MediaCat

Bir tarihin başlangıcı

“Müesses nizam en çok hangi yanınızı acıtırsa orası en güçlü kimliğiniz olur” derler. Brand Week Istanbul geride kalırken size o kimlikle, bir kadın olarak seslenmek ve bu yıl için seçtiğimiz “Bir Tarihin Başlangıcı” temasına kadın perspektifinden yaklaşmak istiyorum.

Tarihe bakınca ne görürüz? İş dünyasında geriye baktığımızda genelde pozitif gelişmeleri görürüz. Parlak ve büyük başarıları, büyük ciroları, yüksek kârları… Medeniyetler kuran, zengin ekonomiler üreten devrimleri…

Peki, tarihe bakınca ne görmeyiz? İnsanların yarısını, kadınları görmeyiz mesela. İzleri ya silinmiştir ya da iz bırakabilecekleri mecralar verilmemiştir onlara. Dolayısıyla kurulan medeniyetler eksiktir. Üretilen zenginlikler, üretilebilecek olanlara kıyasla fazlasıyla yoksuldur.

Başarının arkasındaki karanlık

İslami Azad Üniversitesi’nde, başörtüsü zorunluluğunu kıyafetlerini çıkararak protesto eden öğrenci Ahoo Daryaei.

1450 yılında matbaa icat edildiğinde, bilgiye erişimin kolaylaşması ilerlemeyi nasıl da hızlandırmıştı, hatırlayalım. Ama o yıllarda en hızlı dolaşıma giren kitaplardan biri neydi biliyor musunuz? Cadıları yani makbul ya da uysal olmayan kadınları avlamak ve öldürmekle ilgili olan bir kitap (Heinrich Kramer tarafından yazılan Malleus Maleficarum).

Bugünlerde yapay zekâ da aynı şekilde harikalar yaratıyor. Ancak kötü kullanımları, en çok kadınları ve kız çocuklarını tehdit ediyor. Yani bakışımızı sabitlediğimiz her parlak ve büyük başarı, arkasında bir de böylesi bir karanlık ve şiddet barındırabiliyor.

Şimdiye kadar her değişim, birilerini dışarıda ya da geride bırakmış. Tarihin yaratıcılığı bu yüzden eksik ve aksak bir yaratıcılık gibi gelmiştir hep bana. Bugün bu tarih nasıl bir miras bırakıyor bize? Birkaç rakam paylaşacağım. Hepimizin bildiği, ne yazık ki alıştığımız rakamlar bunlar…

En kötü iklim senaryosunda 131 milyon erkek ve erkek çocuğu etkilenirken, 236 milyon kadın ve kız çocuğu gıda güvencesizliğine maruz kalıyor.

Hiçbir ülke kadına karşı şiddeti ortadan kaldırmaya yakın değil. 195 ülke arasında yalnızca 27’sinin toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadınların güçlendirilmelerine ayırdığı bir bütçesi ve bu alanda kapsamlı bir takip listesi var.

Dünyanın her yanında çatışmalar yaşanıyor. Bu çatışmalardan etkilenen 614 milyon kadın ve kız çocuğu var. Bu, 2017’deki oranların iki katı.

2030 yılında 110 milyon kız çocuğu ve genç kadın okulu bırakmak zorunda kalacak.

Dünyada çalışma çağındaki erkeklerin yüzde 90’ı işgücünde, kadınların ise yüzde 61,4’ü.

Erkeklerin küresel olarak 1 dolar kazandığı yerde, kadınlar yalnızca 51 sent kazanıyor.

Peki ya Türkiye?

Türkiye küresel cinsiyet eşitsizliğinde 146 ülke arasında 127’nci sırada. İşgücüne katılımda 132, eşit işe eşit ücrette 96, okuryazarlık oranında 99, sağlıklı yaşam süresi beklentisinde 108, parlamentoda kadın oranında 98, bakanlık rollerinde kadın oranlarında ise 134’üncü sırada. Kadınların yüzde 74’ü gece yalnız yürürken kendini güvende hissetmiyor. Kadınların yüzde 49’u, yani neredeyse yarısı ev kadını.

Bu yıl Bir Tarihin Başlangıcı temasını seçerken birçok sebebimiz vardı. İklim krizi, küresel enflasyon, ekonomik adaletsizlikler, kültürel yozlaşma, yapay zekâ… Ve tarihin akışını değiştiren diğer makro gelişmeler…

Ben, Türkiye’deki sıcak gündem ve kadına karşı şiddetin sürekli artması nedeniyle temamızın kadınlara, aslında hepimize dokunan yanlarına dikkat çekmek istedim. Kadın meselesi konusunda küçük büyük demeden her şirket, marka ve kuruma düşen görevler var: toplumsal farkındalık yaratmak, eğitime sonsuz destek vermek, daha fazla rol model çıkarmak, dayanışma ağları kurmak…

Biz de Kapital Medya olarak kreatif endüstrilerin bir aktörüyüz ve kendi alanımızda kadınları güçlendirecek, başarılarını tanıtacak ve ilham verecek platformlar hayata geçiriyoruz. Genç girişimcilere yaratıcılık eğitimleri verdiğimiz SheMakes, genç profesyonelleri ustalarla buluşturduğunuz mentorluk projemiz Geleceğin Liderleri ve yaratıcı kadın liderler platformumuz Fark Yaratan Kadınlar bu projelerimizden bazıları.

Buradan hepinize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Kadınları destekleyen, kendi alanınızda tarihin akışını kadınlar lehine değiştiren daha fazla projeye imza atın, biz de Brand Week Istanbul sahnelerini size açalım. Ve projelerinizi duyuralım, pozitif sosyal etkiyi tüm medya kanallarımızda artıralım.

Evet, kadın konusu da dahil, az önce andığım tüm makro gelişmeler farklı bir dünya vizyonu ortaya koymamızı gerektiriyor. Bu yıl Brand Week Istanbul’da yaptığımız gibi, gelecek yıllarda da bu dünya vizyonunu yayınlarımızda, etkinliklerimizde ve diğer platformlarımızda tartışmaya devam edeceğiz.

Son olarak şunu söylemeliyim… Bu zamana kadar tarihi bizler olmadan yazdınız. Ama artık bizsiz olmaz.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.