Brand Week Istanbul’un Lütfi Kırdar ayağının birinci günü Marketing Day’de ilk sahne alanlar sırasıyla Intel Yeni Teknolojiler Bölümü Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz ve bugüne kadar 2 milyondan fazla satan İknanın Psikolojisi kitabının yazarı Dr. Robert Cialdini oldu.
Teknoloji insan dünyasında nasıl yer almalı
Ayşegül İldeniz, dinleyicileri -kendi ifadesiyle- geleceğe doğru bir tura çıkarırken; teknoloji şirketlerine de bir öneride bulundu: Yapılması gereken, teknolojik ürünler geliştirmekten ziyade insanların gündelik hayatlarında kullandıkları ürünlerin içinde nasıl yer alınabileceğine odaklanmak! İldeniz’e bunları söyleten, Intel’in bilişim sektöründe, mikro işlemci üreten bir şirket olmanın ötesine geçmesini ve moda sektöründe kendisine yer edinmesini sağlayan geçtiğimiz yıl ürettikleri akıllı bilezik MICA (My Intelligent Communication Accessory).
Silikon Vadisi’nden, trendlerden ve dünyanın nereye doğru yol aldığından bahseden Ayşegül İldeniz, sadece düşler kurduğumuz bir dünyayı geride bıraktığımızı, artık düşleri gerçekleştirebildiğimiz ve gerekli araçlara sahip olduğumuz bir dünyada yaşadığımızı ifade etti. Meşhur Uzay Yolu filmini de eleştirmeden geçmeyen İldeniz; popüler kültürün en sevdiği kült filmlerden biri olan Uzay Yolu’nun geleceğe dair tasarımlarımızı biraz sınırladığını belirtti. Hal böyleyken, bir teknoloji şirketinin de yalnızca mühendislerle çalışmaması gerektiğini söyleyen tecrübeli isim, teknoloji şirketlerinin çalışanları arasında sosyologları, antropologları ve tasarımcıları da bulundurması gerektiğini ve böylelikle farklı düşünme biçimlerinden ve birbirine benzemeyen akıllardan yararlanabilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Ayşegül İldeniz’e göre bugün dijital ekonomiyi belirleyen üç akım var:
İldeniz bu üç akımın da bugün gerçekleştiğini iddia ediyor ve can alıcı olduğunu düşündüğü soruyu ortaya atıyor: Bu teknolojinin insanla ilişkisi ne olacak?
Belirsizlik ortamında iknanın gücü
Bir yanda mesaj bombardımanı, diğer yanda geleneksel anlamlarından bağımsızlaşmış sözcükler ve aşırı bireyselleşmiş ve her biri kendi kişisel dünyalarını yaratmış insanlar… Belirsiz bir dünyada yaşadığımız malumunuz. Dolayısıyla, iletişimin ve pazarlamanın da gitgide zorlaştığı dünyamızda, Robert Cialdini’nin sözlerine kulak verebilmek daha da önem kazanıyor.
Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyal, siyasi ve jeopolitik belirsizlik ortamına atıf yaparak sunumuna başlayan Cialdini, belirsizlik ortamlarında insanların tercihlerini hür iradeleriyle yapmadıklarını, özgüvenlerini yitirdikleri için kendilerine verilenle yetinme eğiliminde olduklarını ifade etti. İknanın evrensel altı prensibinin böyle bir ortamda daha da çok işe yarayacağını belirten Cialdini, ilkelerini yeniden hatırlattı izleyicilere:
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.