Brand Week Istanbul’da ikinci günün ilk saatlerinde sermaye olarak veri, Türkiye’de kadın meselesi, rekabet ve bütünsellik konuşuldu.
Brand Week Istanbul’un ikinci gününde Inspiration Hall sahnesinin ilk oturumu KONDA Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü ve Yazar Bekir Ağırdır ile Pazarlamacı, Reklamcı ve Eğitmen Levent Erden’e aitti. İçinde bulunduğumuz dönemi yegâne belirleyicisi “hız” olan; zaman ve mekân bağımsız hale gelen iş yapış biçimleriyle hiyerarşik düzenlerin ortadan kalktığı; bilginin, haberin ve deneyimin anonimleştiği çok boyutlu ve çok aktörlü bir dönem olarak tanımlayan kıymetli isimler, geleceğe hazır olmaya yönelik önemli tavsiyelerde bulundular. Bugünü 20’nci yüzyıl öğretileriyle anlamanın mümkün olmadığını belirten Erden, geleceğin çalışma modelini şu şekilde idealize etti: Şirketlerin aynı konuda birçok insanla ve insanların da birçok şirketle çalışabildiği, departmanlar arası sınırların bulanıklaştığı, plazaların çekirdek yapılara dönüştüğü bir model.
Erden, bunun belki üç ay sonra değil ama üç yıl sonra kesinlikle gerçekleşeceğine yönelik öngörüsünü de katılımcılarla paylaştı ve bir de uyarıda bulundu: “İnsanları ortalamaya mahkûm ederseniz, ortalama olursunuz.”
Bugün iş dünyasında sürtünme yaratan en yanıltıcı olgunun “Nasılsa her zamanki gibi devam ederiz” beklentisi olduğunun vurgulandığı oturumda, Ağırdır’ın şu sözleri ise zihinlere kazınacak nitelikteydi: “Hayatta sürtünme yok oldu. Şu an en büyük sürtünme zihnimizde. Onu da yaratan şey ezberlerimiz ve halihazırda benimsemiş olduğumuz modeller.”
MIT Öğretim Üyesi ve MIT Connection Science Direktörü Prof. Dr. Alex Pentland, Brand Week Istanbul’un ikinci gününde Digital Future Hub by Graanti BBVA salonunun açılışını yaptı. “Yeni Bir Ekonomi İnşa Etmek: Sermaye Olarak Veri” isimli sunumunda Pentland, veri kullanımı – çok uluslu şirketler – birey arasındaki üçgeni daha anlamlı hale getirmenin yollarını anlattı.
Veri broker’lığı ve veri aracılığı kavramlarının altını çizen Pentland, veri alanındaki tekelleşmenin önüne geçmenin zor ancak mümkün olduğunu belirtti. Bu anlamda küçük ve yerel şirketlerin büyümesini teşvik etmenin önemli olduğunu söyleyen Pentland, dijital hizmetlere yönelik vergilerin, yerel ve yabancı şirketler için ayrı düzenlemelere tabi olabileceği yönünde bir tavsiyede de bulundu. Yerel şirketlerin tekelleşmesi riskine karşı ise açık algoritma sistemleriyle önemli ölçüde denetlenebilir bir model yaratmanın mümkün olduğunu belirtti.
Digital Future Hub by Garanti BBVA’da Pentland’dan sözü Accenture Interactive New York Genel Müdürü ve Kreatif Lideri Roald Van Wyk aldı. Pazarlama Şimdi Dijital Raflarda isimli sunumundan geriye kalan bazı başlıklar şöyle:
Türkiye Gündemi serisinin ikinci gününde gündem kadın ve adaletti. Show Ana Haber Sunucusu Ece Üner’in moderatörlüğünde birbirinden farklı üç güçlü kadının bambaşka hikâyelerle kesişen hayatlarına odaklanan Show TV’nin yeni dizisi Alev Alev’in oyuncuları Hazar Ergüçlü, Demet Evgar ve Dilan Çiçek Deniz edebiyat tarihinin değerli eserlerinden adını almış olan Kurtlarla Koşan Kadınlar oturumunda bir araya gelerek dizide hayat verdikleri karakterlerle birlikte Türkiye’de kadınların yaşadığı zorlukları konuştu.
Oturum; Ece Üner’in “Kadınların yaşam hakkını dahi seçemedikleri bir noktadayız. Kadınların kanun önünde neden erkeklerden daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor?” sorusuyla başladı. Demet Evgar ise şu yorumda bulundu:
“Kendimize fark etmeden uyguladığımız görünmez bir sansür var. Ortada bir suç varsa kadınla ilgili kışkırtacak, yoldan çıkaracak ne yaptı sorusu akıllardan geçiyor devamlı olarak. Kadına bir taç verilerek bir sürü yaşam hakkı elinden alınıyor. Aslında çok ilkel bir noktadayız. Kadın erkek hakkı değil, insanlık hakkından bahsediyoruz. İstemediğini yapmama hakkı. Hayır cevabını duymak istemeyen bir erkek anlayışı içerisinde yaşıyoruz. Dünyada bu yönde bir başkaldırı başladı. Örneğin Kanada’da erkeklere 1,5 yıl zorunlu doğum izni verildi. İşte kanunlar bu yönde destekliyor olmalı.”
Dizide 7-8 gün süren yangın sahnesinin, kadına saygı diyen erkeklerin herhangi bir durumda kadınların üstüne basarak geçtiği gerçeğini sembolize ettiğini belirten Üner’e karşılık Ergüçlü, bunun bir sembolizm dahi olmadığını, gerçeğin ta kendisi olduğunu ifade etti: “TV dizisi böylesine bir soruna çözüm bulmakla yükümlü değil ancak çözümden ziyade doğrudan sorunu göstermesi büyük bir umut. İlk defa belki de kadınların nefsi doyacak.”
Oturum, panelistlerin kadınların koşulların, erkin ya da sistemin onlara hayatı zor kılan her şeyin üzerine doğru koşmaları gerektiği konusunda hemfikir olmalarıyla sonlandı.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.