Sosyal sorumluluğa kraliyet desteği

HIV, bugün her ne kadar tedaviyle kontrol altına alınabilse de, insanoğlunun karşı karşıya olduğu en tehditkâr virüslerden biri olmayı sürdürüyor. Hangi koşullar altında yayıldığı artık bir sır olmayan ve kimsenin muaf olmadığı (virüse bağışıklığı olan çok az sayıda insan hariç) bilinen virüsün yayılmaya devam etmesindeki sebeplerden birinin de pek çok insanın kendilerinde virüs olması ihtimalini gözardı ederek test yaptırmaktan kaçınmaları olduğu ise bilinen bir diğer gerçek.

Dileyenlerin evde tek başlarına yapabilecekleri ve sonucu dakikalar içinde belli olan hızlı HIV testi kitleri bir süredir pek çok ülkede insanları durumları hakkında bilgi sahibi olmaya teşvik etmek amacıyla kullanılsa da, görünüşe göre, bu teşebbüse gösterilen alaka da beklenilen düzeyde değil.

Prens Harry’den önce Prens Harry’den sonra

En azından geçtiğimiz haftaya kadar değildi. Artık işler biraz daha değişmiş gözüküyor. Bu değişimin müsebbibiyse, Kraliyet ailesinin ilk Facebook Live yayınında bir kliniğe giderek HIV testi kitiyle HIV negatif olduğunu öğrenen Prens Harry.

Prens Harry’nin halihazırda 2 milyonu aşkın kişi tarafından izlenmiş olan beş dakikalık yayını HIV kuruluşlarınca “HIV ile savaşta çığır açıcı bir an” olarak nitelendiriliyor. HIV farkındalık grubu Terrence Higgins Trust’ın verilerine göre Prens Harry’den önce günde 150 adet satılan kitin gördüğü ilgi videonun yayınlanmasının ardından beş kat artmış.

Prens’in insanoğlunun HIV ile mücadelesine katkısı, şüphesiz ki yalnızca pazarlama değil insani ve etik anlamlarda da kıymetli bir hareket. Bununla birlikte, insanların hayatlarıyla ilgili alacakları son derece kıymetli bir kararda bile -ve belki de özellikle böyle kararlarda- öncelikle rol modellerinin o kararı uyguladığını görmeye duydukları bu katıksız ihtiyaç, insanoğluna dair biraz bilindik biraz da karamsar o eski, tanıdık hissi bir kez daha uyandırıyor.