MediaCat

Titrifikir’den Özgür Akpınar’a veda

Ajansın kurucu ortağı Kerem Kanık ve ekibi hayata gözlerini yuman arkadaşlarını anıyor.

Titrifikir’den Özgür Akpınar’a veda

Özgür’ü nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Belki de anlatamamak, onu daha iyi anlatmaktır.
Ruhunu bana gösterdiğinde ikimiz de çok ufaktık Özgür’le.
Büyümeyi biz de herkes kadar istemedik.
Büyüdüğün zaman, hayat bitiyor işte.

Hiçbir şeye sığmazdı Özgür.
Pantolonlara sığmazdı mesela.
Toplantıya gidip gelirken arabaya sığmazdı.
Saçları sığmazdı kafasına Özgür’ün.
Sesi kulaklarımıza sığmazdı.
Bakışları sığmazdı insanlara.
Enerjisi sığmazdı bize.
Özgür bu dünyaya sığmazdı.
Bu hayata sığmazdı.
Sığmadı da işte.
Gittiği yere de sığmasın istiyorum şimdi.
Sığmasın da, taşıp gelsin buraya yine.

Özgür, Titrifikir’in her harfini birbirine yapıştıran, onu birlikte tutandı.
Bizim hayalimizi bize emanet edip gitti.
Çocuklara şöyle bi soru sordum dün:
“Özgür gitmeden önce, kulağınıza ne derdi sizce?”
Neler demezmiş ki…

Kerem Sabuncu: “Masalar senden o zaman Sabuncu” derdi.
(İleride açacağımız hamburgercide olacak Fransız kafelerindeki yuvarlak mermer masalar.)

Aren Selvi: “Canım benim” deyip uzaktan cilveli bir öpücük atardı…

Dilek Sezen: Ben şanslıyım çünkü bana fısıldamadı, son görüşmemizde doğrudan dedi: “Hep mutlu ol.”

Cansu Balcı: Kesin bir şeyin Excel’ini isterdi… Renkli kutucuklu bir sürü Excel.
Canım Özgür en son “Çok cici bi insansın, kendine cici bak kuzum” dedi.
“Bakarım Özgür’cüm, sen bizi düşünme” dedim.
“Sana mı sorcam” dedi.

Ediz Alptekin: “O son iki lahmacunu yemicektim.”

Sahra Ofluoğlu: “Bu dünya bu kadar, sen hayal kur onlara inan”

Ahmet Çiçek: “Bişey sorucam abiler” derdi yine.

Birol Sezgin: Özgür kulağıma bir şey fısıldasa “Yapıcaz abi” derdi.

Bora Tayyar: “Titriye’de öğlen mangalda sucuk yapıcaz abiler” derdi Özgür.

Özlem Aldemir: “Kalmak için savaşırdım ama düşman kalleş çıktı” derdi bana.

Bertuğ Vural: Meslek/disiplin konusunda; işin bilimsel bir formülü ve bir metodu olmadığı için, “Bu işi kafaya takmadan yapamazsınız” derdi.

Çağrı Akgül: “Çok çalış, eşeklik etme” derdi muhtemelen.

Gökçe Akın: “Bu işlerin hepsini bazır güzür yaparız biz” derdi.

Çağrı Yıldırım: Ben sadece Özgür Abi’ye “Yapamıyorum galiba…” derdim.
O da bana “Seni döverim, yapacaksın” deyip beni bir odaya çekerdi.
Önce “Yapamıyorum” lafının saçmalığı üzerine konuşurdu.
Sonra saatlerce yazıp çizerek, kendisinin nasıl yaptığından bahseder, nasıl yapacağımı anlatırdı.

Mert Demirhan: “Hayat motor kullanmak gibidir, nereye bakarsan oraya gidersin” derdi Özgür.

Necati Kaya: “Bunlar tamam ama devam…”

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.