Cinsiyet eşitliğini ve kapsayıcılığı destekleyen projeleriyle öne çıkan Reckitt’in bu doğrultuda kat ettiği mesafeyi Reckitt Türkiye Pazarlama Direktörü Neslihan Kama ile konuştuk.
Reckitt; çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık politikalarına önem veren bir marka olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşımın marka ve çalışanlar açısından getirilerini, globalde ve Türkiye’de, özellikle de cinsiyet eşitliği bağlamında gelinen noktayı, bir de sizden dinleyelim.
Reckitt Türkiye
Pazarlama Direktörü
Neslihan Kama
Reckitt, hem küresel hem de Türkiye operasyonlarında eşitlik ve kapsayıcılığı temel iç politikalarından biri olarak konumlandırmış bir şirket. Her ülkede bu değerlerin sürdürülebilirliğini sağlamayı ve geliştirmeyi amaçlayan ekipler oluşturuyoruz. Bu ekiplerden Women@Reckitt oluşumu şirket içinde cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için faaliyet gösteriyor. Reckitt, cinsiyet eşitliğine büyük önem veriyor, tüm yönetim seviyelerinde kadın ve erkek çalışanlarının eşit temsil edilmesini ve adil ücret politikalarına sahip olmasını hedefliyor. Türkiye ofisinde şu an kadın çalışan oranımız yüzde 48, bu oran yöneticilerde yüzde 47 ve liderlik ekibinde ise yüzde 60.
Women@Reckitt felsefesiyle, annelere yasal doğum iznine ek olarak 10 hafta ek izin, babalara ise bir ay ebeveyn izni sağlanması yönünde uygulamalar da hayata geçirdik. Şirket içinde kullanılan dilin daha eşitlikçi bir yapıya kavuşması da önemli bir unsur olarak değerlendirilmekte. Bu bağlamda, “Hanım” ve “Bey” hitaplarının kaldırılması ve hiyerarşik veya cinsiyetçi algı yaratabilecek terimlerin kullanımının önlenmesi gibi adımları da attık.
Bunun yanı sıra, Reckitt esnek ve kapsayıcı çalışma modellerini benimsemiş, pandemi sonrası Türkiye operasyonunda hibrit çalışma modeline geçiş yapmış ve ofis ortamını işbirliği, yaratıcılık ve bağ kurma odaklı yeniden tasarlamıştır.
Son olarak da şunu söylemek isterim ki sadece çalışanlar için değil, aynı zamanda tüketiciler için de kapsayıcı bir bakış açısı benimsiyoruz. Bunun en düzenli uygulaması reklam kampanyalarının kapsayıcılık testinden geçmesidir: Kampanyalarımızı belirli testlerden geçirip, belirlenen kapsayıcılık ve eşitlik standartlara uygun olmasını sağlıyoruz.
İşin bir de toplumsal boyutu var. Reckitt, markalarıyla toplumda kadınları güçlendirmek için de çalışmalarda bulunuyor. Örneğin, Finish markasının Kızıl Goncalar ile yaptığı işbirliği, son dönemin en çok konuşulanlarından. Bu işbirliği nasıl gelişti ve neler hedefleniyor?
Finish ve Kızıl Goncalar işbirliği, Finish’in toplumsal farkındalığı artırma misyonu çerçevesinde gelişti. Finish, sadece ürünleriyle değil, kadınları destekleyen projeleriyle de toplumda fark yaratmayı hedefliyor. Bu kapsamda, kadınların hayatlarını kolaylaştırarak hayallerine ulaşmalarına destek olmayı amaçlayan “Mutfakta Birlikte, Hayatta Birlikte” programını hayata geçirdi. Bu program, ev işlerinde sorumlulukların eşit paylaşımını teşvik ederek kadınların işgücüne katılımını artırmayı hedefliyor.
Kızıl Goncalar dizisi ve Özcan Deniz’in canlandırdığı Dr. Levent karakteri de toplumsal farkındalığa katkı sağladığı için bu süreçte önemli bir rol oynuyor. Finish, sanatın gücünü kullanarak toplumsal değişimi destekleme anlayışıyla, bu tür farkındalık yaratan içeriklere değer veriyor. Özellikle kadınların ev işleri nedeniyle hayallerini gerçekleştirmekte karşılaştıkları engellere dikkat çekmek, bu işbirliğinin temel motivasyonlarından biri oldu.
Reckitt çatısı altında bulunan diğer markalar ile benzer projeler gerçekleştirme hedefiniz var mı? Varsa nasıl projeler beklemeliyiz?
Cinsiyet eşitliği ve kadın gündemi bizim için çok önemli konular olması sebebiyle birçok markamızda bu konuda proje geliştiriyoruz. Veet ile uzun yıllardır genç kızların özgüvenlerini geliştirip onların toplumun dayattığı “prenses” kalıbından çıkmalarını desteklemek için “antiprenses” kampanyasını yapıyoruz. Son dört yıldır da Koruncuk Vakfı ile Koruncuk köylerinde psikolojik danışmanlarla birlikte “Özgüven Sınıfları” düzenliyoruz. Durex ile de toplumdaki en çok kadınları etkileyen cinsel tabuları yıkmak, cinselliği konuşulabilir kılmak, kadının tercihlerini ve rızasını dile getirebilmesi için cesaretlendirmek için yaptığımız “Dile Getir Aşkı” kampanyası da cinsiyet eşitliğinin başka bir noktasında attığımız somut adımları gösteriyor.
Daha önce de söylediğim gibi reklam filmlerimiz de yeterince kapsayıcı mı diye mutlaka bir testten geçiyor ve belirlenen kapsayıcılık skoruna uyması bekleniyor. Bundan sonraki iletişim kampanyalarımızda da kapsayıcılık ve eşitlik, gerek oyuncu seçimleri gerek farkındalık çalışmaları olarak mutlaka yer almaya devam edecek.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.