Knorr, Dare to Try’la geleneksel beslenme alışkanlıklarına meydan okuyor.

Unilever’in çeşni ve hazır gıda markası Knorr, Dünya İyilik için Yeme Günü’nde (World Eat For Good Day) Z Kuşağı’nın beslenme alışkanlıklarında sürdürülebilir bir dönüşüm yaratmayı hedefleyen “Dare to Try” kampanyasını başlattı.
Küresel gıda tedarikinin yüzde 75’ini 5 hayvan ve 12 tarım mahsulünün oluşturduğunu paylaşan marka, bu durumu değiştirmenin gezegen için büyük fark yaratabileceği bilincini yaymayı hedefliyor.
IPG ajansları MullenLowe, Weber Shandwick, R&CPMK ve deneyim ajansı Swamp Motel’in ortak çalışması olan kampanya, bilinen tariflerin daha sürdürülebilir malzemelerle de aynı lezzette hazırlanabileceğini göstermek ve Z Kuşağı’nın beslenme hassasiyetlerini değiştirmek için tasarlandı. Kampanya için başta mesafeli yaklaşılabilecek bir dizi tarif oluşturuldu ve gençleri bu tarifleri denemeye teşvik etmek için TikTok influencer’larının etki gücüne başvuruldu. Knorr’dan özel bir davet alan farklı ülkelerden 11 influencer, özel bir lokasyonda buluşarak Knorr’un oluşturduğu farklı lezzetleri denedi ve bu anları hesaplarından #KnorrDareToTry etiketiyle paylaşarak kitlelere ulaştırdı.
Knorr Global Marka Direktörü Niek de Rooij kampanyaya ilişkin açıklamasında, “Gıda, sağlığımızın ve çevresel sürdürülebilirliğin en güçlü kaldıracıdır. Elbette insanlardan bundan sonra böcek yemeye başlamalarını istemiyoruz, sadece onları tabaklarının gezegen üzerinde yaratabileceği etkiyi düşünmeye davet ediyoruz. Şeflerimizle birlikte hazırladığımız basit ve lezzetli tariflerin insanlara sebze ve bitkilerle yemek pişirmenin yeni ve eğlenceli yollarını keşfetmeleri için ilham vereceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Unilever Küresel İş Direktörü Alan Bell ise, “Knorr herkesin iyi beslenmesini istiyor, bu da tabaklarımıza koyduğumuz yiyecekler hakkında farklı düşünmemiz gerektiği anlamına geliyor. Genç kitleler TikTok ve diğer kanallar aracılığıyla çok sayıda içerik ürettiği için, dikkat çekmek kalabalıktan sıyrılmayı gerektiriyor. #KnorrDareToTry, yaratıcıların yönettiği aktivasyonlar ve markalı içerikler aracılığıyla bunu gerçekleştirerek, onlarla oldukları yerde ve her gün kullandıkları bir dilde buluşuyor” eklemesinde bulundu.