sahibinden.com Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nazım Erdoğan’la markanın 25’inci yılı vesilesiyle birlikteyiz.
25 yıllık bir hikâyesi var Sahibinden’in. Türkiye’de hem bulunduğunuz ekosistemin gelişimine hem de teknolojik imkânlara paralel olarak hangi kaslarıyla büyüdü sahibinden.com? Ve bundan sonra büyümenin itici gücü ne olacak?
Sahibinden dijitale doğan bir şirket, bu açıdan şanslıyız. Dijital bir işteyseniz kullanıcı deneyiminin mükemmel olması gerekiyor. Burada, fiziksele kıyasla en büyük zorluk şu, kullanıcı sizin hizmetinizi kullanırken yalnız. Dolayısıyla sunduğunuz deneyimde, kullanıcının hiçbir yerde pürüzle karşılaşmaması gerekiyor. Eğer karşılaşırsa sizi bırakıyor ve geri dönmesi zorlaşıyor. Böyle bir durumda onu ikna etmek için daha fazla yatırım yapmanız gerekiyor. Bizi hâlâ eleştirirler, arayüzünüz demode diye. Tabii ki bilerek değiştirmiyoruz. Bugün her ay 64-65 milyon kişinin kullandığı bir platformdaki alışılmış deneyimi değiştirmek büyük risk arz ediyor. Bugün bize kullanıcıların deneyimle ilgili yansıttıkları bir sorun da yok. Biz daha modern tasarımdan ziyade süreçlere önem veriyoruz. Orada da iyi olduğumuzu düşünüyorum.
Diğer mevzu da teknoloji tarafında. 2008 sonrası akıllı telefon penetrasyonunun ciddi artışının da akabinde, sahibinden.com Türkiye’de dijital ekosistemde ilk mobil uygulamayı (2011) çıkaran şirket oldu. 25 yılda teknolojide yaşanan mihenk taşlarını en hızlı yakalayabilen şirketlerden biri olduğumuzu düşünüyorum. Şu anda bir mihenk taşına daha gelmek üzereyiz; yapay zekâ. Bu konuya çok kafa patlatıyor, ekipler kuruyor, yatırımlar yapıyoruz. Sadece kendi alanımızdaki yenilikleri de takip etmekle kalmıyoruz. Yani sadece online ilancılık sitelerini takip etmiyoruz ki bu hata olur. Çünkü bizim gibi çok kullanıcının ziyaret ettiği platformlarda, diğer çok kullanılan platformlardan çok farklı bir deneyim sunmak da sıkıntı yaratıyor. İnsanlar hayatlarının büyük kısmını sosyal platformlarda geçiriyor ve siz onlara, buralardakinden çok ters bir deneyim sunarsanız çatışma yaşıyorsunuz. Dolayısıyla bizim tüm dijital evreni 7/24 takip edip faydalı olan yenilikleri hayata geçirmemiz gerekiyor.
Yapay zekâya tam olarak nasıl kafa patlatıyorsunuz? İş yapış biçiminizde neleri değiştiriyor AI?
Veri anlamında çok şanslı bir şirketiz. Zorluğumuz ise çok sayıda veriyi anlamlandırıp işimize yarayacak hale getirmek. Yapay zekâ bizim gündemimize geçen sene girmedi. Yapay zekâyı hep kullanıcı deneyimini nasıl iyileştiririz gözüyle değerlendiriyoruz. 2017 yılında fotoğraftan araç tanıma servisini hayata geçirmiştik. Yine Emlak Endeksi’nde, Türkiye’de mahalle bazında, farklı detaylarda ev/metrekare fiyatlarının nasıl değiştiğinin son dört yılını gösteriyoruz ki bu da ciddi bir analiz gerektiriyor. Geçtiğimiz yıl Sanal Tur hizmetini devreye aldık. Aslen emlakçıların kullandığı ama ilan bakanların deneyimini iyileştirmek için yaptığımız bir ürün. Yakın zamanda da yeni bir projemiz olacak. Evin odalarını dört tasarım tipinde gösteren bir uygulama yayına alacağız.
İkinci el ve yenilenmiş cihaz tarafında tüketici davranışları kategorik olarak nasıl değişiyor, temel eğilimler ne söylüyor?
