Marka uzmanları, küresel gündemi kasıp kavuran NFT heyecanını neden dikkate almalılar?
Pandeminin etkisiyle birlikte markaların dijital dönüşümü hız kazanırken, kimi markalar da bugünlerde yıldızı bir hayli parlayan NFT’yi pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak kullanmaya başladı. Tasarımcı Mehmet Gözetlik, NFT’lerin markalar için neden önemli olduğunu ve marka uzmanlarının NFT heyecanını neden dikkate almaları gerektiğini MediaCat için kaleme aldı.
Köklü müzayede evlerinden Christie’s’in, Beeple’ın “Her gün: İlk 5000 Gün” adlı eserini geçtiğimiz Mart ayında 69 milyon dolara satmasından sonra NFT, dünyanın en sıcak konularından birine dönüştü. Bir başka köklü müzayede evi Sotheby’s ise bir Türk sanatçı olan Pak’la NFT’ye ilk adımını attı. Nisan ayında yapılan, üç günlük müzayede sonunda Sotheby’s, Pak’ın eserleriyle 16,8 milyon dolarlık bir satış gerçekleştirmişti.
NFT ya da “Non-Fungible Token” değiştirilemez veya eşsiz token’lar olarak tanımlanabilir. Blokzincir (blockchain) teknolojisinde bulunan kripto varlıklardır. Bir sanat eseri (bir görüntü, video veya ses dosyası), bir alan adı hatta bir tweet olabilir. NFT’leri, herkes kopyalayıp yeniden paylaşabilir ama orijinalinin sahibi, onu satın alan kişidir. Bu yönleriyle fiziksel sanata benzer, değişken değerleri vardır. Fiyatları artabilir veya azalabilir.
Markaların pandemiyle daha da hızlanan dijital dönüşümünde, çağımızın yeni heyecanı NFT’lerin de fütürist etkilerini görmeye başladık. İşte pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak NFT’yi kullanan öncü marka hikâyelerinden birkaçı:
Yeni bir NFT platformu olan ArtGrails, lüks saat üreticisi Jacob & Co ile güçlerini birleştirdi. Dünyanın ilk NFT saati, 5 gün süren bir açık artırmada 100 bin dolar getirdi. Neden fiziksel bir saat yerine NFT bir saat almalıyız sorusuna ise, ArtGrails’in kurucusu Avery Andon; “Fiziksel bir saatin aksine, zarar görmesi konusunda endişelenmeme gerek yok. Sigorta için ödeme yapmam gerekmiyor. Zevk almayacağım bir kasada saklamak zorunda da değilim” yanıtını verdi.
Nike ise 2019’da aldığı patent ile dijital NFT’leri fiziksel ürünlerle bir araya getiren projenin ilk adımlarını attı. Bu patente göre, satın alınan fiziksel ayakkabı, sahibine “CryptoKick” isimli NFT’siyle beraber gidecek. Böylelikle zaten bir koleksiyon değeri olan “sneaker” kültürüne sıradışı bir deneyim eklenecek.
New York Times Teknoloji Yazarı Kevin Roose, NFT’ye ilk girişini duyurduğu, “Bu Sütunu Blokzincir Üstünden Satın Alın” makalesiyle, NFT’yi fonlama amacıyla kullandı. Yoksullara destek olmak için satılan eser, 560 bin dolara alıcı buldu.
Legendary Entertainment, “Godzilla vs. Kong” filminin tanıtımını NFT koleksiyonerleri için unutulmaz bir deneyime dönüştürdü. Filme özel üretilmiş iki yeni NFT koleksiyonuyla hayranlar, benzersiz bir dijital hatıraya sahip olma şansını yakaladılar.
Buradaki birkaç örnekten ve dijital eserlere harcanan milyon dolarlardan NFT’ye bakıp, dünyanın çıldırdığını düşünebilirsiniz. Ancak NFT’yi kripto kültürü ve blokzincirle beraber değerlendirmek, geleceği anlamak adına daha fikir verici olacaktır.
Kripto para birimleri, son yıllardaki etkileyici büyümeleriyle kendi milyonerlerini yaratıyor. Bu yeni kripto zenginler, çoğunlukla yeni şeyler denemeyi seven, bunu yapmaya gücü yeten genç risk alıcılarından oluşuyor. Yeni dünyanın kripto sanatçıları da kripto pazarının risk iştahını avangart tutumlarıyla destekliyor.
Bu yenilikçi akım, içinde bulunduğumuz onyılın modası mı olur, yoksa zamanla bir “Dijital Rönesans”a dönüşür mü? Her şeyi bu öykünün kahramanları belirleyecek. Onları daha iyi anlamamız, NFT’leri bir varlık sınıfı olarak daha da popülerleştirebilir ve dijital ışıklarıyla geleceğimizi aydınlatabilirler.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
