TV 2017: Yepyeni (!) bir yayın dönemi

Yeni yayın dönemi Eylül’de başlıyor.

NBC için The Voice pazartesi ve salı günleri prime time’da yine vazgeçilmez olacak. Çarşamba günü Blacklist beşinci sezonuyla sahnede. Mr. Kaplan sonrası merakla bekleniyor. Perşembe This is Us duygulandırmaya devam edecek. Cuma günü Blindspot, cumartesi 43’üncü sezonuyla Saturday Night Live ve geleneksel pazar futbolu var.

CBS’e gelince. 25 Eylül’de 11’inci sezonuyla Big Bang Theory haftayı açıyor. Salı günü NCIS spin off’u NCIS/New Orleans ekrana çıkacak. Aynı serinin Los Angeles versiyonu pazar akşamı. 2 Kasım’dan itibaren perşembe günü de Big Bang Theory’den yeni bir dizi doğuyor: Young Sheldon.

ABC’de Once Upon A Time Cuma gününe kayıyor. Marvel dünyasının yeni dizisi Inhumans sezon başı yayına girecek. İlk sezon biter bitmez Marvel’s Agents of Shield aynı slotu dolduracak. Grey’s Anatomy çarşamba akşamı 14’üncü sezonuna hazırlanıyor. Perşembe ise Scandal var. 2018 başında American Idol geri dönüyor. Şubat ayındaysa kış olimpiyatlarından esinlenilerek hazırlanan The Bachelor/Winter Games ekrana gelecek.

FOX’ta pazartesi Lucifer ile yeni Marvel hiti The Gifted ile açılıyor. Çarşamba silahı müzik endüstrisinin içyüzü ile Empire. Perşembe günü Batman’in geçmişine giden Gotham dördüncü sezonuyla 28 Eylül’de başlıyor. Star Trek esintileri taşıyan yeni FOX dizisi Orville ilgi çekebilir. Cuma günü Hell’s Kitchen ve Exorcist var. Hafta sonu kolej futbolu ve NFL ile geçecek.

Şaşırtan bir yenilik var mı?

Hayır. Neredeyse 30 yıl öncesinin aynısı hâlâ.

Biraz CSI aksiyonu, biraz Marvel/Batman, biraz format, biraz spor.

Yeni dünyada ise değişim bu sene de tam gaz devam ediyor. Netflix seri bir şekilde içerik basmaya devam ediyor. 2018 sonuna kadar şu anda gözüken 30’dan fazla yeni dizi var. Narcos, Strangers Things, House of Cards, Orange is the New Black gibi halihazırda yürüyen mega hitlerin yanında, Defenders, Star Trek Discovery, Mindhunters gibi hitler de yolda.

Netflix’in toplam yıllık içerik bütçesi 6 milyar doları buldu. Prodüksiyon kalitesi de küçümsenecek gibi değil. Minimumda ulusal TV kanalları seviyesindeler (100-150.000 USD/dakika).

Göz önünde olan sadece Netflix olsa da, arka planda ülkemizde çok da fark edilmeyen bir oyuncu daha var: Amazon Prime.

Geçtiğimiz günlerde Wholefoods’u satın alarak piyasaları sarsan Amazon, aslında medya alanında da hareketli. Jeff Bezos’un Washington Post’u alması bir hobi hamlesi değildi. Amazon Prime Video’nun yıllık 4,5 milyar doları bulan TV içerik bütçesi hiç de küçümsenecek bir rakam değil.

Listedeki üçüncü oyuncu HBO. GoT, Westworld, Big Little Lies ve benzeri dev yapımların dijital dünyaya hızlı bir adaptasyonla birleşmesi başarı hikâyesi olarak adlandırılabilir. Yıllık içerik bütçesi 2,5 milyar dolar olan HBO, büyük prodüksiyonların merkezi. ABD prime time maliyetlerinin üç katına kadar çıkabiliyor. (GoT 1 dakika maliyeti = 300-350.000 USD)

Peki, bu rüzgâr bizi ne kadar etkiler?

Netflix, Amazon gibi dev oyuncuların planı sadece ABD üzerine kurulmadı. Lokalleşmeye önem veriyorlar. BBC ve Canal Plus ile yeni dizi projeleri var. Avrupa Birliği Netflix yeni içerik üretiminin minimum yüzde 30’unun Avrupa kaynaklı olmasını istiyor. Avrupa çapında telekom operatörleri ile yaptıkları anlaşmalarla bazları genişliyor. Türkiye üretimi ilk dizi de 2018 başında yayında olacak. Yani “orada bir Netflix var uzakta, bize bi’ şey olmaz” cümlesi anlamlı değil. Amazon’un Türkiye’ye geldiği bir dünyada, Prime Video da ilginç bir alternatif olacak.

Kısa vadede (0-5 sene) TV yatırımlarımızın yaklaşık yüzde 20’si olan tematik TV dünyasında kırılma kaçınılmaz. Haber kanallarını denklemin dışında tutarak baktığımızda, buradaki izlenme YouTube, ulusal TV, web portalları ve Netflix benzeri platformlara kayıyor. Dolayısıyla reklam yatırımları da portallar ve YouTube’a doğru yönleniyor.

Esas soru: Beş seneden sonra ne olur? Cevabını iyi düşünmek lazım. Dönüşümü sahiplenmek ve Jeff Bewkes gibi sonradan pişman olunacak cümleler kurmamakta fayda var.

“Netflix’in medyayı etkilemesi, Arnavutluk ordusunun dünyayı işgal etmesi gibi bir şey olur. Hiç sanmıyorum.” – Jeff Bewkes Time Warner CEO. (2010, New York Times röportajı)