Habitus Research ve Y&R işbirliğinde gerçekleştirilen Ramazan araştırması tüketicilerin yaşadığı çatışmaları ortaya koyuyor.
Türkiye’deki markalar için Ramazan önemli bir fırsat dönemi. Peki markalar bunu nasıl değerlendiriyor? Bu ayın tüketici üzerindeki yansımaları neler?
Ramazan ayında tüketicilerin yaşadığı iç çatışmaların nasıl yakalanabileceği ve bunların nasıl markalara sunulabileceği üzerine Habitus Research ve Y&R işbirliğinde gerçekleştirilen araştırma bu soruların yanıtını detaylarıyla barındırıyor. Ramazan ayının su yüzüne çıkardıklarını anlatan araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlar Habitus Research Proje Direktörü Ersan Avcı ve Y&R New York ofisine Kuzey Amerika bölgesinden sorumlu grup strateji direktörü olarak atanan Bediz Eker tarafından paylaşıldı.
Tüketimden gelen bir güç ortaya çıktı. Beyaz yakalı tükettiği markanın bu dünyanın sorunlarıyla ilgilensin istiyor. Bu istek ise markaları artık ulvi bir amacı sahiplenmeye zorluyor.
Ramazan’ın kuşatıcı yanı tüketiciyi bu ritüele dahil olma durumunda gönülden bağlı ve gönülsüz olma ikilemine itiyor.
Ramazan’da ailelerin birlikte gezme isteği artıyor. Bu dönemde kadınlar aileleriyle gece geç saatlere kadar sosyalleşebiliyor. Ancak Ramazan’ın bütün yükü kadınların omzuna yükleniyor. Misafirperverlik mutfakta hummalı bir iş doğuruyor.
Herkesin kendi işine bakması gerektiği bir dönemde insanlar, kendilerinden ziyade genellikle başkasının ne yaptığını merak ediyor.
Anavatanından uzak olan Müslümanların ana ritüellerden kopması söz konusu ama diğer taraftan ülkesinden uzaklaştığı için o değerlerine dört elle sarılıyor. Kendi özlerinden koptukça özüne daha çok sarılıyor.
Araştırmadan çıkan sonuçlar hayatın her zaman bir parçası olan ama Ramazan’da su yüzüne çıkan çatışmalar. Varılan sonuç ise sorunun dinlerde değil, insanda olduğu.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.