Succession malum olanla bizi şaşırtmayı başararak izleyenlerine veda etti. Benim için hep en iyiler arasında anılacak ve bana öğrettikleri aklımdan hiç çıkmayacak. O da her şey hızla değişirken, hiçbir şeyin değişmediği.
Modern zamanların Shakespeare’i olarak anılan Succession, Murdochian bir medya imparatorluğu inşa eden Logan Roy ve çocukları arasındaki veliaht kavgasını konu alıyor. Özünde insanın hayatı kontrol etme çabası anlatılıyor. Karakterlerin iç dünyalarının resmedilişinden ilişkilerin bir satranç oyunu gibi sergilenmesine, patriarkal ayrıcalık pazarlıklarından beynimizi tatlı tatlı yoran diyalog pin ponlarına kadar Succession, stratejik düşünen beyinlerin öğrenme iştahına adeta bir ziyafet.
Dizi aktif düşünerek izlendiğinde ve senaryosu demonte edilip tekrar birleştirildiğinde üç kavram belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor bence: makyavelizmi ustalaşılması gereken bir alan olarak görenlerin hırs ve açgözlülükle imtihanı, “başarılı iş insanlığı nedir?” sorusuna aradığımız bulanık cevaplar ve değişim tsunamisinin üzerine yürümenin tragedyası.
Kendall’ın şirketin suçlarını üstlenmek için gönderildiği basın açıklamasından babasının tahtını sallayarak çıkması ve bu başkaldırının Logan’ın yüzüne kondurduğu minik tebessüm, ikinci sezonun finaline çok yakışmıştı. Çocukları da olsa, her şeyi zayıf bir veliahta bırakma düşüncesinin Logan’ı geceleri uyutmadığını anlamıştık.
Dizinin en ikonik anlarından biri ise Logan Roy’un karaoke buluşmasında çocuklarının yüzüne ettiği “Siz ciddi insanlar değilsiniz” repliğiydi. Her ne kadar dizi bize “bunlar bir avuç kafası karışık şımarık çocuk” tablosu çizse de, ciddiyet -sırf böylesi bir babanın çocukları oldukları için- hiçbir zaman fethedilemeyecek bir kale miydi acaba?
Roman’ın babasının ölüm haberine Epiktetos soğukkanlılığıyla yaklaşmaya çalışması “güçlü iş insanı” dayatmasına güzel bir örnekti. Roman’ın cenaze konuşmasında yaşadığı duygusal çöküş ve çöküşün daha sonra diğer kardeşler tarafından “güçsüzlük” olarak tanımlanması ise tam bir Succession anıydı.
Konu liderlik olunca “gemiyi fırtınada sağ salim limana getirmek” ile “kendini baştan yaratacak vizyonu ve cesareti göstermek” arasında güçlü bir tansiyon vardır. Kendall, Shiv ve Roman yenilik vizyonunu temsil ediyorlardı fakat Succession bize bir vizyonun olmasıyla o vizyonu hayata geçirebilecek kabiliyette olmanın tamamen farklı iki konu olduğunu hatırlattı.
Dizinin sürpriz karakterleri Tom ve Lukas Matsson’ın yemekli toplantısı ise iş hayatında rollerin nasıl dağıldığına dair gizli bir ifşa barındırıyordu. Tom, bir CEO adayı olarak her türlü durumu egosuz bir şekilde nasıl “idare” edebileceğinden bahsettiğinde Shiv’e karşı nasıl bir rekabetçi üstünlüğü olduğunu anladık.
Succession’a dram-komedi denmesinde önemli bir payı bulunan karakter kuşkusuz kuzen Greg. Umursamamasına rağmen umursuyormuş gibi gözüktüğü için toplu işten çıkarmaları duyurma rolünün Greg’e verilmesi iş dünyasının insanları nasıl gördüğüne dair trajikomik bir hiciv barındırıyordu.
Dizide değişime liderlik yapacak karakter, son derece ciddiyetsiz görünmesine rağmen, İsveçli yeni dijital medya devi Gojo’nun kurucusu Lukas Matsson olarak karşımıza çıktı. Gerçek veliaht “dijital” olarak mühürlendi. Lukas cüretkâr, sivri ve kendinden emin üslubuyla değişimin kibarca değil kıra döke gerçekleştiğini bize bir kez daha gösterdi.
Dizinin başlarında Waystar Royco, Vaulter’ı (bugünün Vice ve BuzzFeed’i diyebiliriz) satın almıştı. Meğer Vaulter CEO’su Lawrence’ın Kendall’a “tavuk kümesi” metaforuyla “babacığınız etrafta yokken sizi canlı canlı yiyeceğim” dediğinde dizinin sonuna bir gönderme yapıyormuş. Geleneksel ile yıkıcı çarpıştığında aktörler arasında nasıl bir sürtüşme yaşanacağını tasvir etmeye çalışıyormuş.
Succession malum olanla bizi şaşırtmayı başararak izleyenlerine veda etti. Benim için hep en iyiler arasında anılacak ve bana öğrettikleri aklımdan hiç çıkmayacak. O da her şey hızla değişirken, hiçbir şeyin değişmediği. Elveda Succession.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.