Mısır piramitlerini keşfin ardından ziyaretçilerini bu kez de Orta Çağ’da bir maceraya çıkaran Müzeverse’ün sunduğu deneyimi, VR Future Kurucu Ortağı Virgile Mangiavillano ile konuştuk.
İlk gösterimi “Mısır Piramitlerine Yolculuk – Antik Mısır’ın Keşfi” ile açıldığı günden bu yana 30 bin kişiyi ağırlayan Müzeverse, ikinci gösteriminin açılışını gerçekleştirdi. Misafirlerini VR teknolojisi ile yeni dünyaları keşfetmeye çağıran sanal müzenin yeni adresi Orta Çağ oldu. Müzeverse ziyaretçileri, “Son Kale –Orta Çağ’ın Keşfi” adlı bu yeni gösterim ile 14’üncü yüzyıl başlarının politik, dini ve toplumsal çalkantıları altındaki Carcassonne’a seyahat etme fırsatı buluyor.
Excurio’nun en güncel teknolojik altyapısıyla geliştirilen “Son Kale – Orta Çağ’ın Keşfi”, Fransa’da üretildikten sonra ilk yurt dışı prömiyerini İstanbul’da gerçekleştirdi. 45 dakika süren sanal gerçeklik (VR) deneyimi, izleyicileri tarihi bir mekâna götürmekle kalmıyor; derin duygusal çatışmalar ve evrensel değerler etrafında şekillenen bir hikâyeye de dahil ediyor.
Genç asilzade Simon de Lestang’ın Avrupa’nın gerçek anlamda ayakta kalan son kale-şehri Carcassonne’a gelişiyle başlayan hikâye, engizisyon baskısı altında yaşayan halkın durumunu ve kralın gelişinin şehirde yarattığı hareketlenmeyi başarıyla ziyaretçilere aktarıyor. Ziyaretçilerin Carcassonne kalesi içerisindeki günlük yaşamı VR gözlükleriyle geniş mekân içerisinde gezerek deneyimlemesine olanak tanıyan “Son Kale – Orta Çağ’ın Keşfi”, pazar yerinin hareketliliğini, nöbet kulesinin engin görüş alanını, katedralin camlarından süzülen rengârenk ışıkların oluşturduğu büyüleyici atmosferi deneyimleme olanağı da sağlıyor. Kalenin savunmasında rol oynayacak askerlerin eğitiminden, Simon’un gördüğü, ejderha metaforunun da güçlü yer bulduğu kabusa tempolu, keyifli ve sürprizlerle dolu bir yolculuk gösterimi daha güçlü kılıyor.
“Son Kale – Orta Çağ’ın Keşfi” gösterimi ile ilgili olarak VR Future Kurucusu Fahad Rehman, “Türkiye’nin ilk sanal gerçeklik müzesi olarak çıktığımız yolda, kısa sürede ulaştığımız ilgi ve misafir geribildirimleri, dijital kültür deneyimlerine artan merakı açıkça ortaya koyuyor. İlk içeriğimiz olan ‘Mısır Piramitlerine Yolculuk – Antik Mısır’ın Keşfi’, ziyaretçilerimize 4 bin 500 yıl öncesine uzanan büyüleyici bir tarih yolculuğu sundu ve Türkiye’de kültür-sanat alanında teknolojinin potansiyelini yeniden düşünmemizi sağladı. Yoğun ilgi ve taleple karşılanan bu deneyim, bizlere çok daha fazlasını yaratma konusunda güçlü bir ilham verdi. Müzeverse olarak, kültürle teknolojiyi bir araya getiren bu özgün yolculukları daha da çeşitlendirmek, yeni hikâyelerle ziyaretçilerimizi buluşturmak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Türkiye’deki izleyicilerin aşina oldukları bir isim olan VR Future Kurucu Ortağı Virgile Mangiavillano ise Müzeverse ve oyunculuk kariyeri hakkında sorularımızı yanıtladı:
VR Future Kurucu Ortağı
Virgile Mangiavillano
Geçtiğimiz yıl, Müzeverse ziyaretçilerini Antik Mısır’a, piramitlere, Kral Kufu’nun cenaze törenine yolculuğa çıkardınız. O noktaya gelen süreç nasıl başladı, nasıl devam etti?
