Mastercard Doğu Avrupa Bölgesi Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yasemin Develioğlu’na göre dijital ödemeler artık sadece bir teknoloji konusu değil. Cüzdansız ödeme ve veri güvenliği yeni nesil tüketicinin olmazsa olmazları arasında. Sohbetimizde de bu değişimi konuştuk.
Türkiye’deki dijital ödemeler ve temassız ödeme sistemlerine olan ilgi son yıllarda artış gösteriyor mu, trendler ne söylüyor? Mastercard olarak Türkiye pazarında bu dönüşüme nasıl katkı sağlıyorsunuz ve bu alandaki iletişim stratejileriniz nelerdir?
Dijital ödemeler, Türkiye özelinde konuşacak olursak, e-ticaretin gelişimi ile çok paralel devam ediyor. Kendi hayatlarımızdan da söyleyebiliriz ki her şey daha hızlı, daha kolay ama bir de güvenilir olsun istiyoruz. Çünkü bu e-ticaretin gelişmesi ile beraber herhalde dünyanın şu an en büyük risklerinden birisi siber güvenlik olmuş durumda. Dünyada çok büyük devletlerin GSMH’ları boyutunda bir siber güvenlik riskinden bahsediyoruz. O yüzden dijital ödemelerde güvenliğin de sağlanması önemli. Yani bir yandan müşteri deneyimini kolaylaştırırken bu işe biz Mastercard’da daha bütüncül bakıyoruz, önemli olan biz bir teknoloji şirketiyiz ama tüm bu müşteri deneyimi kolaylık, hız ve güvenliğin bir arada olması ile gelişen bir durum. Türkiye’de e-ticaretle beraber dijital ödemelerin de toplam ticaret içindeki payı her geçen gün artıyor artıyor. Özellikle, pandemi sonrasında hızlanan NFC dediğimiz gelişim aynen kaldı ve etkisi günden güne artmaya da devam ediyor.
Dijital ödeme inovasyonları ve buradaki kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi yönünde nasıl çalışmalar var gündeminizde?
Geçenlerde gördüğüm bir şey vardı; Dubai’de bir manikür salonu var ojenin altına çip yerleştiriyor ve böylece tek tıkla sosyal medya hesaplarınızı paylaşabiliyorsunuz, bu büyük ihtimalle sonraki süreçte ödeme alanına da gelebilir ama, şu an geldiğimiz noktada müşteri deneyiminin sorunsuz olması kritik ama müşteri o kadar da kendi alanına girilmesini, kendi özelinin paylaşılmasını istemiyor. Bunun için tüm bu mobil cüzdanlardaki bilgi saklaması, bunun tüm hayatımıza entegrasyonu, ne kadar data sakladığınız işte siber güvenlik risklerine ne kadar açık olduğunuz gibi şeyler var. Biz Mastercard olarak öncelikle data güvenliği bizim için en önemli şey. Bunun için geçtiğimiz aylarda dünyanın en büyük siber güvenlik yatırımını yaptık. Onun dışında da yapmaya çalıştığımız teknolojik gelişmelerin altında her zaman “gerçekten anlamlı bir fayda sağlıyor muyuz?” kısmı var. Büyük ihtimal ojenin altına yerleştirilen çip ile ödeme yapmak gibi bir şey olmayacak ama bu taraftaki gelişimler daha çok tokenizasyon üzerine olacak. Yani tüm bu datanın daha token olarak saklanmasının güvenliğe olan etkisi ve biraz daha farklı ülkelerde hayata geçirdiğimiz biyometrik ödeme yöntemleri, dijital ödemeler alanında üzerine çalıştığımız teknolojilerden bazıları.
Paha Biçilemez Platformu’nun bu yıl gündeminde neler var?
