MediaCat

Toplumları anlamak

Farkı yaratan ne? Değerler mi yoksa algı ve beklentiler mi? Sorunun cevabını, Veri Enstitüsü imzalı Türkiye’nin Değişen Yüzü 2024 araştırmasının ışığında arayalım.

Toplumları anlamak

Araştırmacı ve yazar Bekir Ağırdır, Veri Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen ve aralık ayında yayımlanan Türkiye’nin Değişen Yüzü 2024 araştırmasında, toplumları anlamak için değerlerin eskisi kadar belirleyici olmadığını, algı ve beklentilerin daha açıklayıcı olduğunu dile getirdi. Ağırdır, artık bireylerin davranış ve tutumlarını sadece değerlerle açıklamanın zorlaştığını söylüyor.

Değerler birey ve toplumların iyi, doğru, güzel ve önemli gibi yargılar üzerinden davranışlarını, düşüncelerini ve kararlarını yönlendiren temel ilkelerdir. Örneğin, dürüstlük, adalet, özgürlük, sevgi, saygı, dayanışma gibi kavramlar genellikle birer değer olarak kabul edilir. Kuramsal olarak ve gerçek yaşamda bireylerin hangi kararları alacaklarını ve nasıl davranacaklarını -dürüstlük değerine sahip birisinin yalan söylemekten kaçınacağı örneğinde olduğu gibi- değerlerine göre belirlediği kabul edilir. Oysa Ağırdır, araştırmasından yola çıkarak değerlerin eskisi kadar önemli olmadığını, algı ve beklentilerin rolünün en azından bu zamanın sosyal, ekonomik ve politik gerçekliği içinde geçerli olmadığını söylüyor.

Algı, bireyin deneyimlerine, inançlarına, değerlerine ve beklentilerine dayalı olarak oluşur ve çevremizdeki dünyayı zihinsel olarak nasıl gördüğümüzü ifade eder. Algı, her bireyin, aynı durumu veya olayı farklı şekilde görmesini, düşünmesini ve anlamasını sağlar. O nedenle algı her zaman gerçekliği birebir yansıtmaz. Bir kişi bir durumu kendi zihinsel filtresinden geçirerek, gerçekliği değiştirilmiş bir şekilde algılayabilir. Bu yüzden “algı, gerçeklikten daha güçlü olabilir”, insanın dünyayı anlamlandırma biçimini belirler ve bireyler arası ya da toplumsal ilişkilerde büyük bir rol oynar. Algının doğru şekilde oluşturulması ve yönetilmesi bireyler, markalar ve toplumlar için sürdürülebilir güven ve uyumun anahtarıdır diyebiliriz.

Beklentiler ise bireylerin zihninde gelecekte gerçekleşmesini bekledikleri sonuçlara dair oluşturdukları zihinsel şemalardır. Her bireyin beklentisi, kendi deneyim ve ihtiyaçlarına göre farklılık gösterir. Yeni bilgiler, dene
yimler veya koşullar, beklentilerin değişmesine neden olabilir. İnsanlar genellikle beklentilerine uygun hare
ket ederler.

Bağlantılı kavramlar

Görüleceği gibi değerler, algı ve beklentiler birbiriyle yakından bağlantılıdır ve çoğu zaman birbirini etkileyerek bireylerin davranışlarını ve kararlarını şekillendirir. Değerler değişmez ve sabit değildir görüşü yanlıştır. Zamana, toplumsal, ekonomik ve politik koşullara göre değerler de değişir. Fakat daha da önemlisi aynı değere yüklenen anlam kişinin o değere ilişkin algısına bağlı olarak farklılaşabilir.

Temel değerler (örneğin, dürüstlük, adalet, özgürlük, sevgi) genellikle birçok kültür ve toplum tarafından paylaşılır. İnsanların büyük çoğunluğu bu değerlere önem verir. Ancak, bu değerlerin hayata geçirilme biçimleri ve günlük hayatta oynadığı rol algılara bağlı olarak farklılaşabilir. Örneğin, adalet kavramı hemen her toplumda önemli bir değerdir ancak bir toplum adaleti “eşit paylaşım” olarak algılarken, diğeri “hak edene hak ettiğini verme” olarak algılayabilir. Beklentisi de bu değere yüklediği anlama göre oluşur.

Bu bilgiler ışığında Ağırdır’ın çıkarımından, bireylerin veya grupların temel değerlerindeki benzerliğe rağmen, onların bu değerleri nasıl algıladıkları ve onlardan ne bekledikleri konusundaki farklılıkların, insanlar arasındaki esas ayrımı yarattığını ifade ettiğini anlıyorum. Bu önerme, değerlerin evrensel bir yönü olduğunu, ancak insanların bu değerleri yorumlama ve anlamlandırma biçimlerinin farklılık gösterdiğini vurguluyor.

Dolayısıyla insanı ve toplumu anlamanın sadece değerlere bakarak değil ancak algı ve beklentilere bakarak anlaşılabileceğinin altını çiziyor. Bu görüşü kabul ettiğimizde ise başta insan ilişkileri olmak üzere, siyasal ve pazarlama iletişimi üzerinde algı-beklenti yönetimi, doğru iletişim, tutarlılık, samimiyet gibi temel konuları daha fazla düşünmemiz gerekiyor.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.