“Kahve, ruh haline göre değişen bir yol arkadaşı”

Son yıllarda kahve tüketimindeki artışı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu artışı körükleyen trendler neler?

Türkiye bir zamanlar çay ülkesi olarak anılıyordu ama bugün kahve tüketimi çok ciddi bir ivme kazandı. Kişi başı tüketim yılda 1,1 kilo seviyesine ulaştı. Son üç yılda espresso makineleri pazarı 3 kat büyüdü ve bu yıl toplam pazarda 400 binin üzerinde tam otomatik espresso makinesi satışı bekliyoruz. Yaptığımız araştırmalarda tüketicilerin yüzde 26’sının önümüzdeki dönemde evine espresso makinesi almayı planladığını görüyoruz. Tüketiciler bu makineleri artık evlerine yaptıkları uzun vadeli akıllı bir yatırım olarak görüyor. Kategoride son yıllarda hız kazanan bu büyümenin, kahveyle kurduğumuz bağ ve ona yüklediğimiz anlam olduğunu düşünüyorum. Son yaptığımız araştırmaya göre gençler için kahve daha çok sosyalleşmenin parçasıyken, 35 yaş üstünde bir ritüel ve kişisel konfor alanına dönüşüyor. Katılımcıların yüzde 78’i kahveyi “keyif ve kendine zaman ayırma” olarak tanımlıyor, yüzde 37’si ise seçimlerini ruh hallerine göre yapıyor. Kahvenin farklı yaş gruplarına, farklı mesleklere ve kadın-erkek ayrımına göre değişen anlam ve bağları olduğunu görüyoruz. Yani kahve artık fonksiyonel bir içecekten çok, kişisel bir ödül anı.

Teknoloji burada kendisine nasıl yer buluyor? Yeni teknolojiler bugünkü kahve deneyimini nasıl şekillendiriyor?

Teknoloji, evde kahve deneyimini kişiselleştirmenin ve keyifli hale getirmenin en önemli aracı. Philips LatteGo serisi, tek tuşla 20’den fazla sıcak ve soğuk kahveyi hazırlayabiliyor. Yaptığımız araştırmada en çok tercih edilen ilk 5 kahve çeşidi sırasıyla Americano, Espresso, Latte, Iced Latte ve Ice Americano olarak önümüze çıkıyor. LatteGo ile bu kahveler tek tuşla evde kolayca hazırlanabiliyor ve kişiselleştirme seçenekleri sayesinde kullanıcılar damak zevklerine göre hızla özelleştirebiliyor.

Özellikle 18–34 yaş arası tüketiciler arasında soğuk kahve çok popüler; bu yaş grubunda aromalı ve tatlı seçenekler öne çıkıyor. 35 yaş üzeri gruplarda ise sıcak kahveye bağlılık daha güçlü. Kadınlar aromalı ve tatlı soğuk kahveleri tercih ederken, erkekler daha çok sade buzlu kahve içiyor. HomeID platformumuz sayesinde kullanıcılarımız yüzlerce tarife erişiyor evde farklı tarifler deneyimleyebiliyorlar. Böylece teknoloji, kahve makinesini yalnızca bir cihaz olmaktan çıkarıp kişisel bir deneyim ortağı haline getiriyor.

Kahve endüstrisi, sürdürülebilirliğe de temas eden bir endüstri. Bu konuya bakışınız nasıl?

Sürdürülebilirlik bizim için işin ayrılmaz bir parçası. 2023 itibarıyla tüm ürünlerimizde yüzde 100 geridönüştürülmüş ve tamamen geridönüştürülebilir kâğıt ambalaj kullanıyoruz. 2027’ye kadar tüm ambalajlarımızı plastiksiz hale getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca üretimde yüzde 100 yenilenebilir elektrik ve yüzde 75 oranında yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Ürünlerimizin hem kullanımda daha düşük enerji tüketmesini hem de malzeme seçiminde uzun ömürlü ve sürdürülebilir bileşenlerle üretilmesini sağlıyoruz. Yani tüketiciler sadece yüksek performanslı bir makine almıyor, aynı zamanda çevresel etkiyi azaltan bir ürünü evlerine taşıyorlar. Philips LatteGo serimizde bulunan Eco ayarları sayesinde, kahve kalitesinden ödün vermeden su ve enerji kullanımını optimize edebiliyoruz. Bu özellik, makinelerin daha az suyla durulama yapmasını, ışıkların daha erken kısılmasını ve bekleme moduna daha hızlı geçilmesini sağlayarak hem enerji verimliliğine hem de sürdürülebilirlik hedeflerimize katkı sunuyor.

Sizin favori kahveniz hangisi?

Kahve benim için ruh halime göre değişen bir yol arkadaşı. Sabahları güne gözümü kahveyle açıyorum diyebilirim. Favori kahvem ise Cafe Crema, sütsüz bir kahve olmasına rağmen kadifemsi yumuşak bir espresso köpüğü bulunuyor ve bunu çok seviyorum. Yaz boyunca ise buzlu latteyi tercih ediyorum. Ama eğer tek bir favorimden bahsedeceksem, sanırım Caffe Crema derim.