Temsilciler Meclisi TikTok’un ABD’de yasaklanması için ilk onayı verirken, olası yasak kararının ülkenin reklam sektörünü nasıl etkileyeceği tartışma konusu.
ABD, Pekin merkezli ByteDance’in TikTok’un hisselerini devretmesi yönündeki baskısını artırdı. Altı ay içinde hisse devri gerçekleşmediği takdirde platformun ülke genelinde yasaklanmasını talep eden yasa tasarısı Temsilciler Meclisi’nden geçti. Bir sonraki aşamada Senato tarafından oylanacak olan tasarı, son olarak ABD Başkanı Joe Biden’ın masasına gidecek. Biden, daha önce yaptığı bir açıklamada tasarının her iki meclisten de geçmesi halinde yasayı imzalayacağını belirtmişti.
eMarketer verilerine göre, TikTok’un bu yıl ABD’de 8,7 milyar dolar reklam geliri elde etmesi ve ülkedeki sosyal medya reklam harcamalarından yüzde 10,5’lik bir pay alması bekleniyor. Dolayısıyla uygulamada aktif olarak varlık gösteren reklamverenler ve içerik oluşturucular için bir sonraki adımın ne olacağı merak konusu.
Ad Age’e konuşan reklam ajansı yöneticileri, TikTok’un yasaklanması zaman zaman gündeme geldiği için sektörün bir parça hazırlıklı olduğunu ancak bugün reklam ekosistemiyle hiç olmadığı kadar iç içe olan platformun yokluğunun öngörüldüğünden büyük sonuçlar doğurabileceğini kaydediyor.
ABD’de TikTok’u yasaklamayı ilk öneren, eski ABD Başkanı Donald Trump’tı. Trump, 2020’de ulusal güvenlik kaygılarını gerekçe göstererek ByteDance’e TikTok’u satma çağrısında bulunmuş, üst düzey milletvekilleri ve istihbarat yetkilileri de TikTok’un ABD medyası ve kültürü üzerindeki etkisiyle ilgili endişelerini dile getirerek Trump’ı desteklemişti.
ABD geçtiğimiz yıl da ByteDance’ten TikTok’u elden çıkarmasını istemiş, şirket bunun ABD’nin ulusal güvenlik endişelerini çözmeye yetmeyeceğini savunarak TikTok’u elden çıkarmak yerine Project Texas ile ABD’deki kullanıcı verilerini ABD merkezli olarak korunacak şekilde yapılandırdığını açıklamıştı.
Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısıyla yeniden gündeme gelen yasak ihtimaline ilişkin kamuoyu açıklamasında TikTok, “Bu yasa tasarısı TikTok’un tamamen yasaklanması anlamına geliyor. Uygulanması 170 milyon ABD vatandaşının haklarını çiğneyeceği gibi, 5 milyon küçük işletmeyi büyümek ve istihdam yaratmak için güvendikleri bir platformdan da mahrum bırakacaktır” ifadelerini kullandı.
Demokrasi ve Teknoloji Merkezi’nin (Center for Democracy and Technology) Özgür İfade Projesi Direktörü Kate Ruane’e göre de tek bir platformu yasaklamakla çözüme ulaşmak mümkün değil. Nihai çözüm, TikTok ve benzeri şirketler tarafından toplanan verilere hükümetlerin erişimine karşı da önlem alan, güçlü tüketici gizliliği korumalarını hayata geçirmek.
Son dönemde TikTok hakkında süregelen soru işaretleri, markaları platform harcamaları konusunda daha temkinli hale getirmiş durumda. Pek çoğu yatırımlarına devam etse de Meta’nın Reels’ı, Google’ın YouTube Shorts’u ve Snap’in Spotlight’ı gibi rakip platformların dinamiklerini keşfe çıkanların sayısı da az değil.
Influencer pazarlama ajansı Fohr’un CEO’su James Nord, TikTok’un yasaklanma ihtimalinin içerik oluşturucular arasında büyük bir gerginlik yarattığını belirtiyor. Ad Age’e konuşan Nord, “Sadece bu yıl TikTok influencer’larına 20 milyon dolardan fazla ödeme yapacağız. TikTok’ta büyük bir takipçi kitlesine sahip olan çoğu içerik oluşturucu, diğer platformlarda bu denli büyük kitlelere sahip değil. Instagram gibi diğer platformlarda büyümek çok daha zor. Yani sözkonusu olan; girişimcileri işlerinden etmek, yılların emeğini siyasi bir duruş uğruna yok etmek…” diyor.
İsmini paylaşmak istemeyen bir sosyal medya uzmanı, “Bu durum insanları biraz hazırlıksız yakaladı. Müşterilerimize vereceğimiz tavsiyeleri ve yapmamız gerekebilecek değişiklikleri değerlendiriyoruz” yorumunda bulunurken; bir reklam ajansı yöneticisi ise konuyu, “TikTok medya planlamamızın, sosyal medya stratejimizin ve müşterilerimizin bütçelerinin ayrılmaz bir parçası. Yasak büyük bir domino etkisi yaratarak iş yapış biçimimizi önemli ölçüde etkileyecektir” sözleriyle değerlendiriyor.
Strateji, kreatif, sosyal medya ve medya planlama konularında çok sayıda markayla çalışan reklam ajansı Mekanism’in CEO’su Jason Harris’in bakışı ise daha optimist. Harris, TikTok’un yasaklanması halinde markaların son birkaç yıldaki öğrenimlerini farklı platformlara uygulayarak yola devam edeceğini söylüyor.
İsmini gizli tutan bir üst düzey ajans yöneticisi de zorunlu bir yasak karşısında bu stratejiyi izlemenin kaçınılmaz olduğunun altını şu sözlerle çiziyor: “Bizim asıl işimiz, tüketici ilgisinin nerede olduğunu bulmak. Bu ilgi TikTok’tan farklı bir yöne sıçrarsa, biz de onunla birlikte sıçrarız.”
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.