MediaCat

WhatsApp için hâlâ umut var

MediaCat takipçilerinden oluşan bir örneklemle gerçekleştirdiğimiz anketimizin sonuçları karşınızda.

WhatsApp için hâlâ umut var

WhatsApp’ın kullanıcı sözleşmesini güncelleyeceğini duyurmasıyla fitili ateşlenen ve bugün, yalnızca WhatsApp’ın değil tüm mesajlaşma uygulamaları dahil olmak üzere dijital mecrada mahremiyetin irdelenmesine uzanan geniş kapsamlı bir tartışmaya evrilen gelişmeler malumunuz.

Geçtiğimiz hafta WhatsApp’tan güncellenen koşullarla ilgili açıklamanın yayınlanmasını takiben konuyla ilgili Rekabet Kurulu açıklaması ve Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun açıklamasının arka arkaya gelmesiyle alevi harlanan tartışma, bugün WhatsApp’ın Türkiye’deki kullanıcılarına özel bilgilendirmesiyle devam ediyor.

Meselenin sosyal medyanın gündemine oturarak ülke genelinde tartışılmaya başlanması ve farklı mesajlaşma uygulamalarına göçlerin vuku bulmasıyla MediaCat olarak, okur ve takipçilerimizin konuya dair düşünceleri hakkında fikir edinebilmek amacıyla, ufak bir anket hazırladık. Vesileyle; ankete katılarak kıymetli zamanlarını bize ayıran tüm okurlarımıza bir kere daha çok teşekkür ederiz.

Rekabet Kurulu'ndan WhatsApp açıklamasıMediaCat’in haftalık haber bülteni MediaCat Newsletter’a abone olan 3 bin kişilik bir kitleye hafta başında yolladığımız dört soruluk ankete aldığımız 100 kişilik dönüş, konuyu tartışmaya dair pek de bir hevesin kalmadığının göstergesi olabilir. Elbette, gündemin anbean değiştiği ülkemizde pek çoklarımızın ilgisini tek bir gelişmeye odaklamasının çoğu zaman mümkün olmadığı da bir gerçek. Öte yandan, katılımcıların çoğunluğunun sözleşmeyi kabul edip uygulamayı silmemiş olması da şüphesiz, her ne kadar söz konusu ufak bir örneklem olsa da, kendi içinde bir anlam ifade ediyor.

Katılımcıların, anketin tek açık uçlu sorusu olan “WhatsApp’ın yeni kullanıcı sözleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna verdikleri cevaplarda ağırlık, mevcut bir işleyişin yasal kılıfa sokulduğu; sosyal medya platformlarını kullananların verilerinin zaten dolaşımda olduğu yönünde gibi gözüküyor:

“Halihazırda sosyal medyada bir tekelleşme söz konusu. WhatsApp’ı hayatından silen insanların Instagram ve Facebook’u da silmeleri gerektiğini düşünüyorum. Öteki türlü altı doldurulmamış bir ‘sözde başkaldırı’dan başka bir şey değil. İş WhatsApp grupları için belki bir çözüm denenebilir ama özel mesajlarımız gerçekten kimin bu kadar umurunda olabilir?”

“Her uygulamada farklı farklı şeylere izin veriyoruz. Zaten çoğu verimiz paylaşım halinde. Üstelik sosyal medya çılgınlığında zaten insanlar özel hayatlarını kendi elleriyle servis ediyor. Arşiv gibi kısımlarla bu görüntüler, konuşmalar kayıt altında duruyor. Üçüncü kişilerle paylaşılacak verilerimiz diye çıldıran insanları anlayamıyorum. O zaman ne akıllı telefon ne internet kullanılmamalı.”

Dolayısıyla, tartışmayı bu denli alevlendirmenin gereksiz olduğu yönünde görüşler var:

“Gereksiz buldum. İnsanları boşa endişeye sevk eden bir uygulama olmuş. Facebook ve Instagram’ı bağlamışlardı, şimdi de WhatsApp entegrasyonuyla başka bir modele gidiyorlar ama WhatsApp daha özel bir uygulama. Bir sosyal medya hesabı gibi değil insanların gözünde.”

“Gereksiz bir tartışma yaratılıyor, bilip bilmeden ortalık karıştırılıyor. Herkese daha uygun içerik sağlanması anlamına gelen bu uygulamaya karşı gelinmesi akıl dışı. Arzu etmeyenlerin sosyal medya platformlarını kullanmamaya odaklanması gerekir.”

