştırıp yönettiği ödüllü oyunların yanı sıra Defakto ve İnfoman gibi TV programlarıyla da çok uzun süredir farklı platformlardan bizlerle iletişim kuruyor aslında. Yakın dönemde insan hallerini farklı perspektiflerden ekrana taşıdığı Bir Başkadır, Cici ve Kuvvetli Bir Alkış gibi uzun metraj ve dizilerle izleyici kitlesinin sınırlarını genişleten Berkun Oya’nın insana dair gözlemlerini bu kez veriler ışığında dinlemek isteyenler, 8 Kasım’da Brand Week Istanbul 2024 kapsamında gerçekleştirilecek Insight Summit’te yerlerini ayırtmayı unutmasınlar.
*Bir+Bir, sayı 11, Nisan 2011 tarihli söyleşiden.
Kendisini kültür aktivisti olarak tanımlayan Laia Gasch, Barselona’dan Londra’ya gelişini takiben girdiği ilk işyerlerinden biri olan BBC’deki iş ortamına uyum sağlamak için “daha Britanyalı” olmaya çalıştığını gören yöneticisinin kendisine verdiği tavsiyeyi şöyle anımsıyor: “Laia, sen Barselonalısın. Bu kimliği sahiplen. Kendin ol, olmadığın birine dönüşmeye çalışma. Özgün ol.” Hayır kelimesini bir cevap olarak değil; bir soru, bir meydan okuma olarak kabul etmek gerektiğini savunan Gasch, bugün, kültürü gelişen şehirlerin kalbine koyan bir dünyanın inşası için altı kıtadaki 40’tan fazla yaratıcı şehirden sivil liderlerin görev aldıkları World Cities Culture Forum’un direktörlüğünü üstleniyor.
World Cities Culture Forum direktörlüğünden önceki dönemde Londra Belediyesi bünyesinde kıdemli kültür danışmanı olarak görev alan Gasch, şehrin kültürü önceleyen bir kent planına sahip olması için çalışmış bir isim. Londra’nın en iddialı kültür ve eğitim bölgelerinden Queen Elizabeth Olimpiyat Parkı’ndaki East Bank’in, sanatçılar ile yaratıcı işletmelere düşük maliyetli ve süresiz çalışma alanları sunan Creative Enterprise Zone’ların (Yaratıcı İş Bölgeleri) ve Londra’nın 24 saat yaşayan bir şehir olması için çalışan Night Czar (Gece Çarı) unvanın geliştirilmesi gibi pek çok yaratıcı girişimde imzası olan Laia Garsch, Brand Week Istanbul’daki sunumunda kültürün şehirler için taşıdığı önemi kendi deneyimlerinden süzdüğü içgörüler ışığında katılımcılarla paylaşacak.
2025 yılına kadar 10 milyon insanın dijital becerilerini artırma misyonuyla çıktığı yolda pusulasını teknoloji, eğlence ve marka inşasının kesişimine çeviren Mark Adams, yolculuğuna kamuya mal olmuş isimlere ve ünlü simalara sunduğu dijital dönüşüm danışmanlığıyla başlamış bir seri girişimci.
Lady Gaga’dan Barack Obama’ya uzanan çeşitlilikte bir portföye dijitalleşen dünyaya nasıl adapte olabileceğini öğreten Adams’ın kariyer yolculuğu, bu alandaki başarısını farklı bir kulvara taşıyarak direksiyonu ünlülerden markalara kırmasıyla farklı bir viraj alıyor. Son tüketiciye ulaşan markaların sağlıklı büyümesi için inovasyon stratejileri geliştiren Mark Adams, bilgi birikimini sektörle paylaştığı konuşma ve oturumlarda modern çağda pazarlamanın, yaratıcılığın ve yeniliğin geldiği noktaya dair eğlenceli ve dolaysız bir bakış açısı sunuyor.
Ödüllü bir seri girişimci olarak tecrübelerini bu yıl Brand Week Istanbul sahnesinde “Fanatizm Markalara Ne Öğretebilir?” isimli bir sunumla aktarmaya hazırlanan Mark Adams, spor ve eğlence dünyası devlerinin sadık hayranlarının adanmışlıklarını göstermek için yaptıklarından hareketle tüketici markalarına doğru toplulukları seçerek, harekete geçirerek ve onların gücünden yararlanarak nasıl büyüyebileceklerini anlatacak.
Sırada: Yapay zekâ: Zamanın oyun kurucusu
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.