Üç buçuk sene önce Paris’te ilk sanal gerçeklik müzesini gezdim ve Fransız ortağımızın CEO’suyla konuştum. Böyle bir teknolojiyi, böyle bir kültür-tek konseptini Türkiye’ye getirmeye karar verdik. Hayalimiz gerçekleşti ve Türkiye’de ilk sanal gerçeklik müzesini açtık. Bugün dünyada bu türde 25 tane bu tür müze var, 10 ülkede. Tabii daha fazla açılması planlanıyor.
Üç sene sürdü aslında bu noktaya erişebilmek. İlk içeriğimizin adı, Piramitlere Yolculuk, Antik Mısır hakkında sanal gerçeklikle bir keşif. Yeni içeriğimizin adı, Son Kale – Orta Çağ’ın Keşfi. Daha interaktif bir içerik. Artık bir tur, bir gezi değil, sinemaya yaklaşıyoruz ve kahraman bir şövalyeye eşlik ediyoruz, görev ile ilerliyoruz hikâye içinde.
Peki, Piramitlere Yolculuk’tan sonra nasıl tepkiler aldınız?
Şimdiye kadar 30 bin ziyaretçi ağırladık. Çok mutluyuz, harika bir rakam. Tabii daha fazla kişiye ulaşmayı planlıyoruz. İlerliyoruz, çalışıyoruz. Kesinlikle daha fazla operasyon, daha fazla içerik üretmeyi planlıyoruz. Mesela Türkiye’nin kültürel mirasının etrafında sanal gerçeklik teknolojili bir içerik üretip diğer ülkelerde sergilemek istiyoruz.
Bugün de Orta Çağ’a gidiyoruz. Bu yolculukta, önceki yolculuktan farklı ne noktalar var?
Söylediğim gibi, senaryonun daha ortasındayız ve bir görevimiz var. Bu yüzden daha fazla etkileşim gerçekleşiyor. Tabii ki tarihin akışına uygun bir senaryo oluşturuldu. Orta Çağ tarihi kurgusu olarak düşünebilirsiniz. Gördüğünüz gibi bazı karakterler kurgusal, Simon gibi ama bazı karakterler gerçek, Kral gibi, Geoffroy ve İkinci Geoffroy gibi. Onlar gerçek. Tabii ki böyle bir tarih arasında bir kurgu oluşturmak enteresan. Bir sinema değil ama ayırıcı bir tarz, farklı sektörler arasında. Evet, daha interaktif, daha fazla sinemaya yaklaşıyoruz söylediğim gibi. Heyecanla ziyaretçilerimizi bekliyoruz.
Bir de sizin oyunculuk kariyeriniz var, bahsetmeden geçmeyelim. Tanınan, bilinen, sevilen bir isimsiniz. Yıllardır Türkiye’desiniz ama son yıllarda özellikle Gibi ve İstanbul Ansiklopedisi gibi yapımlarda gördük sizi. Yeni projeleriniz var mı?
Ben iki tutku arasında yaşıyorum, sanal gerçeklik ve oyunculuk. Çünkü başkasının yerinde olmayı, hissetmeyi seviyorum. Evet başka projelerimiz var, daha çok tiyatro alanında. Bu yaz Avignon Festivali’nde oynadım. Her yaz en büyük tiyatro festivalinde oynamayı seviyorum ve yeni bir projeyle gidiyorum. O yüzden tiyatro sektöründe daha fazla aktifim ama yeni bir dizide oynadım; Siyah Bere. Türkçe konuştum, Türkçe konuştuğum bir rol. Şu anda seçmelere giriyorum, onaylanan bir dizi yok ama söylediğim gibi, tiyatro sektörüne daha fazla odaklanıyorum.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