Tüm ekonomik algıyı bir kenara bırakırsak pandeminin bizim hayatlarımıza getirdiği geçmeyen trendlerden birisi de seyahat. 2024 yılı seyahat trendinin en doruğa ulaştığı yıl oldu. Ve insanlar otel, uçak, destinasyon seçimini yaparken sadece otele ya da oradaki plaja bakmıyor, biraz daha farklı deneyimlere de bakıyor. Tüm farklı segmentlerde aynı eğilimi görüyoruz. Biz Mastercard olarak burada bir adım öndeyiz çünkü Paha Biçilemez Platformu 26’ncı senesinde. Yani ödemeler alanındaki bir teknoloji şirketinin 26 yıl önce deneyimsel pazarlamadan konuşabiliyor olması ve şu an dünyanın en entegre deneyim platformunu yaratması büyük bir öngörü ve şahsen benim de burada olmamı sağlayan en önemli kısımlardan birisi. Biz platformda tüketicilerimizin hayatlarına farklı deneyimler ve duygular katmak için buradayız. Bugün burada en çok konuştuğumuz kavramlardan birisi aslında “emotional value proposition” (duygusal değer önermesi). Çünkü markaların bize ne verdiğinden değil, ne vermediğinden, ne hissettirdiğinden, nasıl durduğundan da bahsediyoruz ve bu her tüketici için daha da önemli bir hale geliyor. O yüzden de burada onların hayatlarında deneyimleri beraber yaşadıkları bir ortaklarıymış gibi davranmak istiyoruz. Türkiye’de de Paha Biçilemez Platformu, dünya sıralamasına baktığımızda ilk beş içerisinde. Yolculuğumuza ilk olarak İstanbul’da başladık. Paha Biçilemez Platformu’nun kalbinde; kültür, sanat, seyahat, gastronomi, tarih kısaca her şey var.
Bir markanın “young at heart” yani kalbinin genç olması çok önemli. Bu, bir markanın kaç yıllık bir geçmişe sahip olursa olsun, genç ve dinamik imajını koruyabilme gücünü gösterir. Bu da bir markanın uzun vadede de sürdürülebilir başarısı için en önemli reçete bence. Onların beklentilerini ve trendleri öncesinden görerek, yeni nesillerle kuvvetli bir bağ kurabilmek bizim için önemli. NielsenIQ ve World Data Lab raporlarına göre Z kuşağının harcama gücünün 2030 yılına kadar tahmini 12 trilyon dolara ulaşması bekleniyor, bu da Z kuşağını satın alım gücü bakımından çok daha önemli bir hale getirecek. Z Kuşağı’nın yüzde 79’u değerleriyle uyumlu markaları tercih ediyor.
Mastercard olarak, tokenizasyonun hem tüketici güvenliği hem de ödeme deneyimi üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de ve globalde tokenizasyonun benimsenme oranı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Finansal teknolojilerin dönüşümünde önemli bir eşikteyiz. Hayatın her alanında hızla ilerleyen dijitalleşme, ödeme sistemlerini de yeniden şekillendirdiği için biz de bu dönüşümün merkezinde yer alıyor, ödeme güvenliğini ve kullanıcı deneyimini ileri taşıyan çözümler geliştiriyoruz. Bu kapsamda tokenizasyon teknolojisi, sunduğu güvenlik avantajı ve kullanım kolaylığıyla öne çıkıyor. Tokenizasyon sayesinde kart bilgilerinin yerini, yalnızca o işlem için geçerli olan dijital token’lar alıyor. Bu teknoloji, tüketicilerin hassas verilerini koruma altına alırken, dolandırıcılık vakalarının önüne geçilmesinde de son derece etkili. Aynı zamanda mobil cüzdanlar ve temassız ödeme gibi dijital deneyimleri daha hızlı ve güvenli hale getiriyor. Türkiye’de dijital ödeme çözümlerine olan ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle mobil uygulamalar ve e-ticaret platformları üzerinden yapılan işlemlerde tokenizasyonun benimsenme oranı büyük bir ivme kazanmış durumda. Mastercard olarak biz de bankalar ve teknoloji ortaklarımızla birlikte bu altyapının yaygınlaştırılması için yoğun şekilde çalışıyoruz. Tokenizasyonun ödeme ekosisteminin geleceğinde kilit bir rol oynadığına inanıyoruz. Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli de oldukça yüksek ve bu dönüşümde öncü ülkeler arasında yer alabileceğini öngörüyoruz. Mastercard, 2030 yılına kadar Avrupa’daki tüm e-ticaret işlemlerinde yüzde 100 tokenizasyon hedefliyor. Dolayısıyla tokenizasyonun Türkiye gibi Avrupa ülkelerinde yaygınlaşacağını söyleyebiliriz.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.