Türkiye de dahil 14 ülkede yapılan araştırmanın ilk kısmı paylaşıldı.
McCann Worldgroup bünyesindeki Truth Central, coronavirus salgını tutum araştırmasının ilk kısmını paylaştı. Çalışma, farklı ülkelerdeki insanların salgın hakkındaki düşüncelerine ışık tutuyor.
Araştırmanın bulgularına göre, yaşadıkları ülkede hükümetin coronavirus salgınına iyi hazırlanmış olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 14. Globalde katılımcıların yüzde 31’i hükümetlerinin salgına hazırlıklı olduğunu düşünüyor. Türkiye’de katılımcıların yüzde 51’i ise devletin salgına karşı hazırlıklı olduğu fikrinde. Devlete hazırlık konusunda güvenin yüksek olduğu bir diğer ülke Hindistan (yüzde 55). Japonya (yüzde 5), Birleşik Krallık (yüzde 6), ABD’de (yüzde 11) ise salgın konusunda devlete güvende son sıralarda yer alıyor.
McCann Worldgroup Truth Central’a göre, söz konusu bulgular, kurumlara ve siyasi liderliğe olan güven krizini ifade ediyor. Zira globalde katılımcıların yüzde 61’i kendi güvenliğinden sorumlu olduklarını ifade ederken, yüzde 39’u ise kurumların insanları güvende tutmaları gerektiğine inanıyor.
“Her ne kadar her kriz farklı olsa da, insanların tepkilerinde mantıksal bir sıralama eğilimi mevcut. Önce inkâr geliyor; ardından panik, adaptasyon ve en sonunda da yenileme” diyen McCann Worldgroup CEO’su Harris Diamond, iş dünyasının bu aşamalarda değer yaratımı hatta yardım konusunda, beklenmeyen salgının yol açtığı spesifik hassasiyetleri ve tüketicilerin özgün ihtiyaçlarını anlayarak büyük rol oynayabileceğinin altını çiziyor. Diamond’a göre, kültürel bağlam ve enformasyonla donanmış haliyle markalar, bugünlerde tüketiciyle anlamlı bağlantılar kurabilir.
Kendilerini ve çevrelerindekileri korumak adına insanlar çeşitli önlemler alıyor. Küreselde katılımcıların yüzde 76’sı ellerini düzenli yıkadıklarını ve el dezenfektanı kullandıklarını söylüyor. Kamusal alanlardan uzak duranların oranı yüzde 59. İnsanların yüzde 32’si bağışıklık sistemlerini güçlendirmeye çalıştıklarını söylerken, yüzde 30’luk kısım ise aile üyelerini aradıklarını ve güncel bilgi paylaşımında bulunduklarını belirtiyor.
Endişe ve korkuda artış yaşansa da insanların büyük kısmı (yüzde 90’dan fazlası) umudunu koruyor. Yüzde 54’lük kısım hayatta neyin önemli olduğuna kafa yoracak olanağı yakaladığımızı düşünürken, katılımcıların yüzde 39’u aileleriyle daha fazla vakit geçirebilmenin yolunu gözlüyor. Yüzde 37’si karbon salımının azalmasından memnun, yüzde 17’si coronavirus memlerinin tadını çıkarıyor, yüzde 14’ü inançlarına odaklanmış durumda ve yüzde 12’si ise çalışmaya ara vermekten hoşnut.
Coronavirus salgını kaynaklı endişelerin en tepesinde ekonomi ve can kaybı geliyor. Ekonominin olumsuz etkileneceğinden endişelenenlerin oranı yüzde 48. Katılımcıların yüzde 21’i işini kaybetmekten ya da ekonomik açıdan zorlanmaktan endişeleniyor.
Ekonomi konusunda en çok endişelenilen ülkeler sıralamasında ABD (yüzde 56) birinci, Kanada (yüzde 54) ve Japonya (yüzde 54) ikinci sırada yer alıyor. Japonlar (yüzde 35) ve Kanadalılar (yüzde 29) ile işlerini kaybetme konusunda diğer ülke vatandaşlarının önünde. İşverenlerinin çalışanların çıkarını en iyi şekilde gözettiğini düşünenlerin oranı ise dünya genelinde yalnızca yüzde 18.
İşsiz kalma ya da ekonomik sıkıntı yaşama konusunda ise gençlerin endişelerinin daha yüksek olduğu görülüyor.
Çok sayıda insanın yaşamını yitireceğinden endişelenenlerin oranı yüzde 43’ken, yüzde 28’lik kısım erzaksız kalma endişesi taşıyor. Irkçılığın yükseleceğinden endişe duyanların oranı ise yüzde 14.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.