En çok emlak ve vasıta bilinse de sahibinden.com’da 3 milyona yakın ikinci el ilanı var. Gerek ekonomik konjonktürden ancak daha ağırlıklı olarak da insanların ikinci el kullanım konusunda bilinçlenmesinden dolayı burada bir artış var. Bunu ikinci el kategorisi kullanıcı ve ilan sayılarından da yapılan satışlardan da görüyoruz. Üstelik bu yalnızca bize özel bir durum da değil, genel olarak böyle bir eğilim var. İnsanların, sürekli değil de birkaç defa kullanacakları şeylerin sıfırını almak yerine, az kullanılmış ancak işlerini görecek bir versiyonunu almaları hem ekonomik olarak işlerine geliyor hem de çevreye katkı sunmaları anlamına geliyor. Benim gördüğüm, yeni nesilde bu bilinç daha fazla. Çünkü onlar için önemli olan şey ihtiyacı gidermek.
İkinci elde en fazla ilan sayısı hangi kategorilerde?
Cep telefonu, bilgisayar gibi elektronik ürünler başı çekiyor. Mobilya ve ev dekorasyonu da dikkat çekici. Bahçe ve Syapı market insanların yoğun talepte bulunduğu bir kategori. Spor aletlerinde de ciddi bir talep var.
Yepy lansmanının üzerinden kısa bir süre geçti. Buradaki hedefleriniz neler?
Yepy bizim çok önem verdiğimiz ve önümüzdeki dönemde sürekli odağımızda olacak bir konu. İki nedeni var: İlk olarak burası bizim iş modelimizin çok uygun olduğu bir alan. İkincisi de bu konu gerek Türk halkının gerek devletimizin önem verdiği bir konu çünkü cep telefonu Türkiye’nin ithal ettiği en önemli ürünlerden bir tanesi.
Ben cep telefonumu değiştirdiğimde o telefonun kullanılmaması için hiçbir sebep yok. Hele de yenilenip hafızasının silinerek gerekli bakımların yapılması ve tekrar ekosisteme kazandırılması çok faydalı bir konu. Bunu kendimiz yapmıyoruz, bu işi Ticaret Bakanlığı’nın lisansıyla yapan şirketler var, onlarla iş ortaklığı yapıyoruz. Biz onlarla kullanıcıları, klasik bir pazaryeri mantığıyla bir araya getiriyoruz. Tüketicilerin çekmecelerinde boş yere duran telefonları ekosisteme kazandırmak en temel amacımız diyebilirim.
Otobid tarafı nasıl gidiyor?
İş planlarımıza paralel hatta biraz üzerinde gidiyor. Otobid de çok “unique” bir iş modeli. Türkiye’de ve dünyada araç satmanın yolları belli. Ya sahibinden.com gibi sitelere ilan vereceksiniz ya direkt gidip galeriyle anlaşacaksınız ya da son dönemde ortaya çıkan hızlı satış modelleriyle satacaksınız. Otobid aslında son kısımda konumlandırdığımız bir hizmet ancak diğerlerinden daha farklı. Diğer hizmetleri büyük dijital galeriler olarak düşünebilirsiniz. Bizim modelimizde ise internette ön değerleme yapıyorsunuz, hoşunuza giderse randevu oluşturup fiziksel noktaya gidiyorsunuz, ekspertizden geçirip belirli bir fiyat belirliyoruz. Ancak biz satın alma yapmıyoruz, bizim farkımız bu. Biz diyoruz ki; şu fiyattan açık artırmaya çıkartırız ve Türkiye’nin her yerinden onbinlerce galeri sizin aracınıza teklif verir.
25’inci yıl iletişimiyle bitirelim. Neler planlıyorsunuz?
Sahibinden olarak biz fiziksel bir şey satmıyoruz. Alıcı ve satıcıyı sanal ortamda bir araya getiriyoruz. Dolayısıyla yapmaya çalıştığımız şey duygusal bir bağ kurmak. Bu zamana kadar da hep bu yönde iletişim yaptık. Duygusal bağ kurarak zihinlerin en tepesinde kalmayı amaçlıyoruz. Verdiğimiz hizmetlerle ilgili bir ihtiyacınız olduğu anda aklınıza ilk biz gelelim istiyoruz. Zaten mottolarımızdan biri de “Hayallerin hayat bulduğu yer.”
Yakın zamanda bir filmimiz çıkacak. Yıl içerisinde de 25’inci yılla özdeşleştirmeyi planladığımız sürprizlerimiz olacak. Geçtiğimiz yıl ilk defa büyük bir sponsorluk yaptık ve Türkiye Kadın ve Erkek A Millî Futbol Takımlarının sponsorluğunu gerçekleştirdik. Bu yıl, bundan da fazla ses getireceğini umut ettiğim ve mayıs ayında başlayacak bir sponsorluğumuz olacak.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.