Katılımcıları rahatsız eden bir diğer konuysa ülkemizde zorunlu kılınan güncellemenin Avrupa’da mecburi olmaması:

“Bu sözleşmenin bazı şeyleri sadece hukuki anlamda daha şeffaflaştırmak adına yapıldığının ve öncesine nazaran büyük bir fark olmadığının farkındayım. Anacak yine de Türkiye’ye, AB ülkelerine gösterebilen hassasiyeti göstermemelerine karşı tepkim var. Bunun için WhatsApp’ı telefonumdan sildim. Alternatiflerin her zaman olabileceğine dair görüşün somutlaşması adına insanların tepki göstermesi önemli. Bu tarz platformların tekel haline gelmesi ve ülkelerin iç işlerine karışacak derecede güçlenmelerini doğru bulmuyorum. Bununla birlikte mahremiyet adına farkındalığın artması da ayrıca olumlu bir gelişme bence.”

Öte yandan, bu rahatsızlık, uygulamanın zaten veri kaydettiği yönündeki görüşün yoğunluğu ardında biraz kaybolmuş denebilir. Üstelik bu güvensizlik yalnızca WhatsApp’ı değil genel itibarıyla dijital platformları kapsayacak kadar geniş:

“Whatsapp zaten tüm yazışma ve diğer detaylarımızı kaydediyordu. Yeni bir bilgi değil bu benim için. Gelecekte kurum için bir sorun çıkarsa ‘Rıza alarak yaptım’ diyecek. Diğer aternatif mesajlaşma uygulamalarına kayıt olarak bilgilerimi bir de onlara veremem. WhatsApp yeter de artar!”

Dijital dünyada olup da tüm bilgilerimizi iletmediğimiz bir kanal olduğunu düşünmüyorum. Eminim diğer platformlarda da benzer durumlar var ve biz bilmiyoruz. Yani hiçbir dijital alan masum değil. Sözleşmeyi henüz imzalamadım.

Bazı katılımcılar ise WhatsApp’ın yeni kullanıcı sözleşmesini etik bir perspektiften ele alınması ve bu tepki dalgasıyla birlikte adı daha sık anılan yerli uygulamalar hakkında da ayrıca konuşulması gerektiğini düşüncesinde:

“Sadece pazarlama odaklı bir sözleşme olduğunu düşünsek bile bu sözleşme etik kodlarla bağdaşmıyor. Güvenlik ve gizlilik ihlallerinden söz etmiyorum bile… Cambridge Analytica skandalının ardından zaten bu endişeyi duymamak mümkün değil ayrıca sıradan bir insanın günde binden fazla ticari mesaja maruz kaldığını düşünürsek bu ortaya çıkan reklam kirliliğini artıracaktır. Yeni medya daha yakın sayılabilecek zamanda hayatlarımıza girdi web 2.0 teknolojisiyle birlikte çok daha farklı bir mecra karşıladı bizi ve bugün şirketler tarafından çok farklı yaklaşımların benimsendiğini görmekteyiz. Bugün bu data toplama çılgınlığına bir son verilmezse bu yarın sosyolojik değişimlere bile neden olabilir. Teknolojiyi verimli, sağlıklı ve etik olarak kullanmalıyız.”

“Yerlileşme çabalarında önemli olan konu da şu: Verilerinizi BİP aracılığıyla Turkcell ve devlete mi vermek istersiniz, yoksa özel bir firmaya mı teslim etmek istersiniz. Sanırım burada herkes özel firmalara daha fazla güveniyor olmalıdır.”

WhatsApp için hâlâ umut var
WhatsApp’ın yeni kullanıcı sözleşmesini kabul ettiniz mi?

Ankete katılan MediaCat takipçilerinin yüzde 46,4’ü sözleşmeyi kabul etmediklerini söylerken, yüzde 53,6’sı WhatsApp’ın güncellenen koşullarına uymayı onayladıklarını belirtiyor. Sözleşme koşullarını öğrenmelerini takiben uygulamayı silenlerin oranıysa yüzde 3,1 gibi sınırlı bir yüzdede kalıyor. Katılımcılar arasından WhatsApp’ı yakında telefonlarından silmeyi düşünenlerin oranı yüzde 17,5; henüz silmeyen ve yakında silmeyi düşünmeyenlerin oranıysa yüzde 79,4.

WhatsApp için hâlâ umut var
Yeni kullanıcı sözleşmesinin duyurulmasının ardından WhatsApp’ı telefonunuzdan sildiniz mi?

Katılımcılardan, WhatsApp’ın yeni kullanıcı sözleşmesini yayınladıktan sonra alternatif bir mesajlaşma uygulaması indirmeye gerek görmeyenler yüzde 46,9 gibi görece yüksek bir oranda. Vesileyle yeni bir uygulamaya şans vermeye karar verenlerin ise yüzde 37,5’i tercihini Telegram’dan yana kullanırken yüzde 22,9’luk kesim Signal’ı, yüzde 13,5’lik kesim ise Bip’i indirmiş.

WhatsApp için hâlâ umut var
WhatsApp yeni kullanıcı sözleşmesini yayınladıktan sonra alternatif bir mesajlaşma uygulaması denediniz mi?

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.